Fecir | Konular | Kitaplar

İnsan İktisadın Dışında Kalabilir mi? .

İnsan İktisadın Dışında Kalabilir mi



İnsan İktisadın Dışında Kalabilir
mi?

 

İktisadın mânâsının amelde itidal olduğunu
belirttik. Bungünkü anlamı ise: Üretim ve tüketim işlerini düzenleyen,
kaynakların insanlar arasında eşit veya âdil şekilde paylaşılmasını sağlayan
maddî refah, iş hayatı demektir. Dolayısıyla iktisat anlayışı, bireylerden
devletlere kadar uzanır. Hatta iktisat açısından dünyaya bakarsak, devletler
arasında bu konuda öylesine sıkı irtibat var ki, sanki dünyada tek devlet
bulunuyor. Giderek küreselleşen, tek bir şehir gibi birbiriyle iletişim ve
etkileşim içinde bir dünyada yaşıyoruz. Dolar ve euro gibi paraların
bütün dünyada işlem görmesi, dünyanın öbür ucundaki bir üretimin, en uzak bir
yerleşim yerinde rahatlıkla pazarlanması buna bir örnektir. Zamanımızda para,
eski dönemlere oranla daha büyük önem kazanmıştır; parasız hemen hiçbir şey
olmuyor. İnsan, parasız bir hayat yaşayamadığına göre, herkes iktisatla sıkı
sıkıya bağlıdır. İslâmiyet'te her türlü ibâdetin iktisat ile irtibatı vardır.
Hatta riyâzâta çekilen bir âbidin, elindeki tesbihi, ağzındaki gıdası, üstündeki
elbisesi iktisat içinde değerlendirilir.

İnsan; yemek-içmek, giymek ve barınmak
zorundadır. Böylece iktisat fıtrî, doğal bir ilim dalıdır. İktisadı bilmeyen bu
konuyla hiç ilgilenmeyen insan da, aslında iktisatla, para ile bir bütün
yaşamaktadır. Nasıl ki güneş battığında karanlık kendiliğinden gelirse, İslâm
nizamı ve ona bağlı İslâm iktisadı olmayınca, kapitalist anlayış ve diğerleri de
kendiliğinden gelir ve müslümanlar, o iktisadın içinde yer alır.