Fecir | Konular | Kitaplar

Yüz Değnek Cezâsı

Yüz Değnek Cezâsı



Yüz Değnek Cezâsı:



 

Bekâr erkekle bekâr kadının zinâ etmesi halinde,
cezâ her birine yüz değnek vurulmasıdır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Zinâ
eden kadın ve erkekten her birine yüz değnek vurun" (24/Nûr, 2).

Zinâ cezâsı uygulanan kimsenin, toplum
nezdindeki itibar kaybını önlemek, belki olayın unutulmasını sağlamak amacıyla
bir yıl süreyle sürgüne gönderilmesi İslâm'ın ilk yıllarında ek bir cezâ olarak
veriliyordu. Ubâde b. Sâmit (r.a)'ten rivâyete göre şöyle demiştir: Rasûlullah
(s.a.s.) şöyle buyurmuştur: "Zinânın hükmünü benden öğrenin. Allah o
kadınlara bir çıkar yol gösterdi. Bekârla bekâr zinâ ederse yüz değnek ve bir
yıl sürgün; evli ile evliye yüz değnek ve recm vardır" (İbn Mâce, Hudûd 7;
Müslim, Hudûd 12). Ancak bu uygulama Nûr Suresi'nin inmesinden önceye aittir. Bu
sûre inince bekârlar için yalnız değnek, evli olanlar için sünnetle recm cezâsı
belirlenmiştir (es-Serahsî, el-Mebsût, Beyrut 1398/ 1978, IX, 36 vd.).

Hanefilere göre, bekârların zinâ cezâsı olan yüz
değneğe ayrıca sürgün eklenmez. Çünkü âyette sürgünden söz edilmemiştir. Ancak
sürgün bir had cezâsı değil; İslâm devlet başkanının takdirine bırakılmış bir
ta'zir cezâsı niteliğindedir. Nitekim zinâ edenin tövbe edinceye kadar
hapsedilebilmesi de, fuhşa düşenleri bir süre toplumdan tecrid etmek amacıyla
alınan bir önlemdir.

Şâfiî ve Hanbelîlere göre ise bekârların
zinâsında yüz değnek ve bir yıl sürgün birlikte uygulanır. Delil, sürgün
bildiren hadistir. Ancak kadın, kocası veya bir mahremi ile birlikte sürgüne
gönderilir. Ayrıca sürgün yerinin sefer mesâfesinden yakın olmaması da gerekir.
Hz. Peygamber "Kadın, yanında kocası veya bir mahremi bulunmadıkça yolculuğa
çıkamaz" (Buhârî, Taksîr 4, Sayd 26, Savm 67; Ebû Dâvud, Menâsik 3)
buyurmuştur.