Fecir | Konular | Kitaplar

FİTNE.

FİTNE



FİTNE
 
Arapça olan bu
kelimenin aslı fetn'dir. Altının kalite ve kalitesizliğini anlamak için ateşe
sokulması demektir.[1]
Genel olarak imtihan ve deneme mânâlarında kullanılır. Hâlisi ile sahtesini
ayırmak için altını, gümüşü potada eritmeye fitne dendiği gibi, iyiliği-kötülüğü
belli olsun diye insana tatbik edilen her muameleye de ıtlak olunur.[2]
Kur'ân-ı Kerîm'de "Fitnenizi tadınız. İşte (dünyada) istical ettiğiniz azab
bu idi" (Zariyat: 51/13)[3]
buyurulmuştur. Buradaki "fitne" kelimesi, insanın ateşe atılmasını ve azâbı
ortaya koymaktadır.[4]
Bunun dışında Kur'ân-ı Kerîm'de, belâ ve musîbet mânâsına da kullanılmıştır.[5]
Şiddet[6]
ve imtihan[7]
mânâsına kullanıldığı da sabittir. Fitneden eser kalmayıncaya kadar cihadı
emreden âyet-i kerimede[8]
"fitne", İslâm'ın dışındaki bütün sistemlerin ortak ismidir.
İstılâhî mânâsı:
"Allahû Teâla (cc)'dan imtihan için gelen belâ, musîbet, âzâb ve buna benzer
nefsin hoşlanmadığı şeyler olduğu gibi, kullardan gelen zûlümlere de fitne denir"
şeklinde tarif etmek mümkündür.
Resûl-i Ekrem (sav)'in
hadîsi şeriflerinde mü'minler arasında bozgunculuk yapmak ve onları birbirlerine
karşı kışkırtmak mânâlarına da kullanılmıştır. "Fitne uykudadır, onu
uyandırmayın!"[9]
hadis-i şerîfi bu mânâdadır.
"Mü'minlerin
bey'atla, gayrımüslimlerin de zimmet akdi ile bütün emniyetlerinin sağlandığı
dârû'l-İslâm'da bozgunculuk ve kışkırtıcılık yapmak büyük bir fitnedir. Ümmet-i
Muhammed tarih boyunca bu tür fitneye karşı uyanık olmuştur. Ancak bu, zamanla
bir şuur olmaktan çıkıp, bir âdet haline dönüşünce, müstevlilerin istilâsı
ânında bile "Aman fitne çıkmasın" sloganı geçerliliğini korumuştur. Halbuki
küfür, başlı-başına bir fitnedir. Küffar İslâm topraklarını işgal edince: "Aman
fitne çıkmasın" demek Allahû Teâla (cc)'ya karşı savaş açmak olur.
Fitnenin, aynı
zamanda imtihan mânâsına geldiğini belirtmiştik. Muteber hadîs mecmualarında "Kitab-ı
Fiten" veya "Bâb-ı Fiten" başlığı taşıyan bölümlere dikkat ettiğimizde, insanın
çevresinin fitnelerle dolu olduğuna şâhit oluruz. Dünyaya, hiç ölmeyecekmiş gibi
şehvetle bağlanmak bir fitnedir. Şer'i hududları aşan "mal sevgisi", "evlat
sevgisi", "makam hırsı" ve bunun gibi hazlar birer fitne hükmündedir. Allah'ın
indirdiği hükümlerin dışındaki hükümlerle, inanmayarak da olsa hükmetmek, bir
fitnedir.
Cahiliyyenin
gâlip geldiği, tâgûtî güçlerin insanları hor ve hakir kıldığı toplumlarda,
onlarla uzlaşmayı esas alan her türlü düşünce bir fitnedir. İnsanlardan, şer'î
hududların dışında tahsil edilen vergilerden maaş almak, bir fitnedir. Bütün
bunların dışında deccal fitnesi, kabir fitnesi ve bel'am fitnesi... vardır.
Hz. Âdem (a.s)'den
itibaren bütün peygamberler insanlara tevhid akîdesini tebliğ etmişlerdir. "Allah'a
iman edin ve tâgût'a kulluktan kaçının" tebliği, bütün peygamberlerde ortaktır.[10]
Dolayısıyle Allahû Teâla (cc)'m indirdiği hükümlerle hükmedilmeyen bütün
toplumlarda küfür ve fitne, siyasî iktidar durumuna gelmiş demektir. Bu
vasıftaki bütün toplumlarda cihad, akıl-baliğ olan her mü'min üzerine, farz-ı
ayndır. Kim bu cihad'dan uzak kalırsa, fitnenin içine düşmüş demektir.

[11]
 

 





[1]
Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'ân Dili, İst. 1936, c. V, sh. 4530.
Ayrıca Abdi'1 Latif ez-Zebidi, Sahih-i Buhari Muhtasarı, Tecrid-i Sarih
Tercemesi ve Şerhi, Ank.1975 (3. bsm.) c. XII, sh. 290-291.





[2]
Zebidî, a.g.e., Ank 1978 (5. bsm.) c. II, sh. 468; c. XII, sh. 290.





[3] Geniş
bilgi için bkz. İbn-i Kesir, Tefsirû'l-Kur'an'il Azim, Beyrut: 1939,
D.Marife Yay. c. IV, sh. 232-233.





[4] Mehmet
Vehbi Efendi, Hülâsatü'l-Beyan fi Tefsirû'l Kur'ân, İst. 1969, c. XIII, sh.
5554. Ayrıca Ömer Nasuhi Bilmen, Kur'ân-ı Kerim'in Türkçe Meali Âlisi ve
Tefsiri, İst. 1965, c. VII, sh. 3487 (Âhiret hayatını ve ölümden sonra
tekrar dirilmeyi inkâr eden kâfirlerin ateşe atılması üzerinde durulur.
"Fitnenizi tadın", zebanilerin kâfirlere hitabı olarak değerlendirilir.)





[5] Enfâl:
8/25: "Bir de öyle bir fitneden sakının ki, o içinizden yalnız
zûlmedenlere çatmaz (ammeye de sirayet ve hepsini perişan eder). Hem bilin
ki, Allah azabı çetin olandır." Geniş bilgi için bkz. Beyzavî.





[6]
Bakara: 2/102, 191; Enfâl: 8/39.





[7]
Enbiya: 21/35: "Her nefis ölümü tadıcıdır. Biz sizi şer ve hayırla
tecrübe ediyoruz. Nihayet hepiniz bize rücû edeceksiniz." Bu ayet-i
kerimede fitne, tecrübe ve imtihan manasınadır.





[8] Enfal:
8/39 "Ortalıkta fitne kalmayıp, din tamamıyla Allah'ın dini oluncaya
kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse muhakkak ki, Allah yaptıklarını
görür." Bu ayeti kerimedeki fitne İslam'ın dışında kalan bütün
sistemlerdir.





[9] Hasan
Basri Çantay, Kur'ân-ı Hakim ve Meali Kerim, İst.1959, c. I, sh. 52,
dipnot:134.





[10] Nahl:
16/36.





[11] Yusuf
Kerimoğlu, Kelimeler ve Kavramlar, İnkılap Yayınları: 151-153.