Fecir | Konular | Kitaplar

3) Mudârebe Ortaklığı

3



 

3) Mudârebe Ortaklığı:



 

Bir ortak sermayeyi, diğeri emeğini ortaya
koyarak şirket kurabilirler. Buna mudârebe denir. İslâm'da mudârebe, özel
sektörün uzun veya kısa vâdeli her çeşit kredi ihtiyacını karşılamak için
elverişli bir ortaklık çeşididir. Elinde büyük sermaye birikimi olan birçok
kimseler bunu işletmek, bir ticaret işinde kullanmak ister. Ancak bilgisi,
tecrübesi veya sağlığı elverişli olmadığı için bu arzusunu gerçekleştiremez.
Yine toplumda bilgili, yetenekli ve ticaret işine yatkın birçok kimseler de
sermaye yokluğundan dolayı ticarete atılamaz. İşte, mudârebe, birbirine muhtaç
olan bu iki unsuru bir araya getirir. Ve iki taraf da bundan kârlı çıkar.
Böylece toplumda muattal kalan sermayeler ve iş bulamayan kabiliyetler
değerlenmiş olur. Bu çeşit ortaklık itimada dayanır. İşi yürütmeyi üzerine alan,
ortak güvene lâyık olmaya çalışır. Giderek dürüst iş adamları meydana gelebilir.
İşletmeci (mudârib), emeğinin karşılığı olarak net kârın sözleşmede belirlenen
yüzdesini alır. Bu kâra mahsûben avans olarak maaş da alabilir. Hesap dönemi
sonunda zarar ortaya çıkarsa, bu yalnız sermaye sahibine aittir. Zarar, önce
kârdan karşılanır. Kâr yeterli olmazsa ana paradan ödeme yapılır. Bu takdirde
işletmeci herhangi bir şey alamaz. Kasıt ve kusuru bulunmadıkça işletmeci
zarardan sorumlu tutulmaz. Zarar halinde, sermaye sahibi sermayesinin tamamını
veya bir bölümünü kaybederken işletmeci de emeğinin karşılığını alamamaktadır
(es-Serahsi, el-Mebsût, XXII,19, 98; el-Kâsânî, Bedayius-Sanayi', VI, 87, 98;
İbnül-Hümam, a.g.e., V, 58, 70 vd.; İbn Rüşt, Bidâyetül-Müctehid, II, 204).

Mudârabe ortaklığının bir başka önemli yönü de,
ortaklığın yürütülmesinde işletmeciye tanınan esnekliklerdir. İşletmeci,
kendisine verilen sermayeyi işletmek üzere üçüncü şahıslarla yeni ve ayrı
mudârebe ortaklıklarına girebilmekte, hattâ bu ortaklıklar çok sayıda
olabilmekte ve bunların sayısına bir sınırlama getirilmemektedir. Mudârebenin bu
özelliği, İslâm bankacılığının esasını oluşturur. Sermaye sahibine veya
sahiplerine ilk işletmeci muhatap olacağı için, onun menfaati zedelenmez. Belki
daha iyi işletme yüzünden kâr marjı artabilir. İşletmecinin yaptığı işi, daha
düzenli ve geniş ölçüde bir kuruluş yaparsa; tasarruf sahiplerinin mevduatını
ticarete ve yatırımlara yönlendirdiği, dürüst ve yetenekli alt işletmeci (mudârib)leri
bulmada aracılık ettiği için, ilk mudârebe anlaşmasında belirlenen işletme
kârını almaya hak kazanır. Faizsiz kredi kullandıran böyle bir finans kuruluşu,
mevduat sahiplerine daha fazla kâr verebilmek için gereken ihtimamı gösterir.
Aksi halde kâr miktarının belirsiz oluşunun yaratacağı olumsuz etki kendisini
gösterir.

1 yorum

mudarebe

Merhaba..ben bir soru sormak istiyorum..şu an yurtdışında bir borsa şirketi var..çalışma şekli şöyle; siz paranızı bu siteye yatırıyorsunuz..petrol hisse senedi tahvil vs. şeylerde parayı bu konuların uzmanı deneyimli kişiler işletiyorlar..daha sonra yatırdığınız para üzerinden size h.içi hergün %3 kar payı veriyorlar..ana parayı 90 iş günü içersinde çekemiyorsunuz..bu kazanılan paranın hükmü nedir? bu bir mudarebe mi?

10.10.2012 - misafir