Fecir | Konular | Kitaplar

"Din"in Kur'an'daki Anlamları

Yeni Sayfa 1




"Din"in
Kur'an'daki Anlamları:

 
‘Din' kelimesi
Kur'an-ı Kerim'de borç anlamına gelen ‘deyn' hariç, dört anlamda
kullanılmaktadır:
 

1- En yüce
kudrete teslim olma, itaat etme, boyun eğme anlamında:
 
 
"De ki:
‘Ben, Allah'a dini  hâlis kılarak, ibâdet etmekle emrolundum. Bana Allah'a
teslim olan müslümanların ilki olmam emredildi." 
(39/Zümer, 11-12) "Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur, din de (itaat ve
kulluk da) sürekli olarak O'nundur. Böyleyken Allah'tan başkasından mı ittika
ediyorsunuz (korkup çekiniyorsunuz)?" (16/Nahl, 52; ayrıca bkz. 3/Âl-i İmrân,
83; 40/Mü'min, 64, 65; 39/Zümer, 2-3; 98/Beyyine, 5 vd.). 
Bu âyetlerde ve
benzerlerinde ‘din', yüksek bir otoriteye boyun eğme, ona itaat etme ve ona kul
olma anlamında kullanılmaktadır. Dinin Allah'a has kılınmasının mânâsı,
hâkimiyeti, hüküm koyma hakkını, ibâdet ve itaat edilmeye lâyık olmayı yalnızca
Allah'a ait kabul etmektir. Kulluk anlamında Allah'tan başkasına boyun eğmemek,
O'ndan başkasına ibâdet etmemek, kulluğa ait bütün hükümleri O'ndan almak
demektir.
 

2- Âhiret,
ceza, yani amellerin karşılığını verme günü anlamında:

 
"(İbrâhim
dedi ki:) Din (ceza) günü hatalarımı bağışlayacağını umduğum da O'dur."
(26/Şuarâ, 82) "(Şeytana hitâben:) Ve şüphesiz, din (kıyametteki hesap)
gününe kadar Benim lânetim senin üzerindedir." (38/Sâd, 78; ayrıca bkz.
1/Fâtiha, 4; 15/Hicr, 35; 37/Sâffât, 20; 51/Zâriyât, 6, 12; 56/Vâkıa, 56 vd.).
 

3- Hüküm, âdet,
şeriat ve kanun anlamında:

 
"Zina eden
erkek ve zina eden kadının her birisine yüzer değnek vurun. Eğer Allah'a ve
âhiret gününe iman ediyorsanız, onlara Allah'ın dinini (hükmünü, şeriatini
uygulama) konusunda sizi bir acıma tutmasın…" 
(24/Nûr, 2; ayrıca bkz. 12/Yûsuf, 76; 40/Mü'min, 26; 42/Şûrâ, 13, 21 vd.)
 

4- Allah'ın
gönderdiği Tevhid Dini anlamında:

 
Kur'an'da ‘din'
en çok bu anlamda kullanılmaktadır ki, bu mânâ içerisinde hem Allah'ın
hâkimiyeti, otoritesi, hükmünün üstünlüğü, hem bu üstünlüğe kulların boyun eğip
itaat etmeleri, hem de Allah'tan gelen hüküm, kanun ve şeriat konuları yer
almaktadır.
Din, aslında
bütün bu anlamları içerisinde barındıran, Allah'ın hâkimiyetine bir teslimiyet
ve O'ndan gelen hükümleri kabullenmektir. İslâm'dan önceki Araplar (yukarıda
geçtiği gibi) ‘din' kelimesini çok farklı, biraz da karışık anlamlarda
kullanıyorlardı. Kur'an bu kelimeye bir ıstılah (terim) anlamı kazandırdı ve bu
kelime çok önemli bir İlâhî gerçeği ve bu gerçek karşısında insanın konumunu
ifade eder hale geldi. Bu kelime, her kim olursa olsun yüksek bir otoriteyi ve
bu otoriteye boyun eğmeyi, bu otoriteden kaynaklanan emir ve hükümleri uyulması
gereken kurallar olarak kabul etmeyi, bu kurallara uyulduğu zaman mükâfat, karşı
gelindiği zaman ceza alınacağına inanmayı içine alan bir hayat sisteminin genel
adıdır. Bu bakımdan bu kelimeyi başka dilde karşılayacak hiç bir kelime mevcut
değildir. Batılıların kullandığı ‘religion' sözcüğü de ‘din' kavramının ifade
ettiği derin anlamları karşılayamaz.