Fecir | Konular | Kitaplar

2) Kesin Olmayan (Zannî) Haram

2



2) Kesin Olmayan (Zannî) Haram:
 
Bazı din âlimleri (müctehidler)
ellerindeki kaynaklara (delillere) göre bir şeye haram demiş olabilirler. Ama
başkaları aynı kaynağı zayıf gördüğü için ona helâl diyebilir. Bu gibi haram
kararlarında müctehid din âlimlerinin görüşlerine başvurmakta yarar vardır.
Ancak onların ictihadlarını Kur'an ve hadislerde açık bir şekilde belli olan
haram hükümleri gibi saymamak gerekir. Örneğin, bazılarına göre bütün deniz
hayvanlarının etleri yenir, bazılarına göre ise balığın dışındakiler yenmez.
Böyle bir durumda ictihadın birine mutlak doğru, diğerine İslâm'a aykırı
denilemez. Müslümanlar, hangi müctehidin delilini daha kuvvetli bulurlarsa onun
ictihadıyla amel edebilirler.
Müslüman, haramlar konusunda
titiz olan insandır. O haram olan bir davranışı yapmaz, haram bir şeyi yemez
içmez, haram olan bir sözü konuşmaz. Farzlara dikkat eder. Bilir ki farzları
terk etmek de haramdır. Haramlar, Allah'ın müslümanlar için çizdiği sınırlardır.
Mü'min insan bu sınırları dikkatlice korur (9/Tevbe, 112). Allah (c.c.),
insanlar için koyduğu sınırları (hudûdu) aşanları sevmemekte, onları Cehennem
azabı ile tehdit etmekte, sık sık ‘Allah'ın sınırlarına tecavüz etmeyin' diye
uyarmaktadır (4/Nisâ, 14; 2/Bakara, 229; 58/Mücâdele, 4 vd.).[1]  




 




[1]
Hüseyin K. Ece, İslâm'ın Temel Kavramları, s. 252-254.