Fecir | Konular | Kitaplar

Örtü ve Elbise

Örtü ve Elbise



Örtü ve Elbise:



 

Zikredilen âyet ve hadisler kadın ve erkeğin
avret yerlerini örtmelerini emrediyor ve açmalarını haram kılıyor; fakat örtmek
için yeni bir elbise modeli getirmiyor; "hımâr: Baş örtüsü", "cilbâb: Dış giysi"
gibi eskiden beri giydikleri elbise ile Şârî tarafından istenildiği gibi
örtünmeleri emrediliyor. Bazı kimseler Kur'an'daki: "Eşlerine, kızlarına ve
mü'minlerin kadınlarına, dışarı çıkarken üstlerine örtü almalarını (cilbâblarını
bürünmelerini) söyle; bu onların tanımmalarını ve bundan dolayı
incitilmemelerini sağlar. Allah bağışlar ve merhamet eder." (33/Ahzâb, 59)
âyetinde geçen "cilbâb" kelimesine "çarşaf" mânâsı vererek kadının ancak
çarşafla dışarı çıkabileceğini, başka elbise ile örtünmenin câiz olmadığını
ileri sürmüşlerdir. Bu iddiânın isâbetsiz olduğunu ve İslâm'ın istediği
örtünmenin eşarp, pardesü, geniş ve kalın giysiler ile de, daha başka
ülkelerdeki meşrû farklı giysilerle de olabileceğini gösteren deliller vardır:

1- Nûr sûresindeki âyette (24/31) başörtüsünden
(hımâr) söz edilmektedir. Hımâr, başı ve yakayı örten başörtüsüdür, çarşaf
değildir. Aynı âyette geçen "cüyûb" ise gömlek ve entârinin yakasıdır. Şu halde
kadınlar geniş entâri ve başörtüsü ile örtünebileceklerdir. Âyet, o zaman
kadınların böyle giyindiklerine delâlet etmektedir.

2- "Cilbâb" kelimesine tefsir ve lügatlerin
verdiği mânâ şunlardan ibârettir: Başörtüsü, tepeden tırnağa örten örtü, dış
elbise, örtü, başörtüsü ile ridâ arası bir elbise. Bu kadar mânâ içinden yalnız
çarşafı almak ve diğerlerini reddetmek için bir delil yoktur.

3- Hz. Âişe'den rivâyet edildiğine göre cilbâb
âyeti gelince, ensâr kadınları etekliklerini ortadan yırtarak başörtüsü yapmış
ve kargaları andıran siyah başlıkları ile Rasûlullah'ın arkasında namaz
kılmışlardır. Bu rivâyet, cilbâba çarşaf değil; başörtüsü mânâsı verildiğini
göstermektedir.

Netice olarak diyebiliriz ki, önemli olan
usûlünce örtünmedir; elbisenin adı ve modeli muayyen değildir. Her kadın ve
erkek, şart ve imkânlarına göre elsisesini seçer ve örtmesi gereken yerlerini
örter. Avret yerlerini gösterecek kadar ince veya şehvet çeken yerlerini
belirtecek kadar dar elbise giymekten sakınır. İnce, şeffaf elbiselerin
giyilmemesi hakkında hadisler vardır.