Fecir | Konular | Kitaplar

KİTABI DERLEYENLERİN ÖNSÖZÜ

KİTABI DERLEYENLERİN ÖNSÖZÜ

KİTABI DERLEYENLERİN ÖNSÖZÜ

Hamd, kendisinden başka ilâh olmayan ve en güzel isimler O'nun olan Allah'a
mahsustur. Allah'ın salatı; yüce ahlaka ve en üstün makama sahip, ümmi
peygamber olan efendimiz Muhammed (s.a.v)'in, onun aile halkının ve büyük
mevkilere sahip sahabilerinin üzerine olsun.

Bundan sonra:

Biz, değerli bir kitap ve büyük bir yazar hakkında bilgi vermek istiyoruz…

Kitap;

"Esmâullahi'l-Hüsnâ"dır.
Yazarı ise, allame

İbn Kayyim'dir.

"Esmâu'l-Hüsnâ" konusu, İslam akidesinin en açık konularından biridir. Çünkü
Kur'an, yüce Allah'ın,

"En güzel isimler (=el-Esmâü'l-hüsnâ), Allah'ındır. O halde O'na o güzel
isimlerle dua edin"[1]
sözünden dolayı bu isimleri tanımayı, bu isimlerin gerekli olduğunu ve bu
isimlerle dua edilmesini bize emretmektedir.

Hz. Peygamber (s.a.v)'de,

إِنَّ لِلَّهِ تِسْعَةً وَتِسْعِينَ اِسْمًا مَنْ أَحْصَاهَا دَخَلَ الْجَنَّةَ

"Doğrusu Allah'ın doksan dokuz ismi vardır. Kim bu isimleri sayarsa, cennete
girer"[2]

buyurmasından dolayı bu isimleri ezberleyen, uygulayan, bu isimleri uygun bir
biçimde yerine getiren ve sınırlarını koruyan kimseyi cennetle müjdelemektedir.

Konunun önemine binaen, alimler ve tefsirciler bu konu ile ilgili çeşitli sözler
söylemektedirler.

Sahih, Sünen ve Müsned türü kitaplarda, yüce Allah'ın isimleri ve sıfatları ile
ilgili geniş bilgiler bulunmktadır.

Bu isimler ile sıfatların bazısı, Kur'an'da ve bazısı da Hz. Peygamber
(s.a.v)'den gelen hadislerde geçmektedir.

Hadis kitaplarında bu isimler ile sıfatlar hakkında bölüm başlıkları
oluşturulmuştur. "Kitabu't-Tevhid" (=Tevhid Bölümü) gibi. Bu bölüm, Buhârî'nin

"Sahîh"
adlı kitabının sonunda yer almaktadır. Ebu Dâvud'un

"Sünen"inde
ise "Kitâbu Reddi alâ'l-Cehmiyye" (=Cehmiyye Mezhebine Reddiye Bölümü) ve
Nesâî'nin

"Sünen"
adlı eserinde ise "Kitâbu'n-Nuût" (=Sıfatlar Bölümü) gibi. İşte bu kitaplardaki
bu bölümler, sıfatlar ile ilgili hadisleri bir araya getiren müstakil bir bölümü
oluşturmaktadır. Yine İbn Mâce'nin

"Sünen"inde
yer alan "Kitâbu's-Sünnet" (=Sünnet Bölümü), konu ile ilgili diğerlerinin
içermediği farklı şeyleri içermektedir. Yine Müslim'in

"Sahîh"inde,
Tirmizî'nin
"Sünen"inde,
İmam Mâlik'in
"Muvatta"sında,
İmam Şâfiî'nin
"Müsned"inde,
İmam Ahmed b. Hanbel'in
"Müsned"inde,

Ebu Dâvud'un

"Sünen"inde,
İbn Hibbân'ın

"Sahîh"inde,
Hâkim'in

"Müstedrek"inde
ve bununla birlikte bazı temel eserler ile İbn Hacer el-Askalânî'nin

"Fethu'l-Bârî"si,
Mubârekfûrî'nin
"Tuhfetu'l-Ahvazî"
gibi hadis şerhi kitaplarında konu ile ilgili bilgiler yer almaktadır. Örneğin,
İbn Hacer el-Askalânî, Esmâu'l-Hüsnâ ile ilgili farklı rivâyetleri toplamış ve
bu rivâyetlerden müstefiz[3]
olanları nakletmiştir.

Bununla birlikte biz, Akide, Tevhid ve Usul kitaplarında; zata, sıfatlara ve
fiillere delalet etmesi yönüyle Esmâu'l-Hüsnâ'yı, bu isimlerin manaları ile
kısımlarını açıklama mahiyetinde geniş bölümler oluşturulduğuna rastlamaktayız.
Nitekim Bağdâdî

"Usûlu'd-Dîn"de,
İmam Harameyn el-Cüveynî

"el-İrşâd"da,
Beyhakî

"el-Esmâ' ve's-Sıfât"ta,

"el-İ'tikad ve'l-Hidâye"de
ve bunların dışında daha birçok alim bu konuyu eserlerinde işlemiştir.

Yine bu kitap, bu yönüyle ve önemi gereği tefsir kitaplarıyla da bağlantılıdır.
Çünkü müfessir,

"Allah"
ismi ile ilgili bağlamı açıklayıp Kur'anî bağlamda bu kelimenin Belağatla ilgili
yönü ile Beyân ilmi ile ilgili yönünü ortaya koymakta, Allah'ın isimlerinin
cümle içerisinde öne ve geriye alınması yada marife ve nekre gelmesinin
inceliklerine değinmekte ve Allah'ın isimlerin bu şekilde gelmesinin hikmet
yönünü açığa çıkarmaktadır.

Bazı alimler, yüce Allah'ın isimlerini tasnif edip içerdiği güzel manaları
açıklamakta ve bu isimlerin delaletinden yaratıcının büyüklüğünü ortaya koymaya
çalışmaktır.

Bazı alimlerde, tevhidin ve akidenin temellerini sağlam bir şekilde yerleştirme
hususunda yüce Allah'ın isimleri, sıfatları ve fiillerini delil getirmeye
çalışmıştır.

Bazı alimler ise, bu isimleri, manzum şiirler çerçevesinde açıklamaya gayret
göstermişlerdir. Dolayısıyla Allah'ın isimleri, manzum şiir çerçevesinde
açıklanmıştır.

İmam Nevevî, Aynî, İbn Hacer el-Askalânî, Kastallânî, Suyûtî ve daha birçok
nebevî hadis şerhçileri, bu yüce isimlerin manalarını açıklamaya çalışmışlardır.
Böylece Allah'ın isimleri ile ilgili hadisler, bariz ve ayırt edici bir özelliğe
sahip olmuştur.

İlk dönem Tevhid alimleri ile Tasavvuf ehli alimleri, bu konuya büyük önem
vermiş ve ilgi göstermişlerdir.

Görüldüğü üzere Allah'ın isimleriyle her istenilen şey elde edilmekte ve her
arzu edilen şey bu isimlerle tevessül edilmektedir. Bu isimleri anlamaya
çalıştıkça; önemi ortaya çıkmakta, kapalı görünen hususlar açığa çıkmakta ve
gayb ile ilgili sırlara vakıf olunmaktadır. İşte Allah'ın isimleri ile ilgili
ortaya çıkan bu durum, şer'an ve aklen inkar edilemeyecek ilimlerden büyük bir
sırrı teşkil etmektedir.

Buradan şu husus ortaya çıkmaktadır: Yapmamız gereken şey, ancak taatleri
işlemek, hayr işleri yapmak ve Allah'ın isimleri ile ilgili gerçek yakarışı
yapmaktır. Çünkü bu isimler ve sıfatlar, insan için ilahi sırları ve rahmanî
manaları ihtiva eden bir sûret gibi bir görüntü ve bir aynadır. Zira yüce Allah,
kullarına, isimleriyle tecelli eder. Dolayısıyla da bu isimlerin etkilerini;
şekillerinde, renklerinde, hallerinde, mizaçlarında ve yaratılışlarında
görürler.

Yine isimler ile ilgili değişik tecelliler ve günler ile ömürler sona erse bile
son bulmayan sırlar vardır. Nitekim yüce Allah bu konu ile ilgili olarak şöyle
buyurmaktadır:

"Göklerin ve yerin hükümranlığına, Allah'ın yarattığı her şeye bakmadılar mı?"[4]

İsimlerin büyüklüğü, akıl sahipleri için, Allah'ın yarattığı bu tür şeylerin
ortaya çıkmasından yada bu tür şeylerin hakikatine ve azametine ulaşılmasından
daha büyüktür. Nitekim yüce Allah konu ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:

"İşte bu (hususlar), bizim ihsanımızdır.

İster ver, ister tut.
Bunun hesabı yok."[5]

Mutlu kimse, Allah'ın başarıya ulaştırdığı kimsedir. Dolayısıyla da mutlu kimse,
başka bir amele ve işe dayanmaksızın sadece Rabb'ine taat etmekle meşgul olur.
İlerlemek isteyen kimse, Allah'ın sıfatlarının, varlıklar aleminde etkisini
tanıdıktan sonra ancak idrak etmekle ve tanıma dereceleri olan bilgi
mertebelerinin değeriyle bilir.

Yüce Allah, bize,

"En güzel isimler (=el-Esmâü'l-hüsnâ) Allah'ındır. O halde O'na o güzel
isimlerle dua edin"[6]
buyurmak sûretiyle duanın yolunu kolaylaştırmıştır. Görüldüğü üzere yüce Allah
burada,

"dua edin"
derken; O'nu tesbih edin, anın ve bu isimlerle O'na ibadet edin demektedir.
Çünkü bu konuda en yüce gayeye bu isimlerle ulaşabiliriz ve çok lezzetli marifet
içeceğinden bu isimlerle içebiliriz.

Resulullah (s.a.v)'de bu konu ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:

إِنَّ لِلَّهِ تِسْعَةً وَتِسْعِينَ اِسْمًا مَنْ أَحْصَاهَا دَخَلَ الْجَنَّةَ

"Doğrusu Allah'ın doksan dokuz ismi vardır. Kim bu isimleri sayarsa, cennete
girer."[7]

Hadisin metninde geçen

"Kim bu isimleri sayarsa"
ifadesinin anlamı: "Kim bu isimleri ezberlerse", "bu isimlerle amel ederse",
"dua ederse", "bu isimlerin manasını bilen kimsenin bu isimleri okuyarak
tekrarlarsa" demektir. Çünkü yüce Allah, kendisini bu isimlerle
isimlendirmiştir. Dolayısıyla bütün isimlerin varacağı yer, Allah'tır.

Müfessir İbnu'l-A'râbî bu konu ile ilgili olarak şöyle der:

"Kim Allah'ın isimleri hakkında bu manaları anlarsa, her yoldan güzelliği elde
etmiş ve kendisi için başarıya götüren yolu kazanmış olur."[8]

İlim adamları, bu konuda değerli eserler yazmış olup bu isimlerin manalarını
açıklamışlar ve bu isimlerden çıkarılan hikmetler ile faydaları insanlara
bildirmişlerdir. Şüphesiz ki, yüce Allah'ı isimleriyle ve sıfatlarıyla tanımak,
en yüce gaye ve en şerefli değerdir. Çünkü bu isimler, Resulullah (s.a.v)'in;

"Kim bu isimleri sayarsa, cennete girer"
buyurması sebebiyle cennete girmenin yoludur.

Yine müfessir İbnu'l-A'râbî konu ile ilgili olarak şöyle der:

"Alimler, bu isimlerin manaları üzerinde durup bu isimler hakkında görüş
belirttiler.

Allah'ın isimleri, Kur'an'ın

33
sûresinde geçmektedir. Bu surelerden bazısı, bu isimlerden sadece birisine yer
vermiştir: Tevbe, Kehf, Meryem, Hac, Neml ve daha birçok sure gibi. Bazı sureler
ise, iki ismi bir arada getirmiştir: Enfâl, Ra'd, Fâtır sureleri gibi. Bazı
sureler ise, bu isimlerin çoğunu derlemiştir: Bakara, Âl-i İmrân, Nisâ, Haşr ve
daha birçok sure gibi.

Şimdi de size, Kur'an-ı Kerim'de, yüce Allah'ın isimlerinin geçtiği yerleri
genişçe bir şekilde açıklayalım.

Fâtiha Sûresi:

Bu surenin içerisinde Allah'ın şu isimleri yer almaktadır.

Allah
ismi (Fâtiha:

1/1),

er-Rab
ismi Fâtiha:

1/1),

er-Rahmân
ve

er-Rahîm
ismi Fâtiha:

1/2),

el-Mâlik
ismi Fâtiha:

1/3).

Bakara Sûresi:
Bu surenin içerisinde şu isimler yer almaktadır:

el-Muhît
ismi (Bakara:

2/19),

el-Kadîr
ismi (Bakara:

2/20),

el-Alîm
ismi (Bakara:

2/32),

el-Hâkim
ismi (Bakara:

2/33),

et-Tevvâb
ismi (Bakara:

2/37),

el-Bâriu
ismi (Bakara:

2/54),

el-Basîr
ismi (Bakara:

2/96),

el-Vâsi'
ismi (Bakara:

2/115),

es-Semî'
ismi (Bakara:

2/127),

el-Azîz
ismi (Bakara:

2/129),

er-Raûf
ismi (Bakara:

2/143),

eş-Şâkir
ismi (Bakara:

2/158),

İlah
ismi (Bakara:

2/163),

el-Vâhid
ismi (Bakara:

2/162),

el-Gafûr
ismi (Bakara:

2/173),

el-Garîb
ismi (Bakara:

2/186),

el-Hâkim
ismi (Bakara:

2/225),

el-Hayy
ismi (Bakara:

2/255),

el-Kayyûm
ismi (Bakara:

2/255),

el-Aliyy
ismi (Bakara:

2/255),

el-Azîm
ismi (Bakara:

2/255),

el-Ganiyy
ismi (Bakara:

2/263),

el-Veliyy
ismi (Bakara:

2/257),

el-Hamîd
ismi (Bakara:

2/267),

el-Habîr
ismi (Bakara:

2/234),

el-Bedîu
(Bakara:

2/117)

Âl-i İmrân Sûresi:

Bu surede şu isimler yer almaktadır:

el-Vehhâb
ismi (Âl-i İmrân:

3/8),

en-Nâsır
ismi (Âl-i İmrân:

3/150),

el-Câmi'
ismi (Âl-i İmrân:

3/9).

Nisâ Sûresi:

Bu surede şu isimler yer almaktadır:
er-Rakîb

ismi (Nisâ:

4/1),
el-Hasîb

ismi (Nisâ:

4/6),
eş-Şehîd

ismi (Nisâ:

4/33),
el-Kebîr

ismi (Nisâ:

4/34),
en-Nasîr

ismi (Nisâ:

4/45),
el-Vekîl

ismi (Nisâ:

4/81),
el-Mukît

ismi (Nisâ:

4/85),
el-Afuvv

ismi (Nisâ:

4/43).

En'âm Sûresi:
Bu surede şu isimler yer almaktadır:

el-Kâhir
ismi (En'âm:

6/18),

el-Latîf
ismi (En'âm:

6/103),

el-Hâsib
ismi (En'âm:

6/62),

el-Kâdir
ismi (En'âm:

6/65),

el-Hâkim
ismi (En'âm:

6/73).

A'râf Sûresi:
Bu surede şu isim yer almaktadır:

el-Fâtih
ismi (A'râf:

7/89).

Enfâl

Sûresi:
Bu surede şu isimler yer almaktadır:

el-Kaviyy
ismi (Enfâl:

8/52),

el-Mevla
ismi (Enfâl:

8/40).

Tevbe

Sûresi:
Bu surede şu isim yer almaktadır:

el-Âlim
ismi (Tevbe:

9/9).

Hûd

Sûresi:
Bu surede şu isimler yer almaktadır:

el-Hafîz
ismi (Hûd:

11/57),

el-Mucîb
ismi (Hûd:

11/61),

el-Mecîd
ismi (Hûd:

11/73),

el-Vedûd
ismi (Hûd:

11/90).

Yûsuf

Sûresi:
Bu surede şu isimler yer almaktadır:

el-Müsteân
ismi (Yûsuf:

12/18),

el-Kahhâr
ismi (Yûsuf:

12/39),

el-Gâlib
ismi (Yûsuf:

12/21).

Ra'd

Sûresi:
Bu surede şu isimler yer almaktadır:

el-Müteâlî
ismi (Ra'd:

13/9),

el-Vâli
ismi (Ra'd:

13/11).

Hicr

Sûresi:
Bu surede şu isimler yer almaktadır:

el-Hâfiz
ismi (Hicr:

15/9),

el-Vâris
(Hicr:

15/23),

el-Hallâk
ismi (Hicr:

15/86).

Kehf

Sûresi:
Bu surede şu isim yer almaktadır:

el-Muktedir
ismi (Kehf:

18/45).

Meryem Sûresi:
Bu surede şu isim yer almaktadır:

el-Hafiyy
ismi (Meryem:

19/47).

Tâhâ

Sûresi:
Bu surede şu isimler yer almaktadır:

el-Gaffâr
ismi (Tâhâ:

20/82),

el-Melik
ismi (Tâhâ:

20/114),

el-Hakk
(Tâhâ:

20/114).

Hac

Sûresi:
Bu surede şu isim yer almaktadır:

el-Hâdî
ismi (Hac:

22/54).

Nûr

Sûresi:
Bu surede şu isimler yer almaktadır:

el-Mubîn
ismi (Nûr:

24/25),

en-Nûr
ismi (Nûr:

24/35).

Neml

Sûresi:
Bu surede şu isim yer almaktadır:

el-Kerîm
ismi (Neml:

27/40).

Rûm Sûresi:
Bu surede şu isim yer almaktadır:

el-Muhyî
ismi (Rûm:

30/50).

Sebe' Sûresi:
Bu surede şu isim yer almaktadır:

el-Fettâh
ismi (Sebe':

34/26).

Fâtır Sûresi:
Bu surede şu isimler yer almaktadır:

el-Fâtır
ismi (Fâtır:

35/1),

eş-Şukûr
ismi (Fâtır:

35/30).

Zümer Sûresi:
Bu surede şu isim yer almaktadır:

el-Kâfî
ismi (Zümer:

39/36).

Mü'min

Sûresi:
Bu surede şu isim yer almaktadır:

el-Hâlık
ismi (Mü'min:

40/62).

Duhân

Sûresi:
Bu surede şu isim yer almaktadır:

el-Muntekim
ismi (Duhân:

44/16).

Zâriyât

Sûresi:
Bu surede şu isimler yer almaktadır:

er-Rezzâk
ismi (Zâriyât:

51/58),

el-Metîn
ismi (Zâriyât:

51/58).

Tûr

Sûresi:
Bu surede şu isim yer almaktadır:

el-Berr
ismi (Tûr:

52/28).

Kamer

Sûresi:
Bu surede şu isim yer almaktadır:

el-Melîk
ismi (Kamer:

54/55).

Rahmân

Sûresi:
Bu surede şu isim yer almaktadır:

Zu'l-Celâli ve'l-İkrâm
ismi (Rahmân:

55/27).

Hadîd Sûresi:
Bu surede şu isimler yer almaktadır:

el-Evvel,

el-Âhir,

ez-Zâhir,

el-Bâtın
isimleri (Hadîd:

57/3).

Haşr

Sûresi:
Bu surede şu isimler yer almaktadır:

el-Kuddûs,

es-Selâm,

el-Mü'min,

el-Müheymin,

el-Cebbâr,

el-Mütekebbir,

el-Musavvir
isimleri (Haşr:

59/23).

A'lâ

Sûresi:
Bu surede şu isim yer almaktadır:

el-A'lâ
ismi (A'lâ:

87/1).

Alak Sûresi:
Bu surede şu isim yer almaktadır:

el-Ekrem
ismi (Alak:

96/3).

İhlâs

Sûresi:
Bu surede şu isimler yer almaktadır:

el-Ahad

ismi (İhlâs:

112/1),

es-Samed
ismi (İhlâs: 112/1).


* * *



[1]

A'râf:

7/180

[2]

Buhârî, Tevhid

12,
Da'vât

69,
Şurût

18;
Müslim, Zikr

6;
Tirmizî, Dua

82;
Müsned,

2/258,

267,

314,

427,

499,

503,

516
(ç)

[3]

Müstefiz:
Fıkıh alimlerinin tarifine göre, meşhur hadisin karşılığıdır. Hadisçilere
göre meşhur hadisin tarifi ise; ikiden fazla geliş yolu olan, fakat
mütevatir derecesine ulaşmayan hadistir. Bununla birlikte meşhur ile
müstefiz arasında farklılık olduğunu söyleyen alimler de vardır.

Bunlardan kimine göre, meşhur; ilk asırda aslı olup ümmet tarafından kabul
edilen sonradan yaygın olan hadistir. Müstefiz ise; tevatür derecesine
varmaksızın en az üç sahabi tarafından naklolunan hadistir. Buna göre her
müstefiz hadis meşhur ise de, her meşhur hadis müstefiz değildir. (ç)

[4]

A'râf:

7/185

[5]
Sâd:

38/39

[6]

A'râf:

7/180

[7]

Buhârî, Tevhid

12,
Da'vât

69,
Şurût

18;
Müslim, Zikr

6;
Tirmizî, Dua

82;
Müsned,

2/258,

267,

314,

427,

499,

503,

516
(ç)

[8]

İbnu'l-A'râbî, Ahkâmu'l-Kur'an,

2/804