Fecir | Konular | Kitaplar

Hayırdaki Sür'ati

Hayırdaki Sür



Hayırdaki Sür'ati:



 

Birgün mescide geldi, cemaatinin önüne geçti ve
namaza durdu. Ardından hemen namazını bozdu ve odasına doğru telâşla yürüdü.
Öyle bir heyecan ve telâş içindeydi ki, O'nu gören, yangına gidiyor zannederdi.
Biraz sonra geldi. Eski heyecanından eser yoktu. Geçti namazı kıldırdı. Namazdan
sonra sahâbî, biraz evvelki heyecan ve koşturmasının sebebini sorunca, şu cevabı
verdi: "Biraz evvel bana, fakirlere dağıtılmak üzere bir şeyler getirildi.
Ben, dağıtmayı unuttum. Tam namaza durduğum sırada hatırladım. Evimde böyle bir
mal varken, namaz kılmak hoşuma gitmedi. Gidip Âişe (r.anha)'ye, o malı
dağıtmasını söyledim." (Buhârî, Ezan 158; Nesâî, Sehv 104). İşte buna zühd
denir, işte buna incelik denir, işte buna takvâ denir ve işte buna O'nun dünya
ile alâkası denir. Defalarca, dünya O'na temessül etmiş, kendini kabul ettirmek
istemişti de O, her defasında elinin tersiyle onu itmişti. (Ahmed bin Hanbel, II/231)