Fecir | Konular | Kitaplar

Bu Din Benim Dinim Değil!

Bu Din Benim Dinim Değil



Bu Din Benim Dinim Değil!
 
Bugün okullarda
öğretilen mecburî din ve aynı şekilde câmilerden halka empoze edilmeye çalışılan,
yine dinde reform gayreti sahiplerinin yaymaya çalıştıkları sahte bir din
sözkonusudur. Bu sahte dinle bırakın müslüman olmayı, hıristiyan olmak bile
mümkün değil. Hatta dinsiz bile olunamaz, ancak din düşmanı olunabilir. Bugün
hıristiyan misyonerliğinden daha korkunç olan radyodan, TV'den, kimi
bürokratların, sözde aydınların ağzından kafasını uzatan şeytanın tebliğ etmeye
çalıştığı bu sahte dindir.  
Amaç, devletle
uyumlu yeni bir müslüman(!) tip yetiştirmek. Yeni Türk müslümanının
standartlarını düzen ve kemalist ilkelerle tesbit edip TSE damgalı bir din
oluşturmak. Bu standartların dışındaki dine "irticâ" damgası/yaftası vurarak onu
yasaklamak. Cumhuriyet çocuğu, demokrat, laik, Atatürk ilkelerini benimsemiş,
Türk standartlarına uygun, düzenle uyum içinde, etliye sütlüye (tabii zâlimlere
ve sömürücü tâğutlara) karışmayan müslüman(!) vatandaşlar yetiştirmek.

Laiklik, batı
kökenli bir kelime... Batı şartlarında ortaya çıkmış ve o şartlarda mümkün olan
bir şey. Kaldı ki, bugün birçok batılı ülke laiklik ilkesine bağlı değil. Hele
Türkiye'deki laiklik, onlar için çok yabancı. Ama müslüman Türk halkı ille de
laik olmak zorunda... Laikliği batı şartlarında bile mümkün kılmak sorunken,
müslüman bir toplumda nasıl mümkün olabilir? 23'den beri bunun yolu aranıyor.
Önce dini yasaklamak istediler, olmadı. Kaleyi içeriden fethetme yolunu
denediler, tutmadı. Okullara zorunlu din dersi koyarken, maksatları, dini yaymak
ve güçlendirmek değil; halkın elindeki kitabı almak mümkün olmadığına göre, dini
öğreten kitabı kendileri yazıp öğretmek, dini yeniden yorumlamak ve standardize
etmek.
Türkiye ille de
laik olacaktı ya, devlet değişmeyeceğine göre, din devlete uymalıydı. Batılı
anlamda bir laikliği mümkün kılmak için imamın papaza, caminin kiliseye,
Kur'an'ın da İncil'e benzemesi gerekiyordu. Bütün gayret de onun için… Yani,
hıristiyan gibi (hatta dinsiz gibi) yaşayacak, yine de müslüman gibi ölüp
törenle müslümanca gömülecektiniz… Âhiret, dinin alanına girdiği için, öldükten
sonra imama teslim olacaktınız; yaşarken Sezar'lara, tanrının tüzel kişilik
kazanmış hali olan iktidar irâdesine! Bu, aslında laiklik filan değil; doğrudan
doğruya din düşmanlığı idi aslında.