Fecir | Konular | Kitaplar

Bir Devlet, Küfür İle Ayakta Durabilir Ama Zulümle Duramaz

Bir Devlet

Bir
Devlet, Küfür İle Ayakta Durabilir Ama Zulümle Duramaz:


"Halkı sâlih ve muslih (ıslahatçı)
olduğu halde Rabbin bir haksızlık ile memleketleri (yıkıp) helâk etmez."
(11/Hûd, 117) Bir devleti, yalnız küfrü sebebiyle helâk etmesi, Allah'ın
sünnetinden değildir. Fakat devlet, küfrüne zulüm eklerse durum farklı olur.

Devletin zulüm sebebiyle helâk olması
konusunda Abdülkerim Zeydan şöyle der: Aslında devletin zulmü bertaraf edip
mazlumları himâye ederek zâlimleri cezâlandırması beklenir. O yüzden zulmün en
ağır ve en acı olanı, seni korumakla yükümlü olandan gelen zulümdür. Zulmün bu
ve diğer çirkin çeşitlerini bizzat devlet uygular veya göz yumar, yahut yardımcı
pozisyonunda bulunursa, halkın zihninde kötü bir izlenim bırakır; devlet
hakkında var olan ümitleri korku ve endişeye dönüşür ve devlete olan güvenleri
sarsılır. Ayrıca bu durum, onları devleti önemsememeye, idareyi zayıflatmaya,
yönetimin devamından yana olmamaya ve onu müdâfa etmemeye sevkeder. Daha kötüsü,
onları devletin yıkımını, düşman istilâsıyla bile olsa yok olup gitmesini isteme
gibi bir düşüncenin kucağına atar. Sonra da lisân-ı halleriyle şöyle derler:
"Devlet, artık bizim için güven duyduğumuz, himâye gördüğümüz, haklarımızın
korunması konusunda huzur içinde olduğumuz ve zâlimlerin düşmanlıklarına meydan
verilmeyen büyük bir ev durumunda değildir." Zulüm, bilfiil devlet eliyle devam
ederse, zâlimler himâye görür, zulümleri örtbas edilirse, iş, devleti
kendilerine düşman gören insanlarla işbirliği yapıp devleti yıkmak üzere
harekete geçen mazlumlara kalır. Zulmederek halkını bu hale düşüren, bu konuda
zâlime yardımcı olan ve zulme engel olmayan devletin durumu budur."

[1]



[1] Abdülkerim Zeydan, İlâhî Kanunların
Hikmetleri, s. 161-162