Fecir | Konular | Kitaplar

Zıhâr

Zıhâr



Zıhâr[1]
 
Zıhar yapmak, müslümanlar
arasında yaygın olan eski cahiliye adetlerinden biridir. Erkek, karısına "Sen
bana anamın sırtı gibisin", "Sen bana kızkardeşim nasıl haramsa öyle haramsın"
vb. hoş olmayan sözler söyler. Kadına zulüm içermesi nedeniyle şeriat bunu
çirkin saymıştır. Allah subhanehu bu olayı şu şekilde tanımlar:
"İçinizden zıhar yapanların
kadınları onların anaları değildir. Onların anaları ancak kendilerini doğuran
kadınlardır. Şüphesiz onlar çirkin bir laf ve yalan söylüyorlar. Şüphesiz Allah;
affedicidir, bağışlayıcıdır." (Mücadele: 58/2)
Şeriat, zıharın keffaretini
hatayla adam öldürmenin keffaretine benzer bir şekilde ağır bir keffaret olarak
belirlemiştir. Bu, Ramazan'da gündüz (oruçluyken) hanımıyla ilişkide bulunanın
karşılaması gereken keffaretin aynısıdır. Karısına zıhar yapanın bu keffareti
yerine getirmeden ona yaklaşması caiz değildir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
"Kadınlardan zıhar ile
ayrılmak isteyip de sonra söylediklerinden dönenlerin karılarıyla temas etmeden
önce bir köleyi azad etmeleri gerekir. Size öğütlenen budur. Allah,
yaptıklarınızdan haberdardır. (Buna imkan) bulamayan kimse, hanımıyla temas
etmeden önce ardarda iki ay oruç tutar. Buna da gücü yetmeyen, altmış fakiri
doyurur. Bu (hafifletme) Allah'a ve Rasulü'ne inanmanızdan dolayıdır. Bunlar
Allah'ın hükümleridir. Ve kafirler için acı bir azap vardır." (Mücadele:
58/3-4)

[2]

 




[1]
Zıhar arapça "zahr" (sırt) kelimesinden gelmedir. Cahiliyyede araplar
arasındaki adete göre bir adam karısına; "Sen bana anamın sırtı gibisin"
derse, karısı ona anasının kendisine haram olması gibi haram sayılırdı.
Allah teala Mücadele: 58/2'de bunun böyle olmadığını belirterek zıharı
yasakladı ve zıhar yapana da aynı surenin 3. ve 4. ayetlerinde zikredilen
cezayı koydu. (Çeviren İsmail Yaşa)



[2]
Muhammed Salih el-Müneccid, İnsanların Önemsemediği Sakınılması Gereken
Haramlar, Karınca Yayınları: 31.