Fecir | Konular | Kitaplar

Cennette Müminlerin Yaşadıkları Yerler

Cennette Müminlerin Yaşadıkları Yerler

Cennette
Müminlerin Yaşadıkları Yerler:

Allah, mümin erkeklere ve mümin
kadınlara içinde ebedi kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn
cennetlerinde güzel meskenler vaadetmiştir. Allah'tan olan hoşnutluk ise en
büyüktür. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur.[1]

Müminlerin dünya hayatlarını
geçirdikleri evler, daha önce de belirttiğimiz gibi "içinde Allah'ın adının
anılmasına izin verdiği" (Nur: 24/36) mekanlardır ve yine Allah'ın emri
doğrultusunda tertemiz tutulan, özen gösterilen yerlerdir. Cennet evleri de
bunun benzeri olarak yine, müminlerin Allah'ı andıkları ve O'na şükrettikleri
tertemiz mekanlardır.
Müminlerin yaşadıkları güzel
meskenler, evler, köşkler bir önceki bölümde tasvir edilen doğal güzelliklerin
içinde kurulmuş olabileceği gibi, bunların son derece modern, üstün bir
teknolojiye ve estetik mimariye sahip şehirlerde inşa edilmiş olması da
mümkündür.
Kuran'da sözü geçen evler,
genellikle doğal güzelliklerin içine inşa edilmiştir. Bunu bildiren bir ayet
şöyledir:
"Ancak Rablerinden
korkup-sakınanlar ise, onlara yüksek köşkler vardır, onların üstünde de yüksek
köşkler bina edilmiştir. Onların altında ırmaklar akmaktadır. (Bu), Allah'ın
va'didir. Allah va'dinden dönmez." (Zümer: 39/20)
Köşklerin yükseklerde olması
karşılarındaki ve aşağılarındaki manzara seyredilirken, görüntüye çok sayıda
detay girmesini sağlar. Böylece birçok güzelliği aynı anda algılama imkanı
doğar. Yükseklik değiştikçe görüntünün güzelliği de değişir. Her metre farkta
görünen güzelliklerin boyutu bir öncekiyle aynı olmayacaktır. Cennette bazı
köşkler daha yüksekte, bazıları daha alçakta olabilir, böylece her birinin
manzarasının ve dolayısıyla buralardan alınacak zevklerin farklı olması mümkün
olacaktır.
Ayette bahsedilen, yüksek
yerlerde kurulmuş köşklerin altlarından sular akar, bu manzarayı seyretmek için
geniş pencereli ya da dört bir tarafı camlardan inşa edilmiş salonlar olabilir.
Böylece insan ruhunun en çok zevk alacağı şekilde döşenmiş evlerde, tahtlar
üzerinde yaslanırken, ve en güzel meyvalar ve içeceklerle rızıklandırılırken
müminler, yükseklerden bakarak birbirinden muhteşem manzaraları da seyretme
zevkini tadarlar.
Köşklerin tasarımı ve döşenmesi
en kaliteli malzemeyle, en uyumlu renklerle yapılmıştır. Rahat koltukları,
karşılıklı oturulan tahtları vardır. "Özenle işlenmiş mücevher tahtlar
üzerindedirler. Karşılıklı yaslanmışlardır." (Vakıa: 56/15-16) ve "özenle
dizilmiş tahtlar üzerinde yaslanmışlardır..." (Tur: 52/20) şeklindeki
ayetlerden de anlaşılacağı gibi tahtlar zenginlik, ihtişam ve kudret sembolüdür.
Allah sonsuz cennet nimetlerini nasip ettiği müminlere böylesini layık
görmüştür. Onlar cennetteki tahtlar üzerinde kurulup yaslanırlar. Bu ortamda
müminler sürekli Allah'ı anarlar.
"Adn cennetleri
(onlarındır); oraya girerler, orada altından bileziklerle ve incilerle
süslenirler. Ve orada onların elbiseleri ipek(ten)dir. Derler ki: "Bizden hüznü
giderip yok eden Allah'a hamdolsun; şüphesiz Rabbimiz, gerçekten bağışlayandır,
şükrü kabul edendir. Ki O, bizi kendi fazlından (ebedi olarak) kalınacak bir
yurda yerleştirdi; burada bize bir yorgunluk dokunmaz ve burada bize bir
bıkkınlık da dokunmaz." (Fatır: 35/33-35)
İhtişamlı tahtlar üzerinde
oturan müminler çevrelerini "bakıp-seyretmektedirler". (Mutaffifin:
83/23) Dünyada gördüğü güzel bir manzaranın, güzel bir görüntünün karşısından
ayrılmak istemeyen insan için cennetteki muhteşem manzaraların ve güzelliklerin
yalnızca seyredilmesi bile görsel bir ziyafet, büyük bir nimettir. Müminlerin
bakıp seyrettikleri bir eğlence, bir şölen de olabilir. Dünyanın yaratılışından
yokoluşuna kadar yaşamış ya da yaşayacak müminlerle bu zevkleri ve güzellikleri
paylaşmak sadece cennete has bir nimettir. Örneğin Hz. Musa ile, Hz. İsa ile ya
da salih müminler ve sahabelerle karşılıklı tahtlarda oturup sohbet etmek,
birlikte Allah'ı anmak dünyada nasip olabilecek bir zevk değildir, bu zevk ancak
cennete mahsustur.
Cennette müminlerin her
diledikleri şey yaratılacaktır. Allah dileklerinin kendilerine ulaştırılması
için özel hizmetkarlar görevlendirmiştir. Ayette şöyle geçer:
"Kendileri için (hizmet
eden) civanlar, etrafında dönüp dolaşırlar; sanki (her biri) sedefte saklı inci
gibi tertemiz, pırıl pırıl." (Tur: 52/24)
Bir başka ayette de bu durum
şöyle ifade edilir:
"Çevrelerinde (gençlikleri
ve dinçlikleri) ebedi kılınmış civanlar dolaşır durur, sen onları gördüğün zaman
saçılmış birer inci sanırsın." (İnsan: 76/19)
Allah'ın cennetine layık
kıldığı müminler son derece değerli ve seçkin insanlardır. Müminlerin hizmet
edilen, "ikram görenler" (Saffat: 37/42) konumunda olmaları da Allah'ın
onlara verdiği değeri gösterir. Müminlere hizmet etmeleri için yaratılan
hizmetkarlar müminlerin arasında dönüp dolaşırlar, müminlerin bir dediği iki
edilmez. Sürekli, kesintisiz bir hizmet ve ikram yapılır. Kur'an'da
cennettekilere hizmet için yaratılmış civanlardan şöyle bahsedilir:
"Kendileri için (hizmet
eden) civanlar, etrafında dönüp dolaşırlar; sanki (her biri) 'sedefte saklı inci
gibi tertemiz, pırılpırıl.'" (Tur: 52/24)
"Çevrelerinde (gençlikleri
ve dinçlikleri) ebedi kılınmış civanlar dolaşır-durur; sen onları gördüğün zaman
saçılmış birer inci sanırsın." (İnsan: 76/19)
Cennette müminlerin
dilediklerinin anında sebepsiz yaratılmasının yanısıra, nimetlerin böyle
kusursuz bir hizmet ve ikram içinde sunulmaları da görkemli bir güzellik
oluşturur. Hizmette kullanılan eşyalar da çok değerli, kaliteli ve
gösterişlidir. Ayetlerde altın ve gümüş kullanıldığı anlatılır:
"Çevrelerinde
gümüşten billur kaplar, kupalar dolaştırılır. Gümüşten billur kaplar ki, onları
belli bir ölçüyle tesbit etmişlerdir." (İnsan:
76/15-16).
"Onların
etrafında altın tepsiler ve testilerle dolaşılır; orada nefislerin arzu ettiği
ve gözlerin lezzet (zevk) aldığı herşey var. Ve siz orada süresiz kalacaksınız."
(Zuhruf: 43/71)
Müminlerin
dünyadaki çabalarından biri de dünya hayatındayken Kur'an'da tarif edilen cennet
nimetlerine, cennet hayatına yakınlaşmaktır. Cennetteki kıyafetlerin,
elbiselerin ve kumaşların mükemmelliğini ayetlerden öğrenmekteyiz. Dünyada Allah
giyinmeyi insanlara öğreterek onların bu sayede hem örtünmelerini hem de şık ve
estetik olmalarını sağlamıştır. Bu durumu açıklayan bir ayet şöyledir:
"Ey
Ademoğulları, biz sizin çirkin yerlerinizi örtecek bir elbise ve size 'süs
kazandıracak bir giyim' indirdik (varettik). Takva ile kuşanıp-donanmak ise, bu
daha hayırlıdır. Bu, Allah'ın ayetlerindendir. Umulur ki öğüt alıp-düşünürler."
(Araf: 7/26)
Allah "Ey
Ademoğulları, her mescid yanında ziynetlerinizi takının. Yiyin, için ve israf
etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez." (Araf: 7/31) ayetiyle iman
edenlere şık ve temiz kıyafetler giymelerini tavsiye etmiştir. İşte cennette
müminlere giydirilecek kıyafetler de, dünyadakilerden kat kat ihtişamlı ve
gösterişli olacaktır.Kur'an'da özellikle cennette bulunan iki kumaşa dikkat
çekilmiştir: İpek ve atlas. Bir ayette cennettekiler için "hafif ipekten ve
ağır işlenmiş atlastan (elbiseler) giyinirler" (Duhan: 44/53) denmiştir. Bu
iki kumaş da dünya standartlarında az bulunan, pahalı ve çok kaliteli
kumaşlardır. Bunlardan yapılan elbiseler de giyen kişiye estetik bir zevk
vereceği gibi seyreden kişiye de çok büyük bir zevk verecektir. Bu elbiselerin
güzelliği ve ihtişamı, onları taşıyanların güzelliği ve kusursuzluğu ile
bütünleşir ve ortaya muhteşem bir manzara çıkar.
Elbette ki,
cennetteki kumaşların ve kıyafetlerin hepsi bu ikisiyle kısıtlı değildir, Allah
bu büyük mükafatı nasip ettiği müminlere daha nice güzel kumaşlardan nice güzel
elbiseler giydirecektir. Öyle ki, bizim henüz bilmediğimiz kumaş cinslerinden,
henüz bilmediğimiz modellerde elbiseler de orada var edilebilir.
Kur'an bize, bu
güzel elbiselerin bazı takılarla süslendiğini ve gösterişlerinin artırıldığını
haber verir. Bu takılardan özellikle dikkat çekilenler altından ve gümüşten
bilezikler ve incilerdir. Örneğin, Hac: 22/23. ayette
"... orada altın bileziklerle ve incilerle süslenirler, oradaki
elbiseleri ipek(ten)dir" şeklinde bildirilmektedir. Bir başka ayette ise
"Onların üzerinde hafif ipek ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler vardır.
Gümüşten bileziklerle bezenmişlerdir..." (İnsan: 76/21) şeklinde bildirilir.
Böylece güzel kıyafetler güzel takılarla tamamlanmış ve müminlerin zevkine
sunulmuştur.
Cennetteki
malzemenin temeli "çeşit çeşit incelik" ve "çarpıcı güzellikler"dir. Bunlar
Allah'ın sonsuz ilminin ve sanatının birer yansımasıdır. Örneğin tahtlar
mücevherli, yükseklere kurulmuş ve özenle dizilmiştir. Kıyafetler ipekten ve
atlastandır. Altın ve gümüş takılar bu kıyafetleri süslemektedir. Allah çok
detay vermiş, ancak hayalgücünü açık bırakan ifadeler de kullanmıştır. Cennette
(Allah en iyisini bilir) her müminin kendi zevkine göre özel olarak ayarlanmış
türlü nimetler, görüntüler ve çeşit çeşit ortamlar olacaktır. Kuşkusuz Allah,
cennete layık ve ehil kıldığı değerli müminlere, Kuran'da belirttiği nimetlerin
dışında daha nice sürprizler hazırlamıştır.[2]



[1] Tevbe:
9/72.


[2] Harun
Yahya, Mü'minlerin Asıl Yurdu Cennet, Vural Yayınları: