Fecir | Konular | Kitaplar

Kişinin, Karısıyla Hayızlıyken İlişkide Bulunması

Kişinin



Kişinin, Karısıyla Hayızlıyken İlişkide Bulunması
 
Allah Teâlâ şöyle buyurur:
"Sana kadınların ay halini
sorarlar. De ki: O, bir rahatsızlıktır. Bu sebeple ay halinde olan kadınlardan
uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın." (Bakara: 2/222)
Allah Teâlâ'nın:
"Temizlendikleri vakit,
Allah'ın size emrettiği yerden onlara yaklaşın." (Bakara: 2/222)
Kavli gereğince kadının hayız
hali bitip gusledinceye kadar kocasının onunla ilişkide bulunması helal
değildir. Rasûlullah'ın (s.a.v.) şu sözü de bu günahın çirkinliğine işaret eder:
"Hayızlı bir kadınla
ilişkide bulunan, bir kadınla dübüründen ilişkiye giren veya kahine giden
Muhammed'e indirileni inkar etmiştir."[1]
Karısıyla hayızlıyken
bilmeyerek ve kasıtsız, hatayla ilişkide bulunan kimse için bir şey gerekmez.
Bilerek ve kasıtlı olarak bunu yapanın ise -keffaret hadisini sahih kabul eden
bazı ilim adamlarına göre- keffaret ödemesi gerekir. Bu keffaret, bir dinar veya
yarım dinardır. Bazı alimler "İkisinden birini tercih eder" derken, bazıları da
"Kanın çok geldiği hayzın ilk anlarında ilişkide bulunursa bir dinar, kan
gelmesinin azaldığı hayzın son aylarında ya da hayız bittiği halde gusletmeden
önce ilişkide bulunursa yarım dinar keffaret ödemesi gerekir" der.
Bir dinar, bugün kullanılan
ölçüye göre 4.25 gram altına eşdeğerdir. Altın olarak ya da değerini para olarak
tasadduk eder.[2]

 




[1]
Tirmizi Ebu Hureyre'den: 1/243; Bkz. Sahihu'l-Cami': 5918.




[2]
Doğrusu; ister hayzın başında isterse sonunda olsun bir dinar ya da yarım
dinar tasadduk etmek arasında seçim seçim yapmak ona bırakılmıştır. (Abdulaziz
b. Abdullah)

Muhammed Salih el-Müneccid, İnsanların
Önemsemediği Sakınılması Gereken Haramlar, Karınca Yayınları: 31-32.