Fecir | Konular | Kitaplar

Bu İki İsmi Bilmenin Faydaları

Bu İki İsmi Bilmenin Faydaları



Bu İki İsmi Bilmenin Faydaları



1-
Allah'ın bu iki ismini bilmek kişide, dünya ve âhiret nimetlerinin ken­di­sine
verilmeme korkusunu ve bu nimetlerin kendisine verilme ümidini do­ğu­rur. Kulun
Bâsıt ismini kendisine rehber edinerek ihtiyaç içinde olan her in­sana hatta
canlıya iyilikte bulunması gerekir. Hz. Peygamber şöyle buyurur: "Susuz her
canlıya su vermek sevaptır."

[1]
Yine kul, Allah'ın Kâbız ismini kendi­sine örnek edinerek ehil olmayan ve hak
etmeyen kimseye mal, ilim ve hikmet vermemelidir. Mallarınızı, aklı ermeyenlere
ve kıymetini bilmeyenlere vermeyin ki, onu heba etmesinler.[2]



2-
Eğer kalbin ilâhî bilgi ve gerçeklerle, dinî ilimlerle donanmışsa o za­man
sergini ser ve insanların arasına oturup güler yüzle ve tatlı dille onlara
nasi­hatlerde bulun. Senin bilgi ve marifetinden yararlansınlar ve seni örnek
edin­sinler. Eğer güç ve kuvvet sahibi isen, bu güç ve kuvvetini seni mutluluğa
ka­vuşturacak ibadetlerde ve Allah düşmanlarına karşı kullan. Eğer varlık
sa­hibi isen, mal ve mülkün fazla ise, insanlara malî yardımlarda bulunmak için
elini aç. Malının üzerindeki perdeleri kaldır. Elini sıkı tutma ki, Allah da
sana daha fazlasını versin. Yaptığın iyilikleri sayma ki, Allah da sana hesaplı
dav­ranma­sın. Eğer bu nimetlerden herhangi birine sahip değilsen, kalbini
Al­lah'ın hükümlerine aç, dilinle daima O'nun zikret ve şükret, elinle sana
düşen gö­revlerini yap ve insanlara güler yüzle davran.

[3]
Zira Hz. Peygamber iyilik yapa­cak malı ve gücü olmayan bir kimseye şöyle
buyurmuştur: "Eğer bir şey bulamazsan, kardeşini güler yüzle karşıla."[4]



3-
Kendilerine hikmet ilham edilen ve özlü sözler verilen kulların da sı­kın­tılı (kabz)
ve ferah (bast) oldukları zamanlar vardır. Bu kullar, ferah (bast) hâlle­rinde
Allah'ın âyetlerini ve güzel nimetlerini insanlara hatırlatarak onların
kalplerine ferahlık verirler. Sıkıntılı (kabz) hâllerinde ise Allah'ın
yüceliğini, bü­yüklüğünü, azap türlerini, çeşitli belâ ve musibetlerini,
Allah'ın, düşmanla­rından intikam alışını insanlara hatırlatarak, onları uyarır
ve korkuturlar.[5]



 



* * *

 




[1]
   Buhârî,

2363;
Müslim,

2244.






[2]
   İzz b. Abdüsselâm, "Şeceretü'l-meârif ve'l-ahvâl", s. 

92.






[3]
   Kurtubî, a.g.e.,

1/362-363.






[4]
   Tirmizî,

2722.






[5]
   Gazâlî, a.g.e., s.

59.