Fecir | Konular | Kitaplar

Kuddûs Hakkında İbn Kayyim'in Açıklamaları

Kuddûs Hakkında İbn Kayyim

Kuddûs Hakkında İbn Kayyim'in Açıklamaları

Kuddûs, her türlü eksiklik, kötülük ve ayıptan beri olan demektir. Mü­fessirler
şöyle söylemişlerdir: "O, kendisine yakışmayan her türlü ayıptan uzak ve temiz
olandır." Dilbilimciler de bu tanımı kabul etmektedirler. Kuddûs sözcüğünün
aslı, arılık ve temizlikten gelmektedir. Beytülmakdis (Kutsal ev) ismi de
buradan gelmektedir. Burada günah ve kirlerden temizle­nildiği için bu isim
verilmiştir. Sırf namaz kılmak için buraya gelen kimse, annesinden doğduğu günkü
gibi hatasız ve günahsız olarak geri döner. Dünyevî sıkıntılardan ve belâlardan
uzak olduğu için cennete "Haziretu'l-kuds" (Kutsal alan) denilmiştir. Hz.
Cebrail'e de "Ruhulkudüs" (Kutsal ruh) denmiş­tir. Çünkü o, her türlü kusurdan
arınmış ve temizlenmiştir.

Kuddûs sözcüğünü, aşağıdaki âyette geçtiği gibi melekler de kullan­mıştır. Allah
şöyle buyurmaktadır: "Melekler:"Biz seni övüp-yüceltir ve (sü­rekli) takdis
edip dururken, orada fesat çıkaracak ve orada kanlar akıtacak birini mi var
edeceksin?" dediler."[1]
Yani bizler Seni, Sana yakışmayan her türlü eksiklikten uzak tutmakta ve Seni
tenzih etmekteyiz.

İbn Cerir bu âyeti şöyle açıklar: "İnkar edenlerin Sana izafe ettikleri her
türlü iddiadan ve pislikten Seni tenzih ediyor, bütün güzel ve temiz sıfatların
Sende bulunduğunu kabul ediyoruz. Seni saygıyla zikrediyor ve Seni
yücelti­yoruz."

Ebû Salih ve Mücahid ise şöyle açıklar: "Seni tekbir ediyor ve seni
yü­celtiyoruz."

Kimisi de şöyle açıklamıştır: "Seni her türlü kötülükten ve kusurdan ten­zih
ediyor, Sana hiçbir eksiklik yakıştırmıyoruz."

Bu âyette melekler, Allah'ı tenzih etmekte, yüceltmekte ve takdîs
etmek­tedirler. Âyette tesbîh ile takdîs yan yana zikredilmektedir. "Seni hamd
ile tesbîh ediyor ve seni takdîs ediyoruz."[2]
Tesbîh, Allah'ı her türlü kötülükten ve kusurdan tenzih etmektir. Meymun b.
Mahran der ki: "Subhanallah" sözü, Allah'ı yüceltmek ve O'nu her türlü kusurdan
tenzih etmek demektir." İbn Abbas'ta bu sözün "Allah'ı her türlü noksanlıktan
tenzih etmek, uzak tutmak" anlamına geldiği söyler. Zaten sözcüğün aslı da
"uzaklık" anlamına gelmek­tedir.[3]



[1]
Bakara,

30.



[2]
Bakara,

30.



[3]
İbn Kayyim, "Şifâu'l-alîl", s.

319.