Fecir | Konular | Kitaplar

2- Ubûdiyet Dairesi

2



2- Ubûdiyet Dairesi:



 

Bu daire, kulluk dairesidir.
İnsanların Allah'a karşı vazifelerini, birbirleriyle olan münasebetlerini
ilgilendiren daire. Bu dairenin de pek çok meseleleri vardır. Bu meselelerden
bazısı bazısına nazaran daha çok ehemmiyet taşımaktadır. Keza, bir kısmının
ehemmiyeti açık olduğu, herkesçe görüldüğü halde, bazılarının ehemmiyeti
görülmez ve kolay kolay anlaşılmaz. Hatta öyle meseleler vardır ki, insanın
yaratılış gayesi açısından birinci derecede ehemmiyet arzetmesine rağmen, kendi
kendine bunu idrak etmesi mümkün değildir. Şu halde Kur'an-ı Kerim, kulluk
dairesinin mesele ve vazifelerine temas ederken İlahî zaviyeden ehemmiyetli
olanlara insanlar  tarafından ehemmiyeti kavranamayacak, ihmal edilecek durumda
olanlara daha çok yer vermeli, tekrarla üzerinde durmalıdır. Aksine ehemmiyetini
kavramada zorluk çekilmeyecek olan veya ister istemez idrak edilip anlaşılacak
olan meselelere şöyle bir temas edip, bir işarette bulunup geçmelidir. Bu
noktada hemen şunu söyleyebiliriz: Ubudiyet dairesinin vazifelerinden olan
namaz, oruç, zekat, hac gibi ibadetler İlahî zaviyeden, insanın yaratılış
gayeleri  açısından birinci derecede ehemmiyet taşıdığı halde, insanlarca
kavranıp gereğince takdir edilmesi mümkün değildir. Öyle ise  Kur'an  burada
ısrar etmeli, tekrarla üzerinde durmalıdır. Nitekim öyle olduğunu gördük.
Halbuki, yine ubudiyet dairesinin meselelerinden biri olan meslekî formasyon,
yani, dünyevî istikbalin kazanılması, yeni nesillerin bu maksatla  hazırlanması
meselesi, bizzat insanlarca ehemmiyet takdir edilen, öncelikle düşünülen bir
husustur. İnsan aklıyla, tecrübesiyle, maddî hayatın tabii nizam ve akışıyla
meseleyi düşünür, anlar ve tedbirini alır. Binaenaleyh bu mevzuun Kur'an'da ana
davalardan biri olarak değerlendirilip doğrudan ele alınmasına gerek yoktur.
Tebeî bir nazarla, tâli bir mesele olarak ele alıp dolaylı şekilde yer vermek,
temas edip geçmek yeterlidir ve gerçekten de öyle yapılmıştır.