Fecir | Konular | Kitaplar

8- Silah Edinmemek

8



8- Silah Edinmemek:

 

Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm),
fitneyi önleyici, şümûlünü azaltıcı tedbirler meyanında "fitne sırasında silah
satışını yasaklamakla" kalmaz, elde herhangi bir silah bulundurulmasını
kesinlikle yasaklar. Rivayetlerde bu yasak "mevcutların kırılması", "taşa
çalınması", "tahtadan  kılıç kuşanılması"  şeklinde ifade edilir.

Şu noktayı bilhassa belirtmeliyiz: Silah
edinmeme emri, hassaten evinde kalanlara yapılmaktadır. Daha önce de
belirttiğimiz üzere fitneye karışmamak için ilk tavsiye edilen husus deve, koyun
gibi hayvanlarını alarak dağlara çekilmek veya ekim arazisinin başına geçmek,
meskun  mahalden uzaklaşmaktır. Bu imkânlardan mahrum kişiye de  evine kapanması
emredilir.

İşte bu sonuncu durumda olan   kimsenin
peşi takip edilebilir, fitneye düşürülebilir. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu
vesselâm), bu ihtimali asgariye düşürebilmek için bu durumdaki kimselere silah
edinmemeyi emretmektedir.

Söylenen bu hususu az yukarıda
kaydettiğimiz Ebu Bekre hadisinin devamında görmekteyiz: "...Fitne vaki olduğu
zaman devesi olan devesine, davarı olan da davarına iltihak etsin, kimin de
arazisi varsa, arazisine gitsin."
Bir adam sordu: "Ey Allah'ın Resulü! Ne devesi, ne davarı ve ne de arazisi
olmayan kimse ne yapacak?" Cevaben: "Kılıcına gitsin, keskin tarafını taşa
vursun, sonra da gücü yettiğince fitneden kaçsın" dedi."

Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm), bu
emrin ehemmiyetini vicdanlarda tesbit için: "Ey Allahım, tebliğ vazifemi yaptım
mı, ey Allahım,  tebliğ vazifemi yaptım  mı, ey Allahım "tebliğ vazifemi yaptım
mı?" diye üç kere tekrar eder.

Hadisin bir  başka veçhinde: "Kılıcını
alsın, keskin tarafını kara taşa vursun" denir. Muhammed İbnu Mesleme'ye de:
"Kılıcını al, Uhud dağına git, kırılıncaya kadar dağa vur" demiştir.

Nevevî: "Kılıcını taşa çalsın" emri ile
hakikaten kılıcın kırılması mı, yoksa bununla mecaz mı kastedildiği hususunu ele
alarak bazı alimlerin: "Hadisin zahirine göre, kişinin kendisine fitne kapısını
kapaması için, gerçekten  kılıcı kırması gerekir" derken, bazılarının  da: "Bu
mecazdır, asıl maksad kıtalin terkidir" dediğini belirtir. Ancak birinci görüşün
muteber görüş olduğunu  kaydeder. Bu görüş başka alimlerce de paylaşılmıştır.

Fitne çıktığı zaman kırılması gereken silah
sadece kılıç değil, silahın her çeşididir.  Nitekim bir başka rivayette, fitne
hakkında gerekli bilgi verildikten sonra: "Yaylarınızı kırın, kirişlerinizi
parça parça edin, kılıçlarınızı taşa vurun (ve evlerinizin içine girin). Buna
rağmen birinizin üzerine gelirlerse, Hz. Adem'in  iki oğlundan hayırlısı (Habil)
gibi olun"  buyurur.

Yayın kırılmasından sonra kirişin bir işe
yaramayacağı bedihi olduğu halde, kirişin de  parçalanmasının emredilmesinde,
bazı alimler, yasaktaki mübalağanın vurgulanma  gayesini görmüşlerdir. Fakat
başkasının istifade etmesini önleme gayesine de matuf olduğu söylenmiştir.

Birçok durumlarda Hz. Peygamber (aleyhissalâtu
vesselâm)'in ashabına:  "Müslümanlar arasında fitne çıktığı vakit tahtadan bir
kılıç edinin"  diyerek öldürücü silah bulundurma yasağını dile getirdiğini
görmekteyiz.

Hadis kitapları, bu yasağa da harfiyyen
uyup tahtadan kılıç taşıyanların örneklerini zikreder. Bunlardan biri Ebu
Müslim'dir, bir diğeri Ühban İbnu Sayfi'dir. Ebu Müslim ile alâkalı rivayet
aynen şöyle: "Hz. Ali, Hz. Muaviye ile olan mücadelesi sırasında hazırlık yapmak
üzere Basra'ya gelir ve Ebu  Müslim'e uğrayarak: "Bana yardım et" der. Ebu
Müslim "hayır" diye  kestirip atmaktansa lisan-ı hal ile bunu ifade etmeyi
tercih ederek kılıcını getirir. Kınından bir karış kadar sıyırır. Hz. Ali
(radıyallahu anh)'ye bunun tahtadan olduğunu gösterdikten sonra şu açıklamayı
yapar: "Can dostum ve senin amcaoğlun (aleyhissalâtu vesselâm) benden, "Müslümanlar
arasında fitne çıktığı zaman tahta kılıç edinmem" hususunda  söz aldı (ve ben de
yaptım. Buna rağmen) seninle harbe çıkmamı istersen yine de çıkarım." Hz. Ali şu
cevabı verir: "Ne sana, ne de kılıcına ihtiyacım yok."



[1]

 





[1]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/392-393.