Fecir | Konular | Kitaplar

Bu İsmi Bilmenin Faydaları

Bu İsmi Bilmenin Faydaları



Bu İsmi Bilmenin Faydaları



1-
Rahmetin bolca indiği ve Allah'a yaklaşmanın daha çok hissedildiği zamanları ve
anları gözetlemek, bu vakitlerde ibadet yapmak ve yakarışlarda bulunmak. Yüce
Allah şöyle buyurmaktadır: "Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar
namazı kıl. Fecir vakti Kur'an'ını (namazını) da; çünkü fecir vakti (namazda
okunan) Kur'an'a şahid olunur."[1]
Fecir vaktinde (sa­bah namazında) okunan Kur'an'a Allah'ın ve meleklerin
şahitlik yaptığı söy­lenmiştir. Kimi müfessirler ise,

gece
ve gündüz meleklerinin şahitlik yaptığını; çünkü görev değişimi için gökten inen
ve göğe çıkan meleklerin

sabah
nama­zında buluştuklarını söylemişlerdir. Zira

sabah namazı gündüzün ilk, gecenin ise son namazıdır. Bu yüzden gece ve gündüz
melekleri bu namazda bir araya gelir ve okunan Kur'an'a şahit olurlar. Bu görüşü
(gündüz melekleri ile gece meleklerinin

sabah
namazında toplandıklarını) ileri sürenler, Ebû Hüreyre'nin rivayet ettiği
"Cemaatle kılınan namaz, kişinin yalnız kıldığı na­mazdan



25
derece daha üstündür" sahih hadisinin ardından söylediği şu sözü delil
göstermişlerdir: "Dilerseniz şu âyeti okuyunuz: "Güneşin sarkma­sından
gecenin kararmasına kadar namazı kıl. Fecir vakti Kur'an'ını (nama­zını) da;
çünkü fecir vakti (namazda okunan) Kur'an'a şahid olunur."[2]



Bu âyette elbette genel şahitlik kastedilmemektedir. Çünkü Allah, zaten her şeyi
gören ve şahit olandır. Dolaysıyla burada kast edilen şahitlik, Allah'ın gecenin
son yarısında dünya semasına indiği, ibadet eden kullarına yaklaştığı ve onları
merhametle gözleyip hazır bulunduğu özel şahitliktir.



Ebü'd-Derdâ anlatıyor. Hz. peygamber şöyle buyurdu: "Allah Teâlâ, ge­cenin kalan
son üç saatinde üç kez iner. İlk indiği saatte kendisinden başka kimsenin
görmediği defteri açar. Sonra da dilediğini oradan siler, dilediğini de bırakır.
Allah ikinci kez Adn cennetine iner. Bu, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın
işitmediği ve hiçbir insan aklının hayal bile edemediği Allah'ın kendi evi ve
meskenidir. İnsanoğlundan üç sınıf (ki bunlar, peygamberler, sıddîkler ve
şehitlerdir) dışında hiç kimse buraya girip oturamaz. Allah Teâlâ buraya giren
kimseleri överek "Sana girecek olanlara ne mutlu!" buyurmuş­tur. Üçüncü saatte
ise Yüce Allah, Cebrail ve diğer yakın meleklerle birlikte dünya semasına iner
ve dünyaya: "İzzetim adına kalk" der. Sonra da kullarını müşahede etmeye başlar
ve

sabah namazına kadar şöyle söyler: "Bağışlan­mak isteyen var mı? Onu
bağışlayayım. Benden bir istek ve talepte bulunan var mı? İsteğini vereyim. Bana
dua eden var mı? Duasını kabul edeyim". Bu yüzden Yüce Allah şöyle
buyurmaktadır: "Güneşin sarkmasından gecenin kararmasına kadar namazı kıl.
Fecir vakti Kur'an'ını (namazını) da; çünkü fecir vakti (namazda okunan)
Kur'an'a şahid olunur."[3]
Dolaysıyla

sabah
namazında okunan Kur'an'a, Allah, melekleri, gece ve gündüz melekleri bir­likte
şahit olurlar."[4]



2- Allah'ın her duruma ve her şeye şahit olduğunu bilerek O'na isyan etmekten
korkmak ve günahlarını bağışlayacağını ümit etmek. Allah, gerçek­ten bu dünyada
da âhirette de her türlü gizliliklere ve fısıltılara şahit olan tek varlıktır.[5]



 



* * *

 




[1]
    İsrâ,

78.






[2]
    İsrâ,

78.
Buhârî,

649. 






[3]
    İsrâ,

78.
Buhârî,

649. 






[4]
    Kenzu'l-ummâl,

2/4485;
İbn Kayyim, "Tarîku'l-hicreteyn, s.

325.






[5]
    Râzî, a.g.e., s.

279.