Fecir | Konular | Kitaplar

D- Hadislerde Fitne Kavramı

D




D-
Hadislerde Fitne Kavramı:

        

‘Fitne'
kavramı İslâm tarihinin sonraki dönemlerinde, diní ve siyasí sebeplerle ortaya
çıkan sosyal kargaşa, anarşi, iç savaş manaları kazanmıştır. Kur'an'da bu
anlamda kullanılmadığını yukarıda gördük. ‘Fitne' kavramı bu anlamlarda daha çok
hadislerde geçmektedir. Yine hadislerde bu kelimenin Kur'an'daki manasıyla geniş
bir şekilde kullanıldığını görüyoruz.
Hadis
kitaplarının çoğunda ‘Kitabu'l Fiten veya Melâhim' başlıklarında fitnelerden
bahsedilmekte, mü'minler çeşitli fitnelerden sakındırılmaktadır. Peygamberimiz
(sav), müslümanları deccâl fitnesinden, dünya, fakirlik, mal, Cehennem, kabir,
diri ve ölüler, kadın (şehvet) fitnelerinden sakındırmıştır. Bu gibi fitneler
mü'mine, dinini yaşamaktan alıkoyan engellerdir.
Bazı
hadislerde fitne, müslümanların birlik ve beraberliğini bozan, onları birbirine
düşüren yıkıcı faaliyetler olarak geçmektedir.
Üsame ibnu
Zeyd anlatıyor: Rasûlüllah (sav), Medine'nin Ütum denilen (kale gibi yüksek)
binalarından birine yaklaşmıştı ki şöyle sordu:
"-Benim
gördüklerimi siz de görüyor musunuz?"
Yanındakiler
"-hayır" deyince, buyurdu ki:
"-Bir takım
fitnelerin yağmur selleri gibi evlerinizin aralarından aktığını görüyorum."[1]




 





[1]
Müslim, Fiten: 3, Hadis no: 2885, 4/2211; Buharí, Fiten: 4, 9/60; Hüseyin K.
Ece, İslam'ın Temel Kavramları, Beyan Yayınları: 216.