Fecir | Konular | Kitaplar

a- Bedeni Yeterlilik

a



a- Bedeni Yeterlilik:
 

 

Buna göre; yatalak, hasta, kör, felçli, iki
ayağı kesik, binit üzerinde kendi başına duramayan yaşlı kimse, tutuklu bulunan
ile zâlim yöneticilerin hac için vize vermediği kimseler üzerine hac farz olmaz.
Çünkü Allah Teâlâ, haccın farz olması için "gücün yetmesi"ni şart koşmuştur.[1]



Haccın farz olabilmesinin şartlarından biri de
yeterlilik şartıdır ve bunların başında ise bedenin sağlık ve afiyette
olmasıdır. Hac ibadetini, Hz. Peygamber (s.a.s.) cihada benzetmiş ve kadınların
cihadı sorulduğunda ise hacc yapmalarını buyurmuştur. Cihad için beden sağlığı
olmadığında, kişinin savaş şartlarına uyum göstermesi düşünülemez.

Hasta olanın da, hacda yapması gereken
menasikleri başkalarının yardımına ihtiyaç duymadan yerine getiremez. Onun için
de fıkıh alimlerimiz, hasta ve sakat olanların yardımcıları bile olsa, onlara
hac farz değildir demişlerdir. Haccın farziyeti için bir takım imkan ve
şartların oluşması gerekir, aksi takdirde hac farz olmaz. Aynı zamanda, haccın
menasiklerini kendi başlarına yerine getiremeyenlere de hac farz kılınmamıştır.
"....Ona yol imkanı bulabilene (güç yetirebilene)..."  (Âl-i İmrân: 3/97)
İbn Abbas (r.a.) bu ayetin tefsirinde imkan bulabilmenin şartlarından biri de,
bedenin sağlıklı olmasıdır demiştir.[2]

Özellikle bazı İslam ülkelerinden hacca gelen
insanların yaş ortalamasının nerede ise altmışın altına düşmüyor. Bazılarında
ise evlenir evlenmez aile olarak Allah'ın farz kılmış olduğu hac farizasını,
yerine getirmek için kutlu sefere çıkarlar. Yeni aile temelini, hac farizasını
yerine getirmiş, mutlu bir hazzın üzerine, bina ederler. Ancak altmış ve yetmiş
yaş haddini bekleyerek hacca gelenlerin durumuna hem üzülüyoruz ve hem de onlara
şaşırmamak elde değildir.

Madem ki, hac bir cihat ameli gibidir, altmış ve
yetmiş yaşına gelmiş asker ordusunu oluşturan hiçbir ülke var mıdır? İslam'da
saç boyamanın, Allah'ın verdiği şekli değiştirme manasına geldiğinden, bazı
alimlerin caiz görmediğini ancak; savaş ortamında saçı beyazlanmış olan
mücahidin, düşmana cesaret vermemesi ve düşman karşısında daha genç ve cesur
görünmesi için, kendi saçını boyaması daha faziletlidir. Şeytana karşı verilen
mücadelede mevzilerimizin tümünü ihtiyarlarla doldurduğumuzda şeytan bizim
halimize alay edip gülmekten kendisini alamayacaktır.

Şeytanın alay konusu olmamak için, şartlar
oluştuğunda hemen hac yapmalıyız. Erteleyerek bu görevi ihmal etmemiz, bizi
sorumluluktan kurtarmaz. Problemlerimizin bitmesini beklememiz de problemin bir
parçasını  oluşturabilir.

[3]

 



[1]
Âl-i İmrân: 3/97; Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.




[2]
Kurtubi, Ahkam, IV/147



[3]
Mehmet Peker, Hacc Nedir?