Fecir | Konular | Kitaplar

Karşılık Olarak Sevap

Karşılık Olarak Sevap



Karşılık Olarak Sevap:
 
‘Sevab' Islâmí kaynaklarda,
insanın işlediği amellerin sonuçlarından doğan şey şeklinde anlaşılmaktadır.
Yapılan şeyin sonucuna ‘sevab' denmektedir. Ceza, bir amel için takdir edilen,
düşünülen sevaptır, yani amelin karşılığıdır. Nitekim Kur'an, "Kim zerre
miktarı hayır işlerse karşılığını görecektir, kim de zerre miktarı şer işlerse
karşılığını görecektir" (99/Zilzâl 7-8) buyuruyor.        
Cezâ daha çok olumlu veya
olumsuz anlamda karşılık demektir. Sevap ise, yapılan bir işin neticesidir.
‘Sevap' hayır ve şer olan bütün ameller için kullanılsa da, hayırlı ameller
hakkında kullanılması daha yaygındır. Kur'an şöyle buyuruyor:
"… (Bu), Allah katından bir
sevap (karşılık)tır. Sevabın (karşılığın) en güzeli şüphesiz O'nun katındadır."
(3/Âl-i İmrân, 195)
"Kim dünya sevabını
(faydasını) isterse ona ondan veririz, kim de âhiret sevabını (karşılığını)
isterse ona da ondan veririz. Biz şükredenleri yakında ödüllendireceğiz."
(3/Âl-i İmrân, 145)
Mü'min olmayanlara verilecek
olan kötü cezânın, ‘sevab' ile aynı kökten gelen ‘mesûbet' ile karşılandığını
görüyoruz. Çünkü cezâ da sevab gibi bir amelin karşılığıdır (5/Mâide, 60).
‘Mesûbet'in, Allah katındaki ve mü'minlere verilecek mükâfat anlamında da
kullanıldığı görülmektedir (2/Bakara, 84).