Fecir | Konular | Kitaplar

3- Rehin Yoluyla Alınan Fâiz

3



 

3- Rehin Yoluyla
Alınan Fâiz:



 

İslâm hukukuna göre rehin vermek ve almak
câizdir. Bundan faydalanan tefeciler ve ihtiyaç sahipleri, bu müesseseyi de ribâ
alıp vermek için rahatça kullanmışlardır. Esasen vefâ bey'i ile istiğlâl bey'i
de mâhiyet itibarıyla rehin hükmündedir. İhtiyaç sahibi, sermayedardan aldığı
para karşılığı ona evini veya tarlasını ya da ineğini rehin olarak veriyor ve bu
türlü şeyleri kullanma ve hâsıl olacak faydaya mâlik olma yetkisini sermayedara
veriyor. Sermayedar da ödünç verdiği paraya karşılık elinde rehin tuttuğu bu
evde kirasız oturuyor veya bu evi icara veriyor, rehin tarlayı veya bağı ekip
biçiyor, ürününü alıyor, rehin ineği sağıp sütünü içiyor. Böylece rehin adı
altında kamufle edilen ribâ muâmelesi yürüyüp gidiyor.

Rehin alan kişinin, rehin veren kişinin
müsâadesi ve muvâfakatıyla rehin olan şeyden faydalanacını Hanefîler kabul
ederler. Şâfiîler, Hanbelîler ve Mâlikîler ise genellikle rehin veren kişi izin
vermese bile, rehinin aslını noksanlaştırmayacak tarzda rehin şeylerden rehin
alan kişinin istifade edebileceğini, meselâ rehin evde oturabileceğini, rehin
ata binebileceğini, rehin öküzü arabaya koşabileceğini, rehin ineği
sağabileceğini, rehin tarlayı ekip biçebileceğini kabul ederler. Bu yüzdendir
ki, Şâfiîler vefâ bey'ine daha ziyâde "rehn-i muâd" adını vermişlerdir.

"Zeyd, mülkü
olan değirmeni, borcu mukabilinde borçlusu Amr'a rehin verip teslim ettikten
sonra, Amr o değirmeni Zeyd'den izinsiz birkaç sene diğer birine icar edip
ücretini alsa, Zeyd borcunu edâ edip değirmeni aldıkta, bahis mevzuu ücreti
Amr'dan almaya kadir olur mu?" "El-cevap: Olmaz. Amma, Amr'a dahi tîb olmaz."
Görülüyor ki, rehinden istifade için mal sahibinin izin vermesini şart koşan
Hanefîler artık bu şarttan da vazgeçmişlerdir. Borç veren rehin olarak aldığı
evde mal sahibinden izin almadan oturabilir (Bu fetvâlar için bkz. Fetâvâ-i Ali
Efendi, II/372). Esasen bu türlü hallerde rehin muâmelesinin esas maksadı, ödünç
verilen parayı teminat altına almak ve sağlama bağlamak değil; ödünç verilen
meblağ karşılığı rehin alınan şeylerden faydalanmak olduğundan, mal sahibi rehin
eşyasından faydalanması için sermayedara izin vermeden rehin akdi
gerçekleşmemektedir.