Fecir | Konular | Kitaplar

Gıybet

Gıybet



Gıybet
 
Müslümanların gıybetini etmek
ve aleyhinde konuşmak bir çok toplantının eğlencesi haline gelmiş! Halbuki,
Allah bu davranışı yasaklamış, kullarına ondan nefret etmelerini bildirmiş ve
nefislerin iğrendiği çirkin bir örnekle onu örneklendirmiştir. Allah azze ve
celle şöyle buyurur:
"Biriniz, diğerinizi
arkasından çekiştirmesin. Sizden biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten
hoşlanır mı?" (Hucurat: 49/12)
Gıybetin ne anlama geldiğini
Rasûlullah (s.a.v.) şu sözleriyle açıklamıştır:
"Gıybet nedir biliyor
musunuz?"
Dediler ki:
"Allah ve Rasulü en iyi
bilendir." Şöyle buyurdu:
"Kardeşini hoşlanmayacağı
bir şekilde zikretmendir."
"Söylediğim kardeşimde olsa da
mı?" denildi. Buyurdu ki:
"Eğer söylediğin onda varsa
gıybetini yapmış olursun. Şayet bu onda yoksa şüphesiz ki ona iftira etmiş
olursun."[1]
Gıybet, müslümanı kendisinde
bulunan hoşlanmadığı bir özelliğiyle anmandır. Bu; bedeniyle, diniyle,
yaşantısıyla, ruhsal durumuyla, ahlakıyla, yaratılışıyla ilgili olabilir. Bunun
çeşitli şekilleri vardır. Örneğin; kusurlarını belirtmek veya dalga geçmek
kastıyla bir davranışını anlatmak...
İnsanlar, gıybet konusunda
duyarsız davranırlar. Oysa gıybet, Allah katında kötü ve çirkindir.
Rasûlullah'ın (s.a.v.) şu sözü bunun kanıtıdır.
"Faiz, yetmiş iki gruptur.
En küçüğü kişinin annesiyle zina etmesi gibidir. Şüphesiz ki, faizin en
şiddetlisi kişinin (gıybet ederek) kardeşinin namusuna dil uzatması gibidir."[2]
Gıybet edilen toplulukta
bulunan kimsenin bu kötü davranışı engellemesi ve gıybeti edilen kardeşini
savunmasını gerekir. Rasûlullah (s.a.v.) şu sözleriyle buna teşvik etmiştir:
"Kardeşinin namusunu savunanın,
Allah Kıyamet günü yüzünü cehennemden korur."[3]

 



[1]
Müslim: 4/2001.



[2]
Es-Silsiletü's-Sahiha: 1871.



[3]
Ahmed Müsned: 6/450; Bkz: Sahihu'l-Cami': 6238.
Muhammed Salih el-Müneccid,
İnsanların Önemsemediği Sakınılması Gereken Haramlar, Karınca Yayınları:
57-58.