Fecir | Konular | Kitaplar

Haccın Fevrî veya Ömrî Oluşu.

Haccın Fevrî veya Ömrî Oluşu



Haccın Fevrî veya Ömrî Oluşu   
   

 

Ebû Hanîfe, Ebû Yûsuf, Mâlikîler ve Hanbelîlere
göre, hac fevrîdir. Yani, yükümlünün, gerekli şartları taşıdığı ilk yılda
haccetmesi gereklidir. Haccı, yıllar boyunca geciktirirse fâsık olur ve
şâhitliği reddedilir. Çünkü haccı geri bırakmak, küçük ma'siyettir. Bunda ısrar
etmek, kişiyi fıska götürür. Böyle bir kimse hac yapmadan malı telef olsa, borç
para alıp haccetmesi halinde, İlâhî mağfirete nâil olacağı umulur.

Haccın geciktirilmeden îfâsına, hacla ilgili
âyetler delâlet ettiği gibi, şu hadisler de bunu destekler:

"Hac yapmakta acele ediniz. Çünkü sizden biriniz
ölümün kendisine ne zaman geleceğini bilmez."[1]



 "Bir kimseyi hastalık, açık bir ihtiyaç, bir
sıkıntı veya zâlim bir sultan alıkoymaksızın hac yapmazsa; ister yahûdi, isterse
hıristiyan olarak ölsün."[2]



"Kim kendisini Beytullahi'l-Haram'a ulaştıracak
kadar azık ve bineğe sahip olduğu halde haccetmemişse onun yahûdi veya
hıristiyan olarak ölmesi arasında fark yoktur. Zira Cenâb-ı Hak şöyle
buyurmuştur: "Oraya yol bulabilen insanın, Allah için Kâbe'yi haccetmesi
gerekir." (Âl-i İmrân: 3/97)[3]



Şâfiîlere ve İmam Muhammed'e göre, hac ömrî (terâh)dir;
yani, hac için gerekli şartları taşıyan yükümlü, bunu ilk yılda yapmak zorunda
değildir. Ancak bu kimsenin hac veya umreyi, geciktirmeksizin yapması sünnettir.
Çünkü tâat sayılan amelleri çabuk yapmak, hayırlı işlerde acele etmek İslâm'ın
tavsiye ettiği hususlardandır. Âyette; "Ey mü'minler, hayır işlerine koşunuz,
birbirinizle hayırda yarış ediniz." (Bakara: 2/148) buyrulur.

[4]




 




[1]
Ebû Dâvud, Menâsik: 5; İbn Mâce, Menâsik: 1, Ahmed bin Hanbel, I/214, 225.





[2]
eş-Şevkânî, Neylü'l-Evtâr: 4/284.



[3]
Tirmizî, Hacc: 3, hadis no: 812.



[4]
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.