Fecir | Konular | Kitaplar

Tevrat'ta Nûh Tûfânı

Tevrat



Tevrat'ta Nûh
Tûfânı:

 

Hz. Mûsâ'ya indirilmiş hak kitap olan Tevrat,
bilindiği gibi zamanla orijinalliğini yitirmiş, bazı kısımları Yahûdi toplumunun
önde gelenleri tarafından değiştirilmiştir. Hz. Mûsâ döneminden sonra
İsrailoğulları'na gönderilen peygamberlerin bildirdikleri de aynı sona uğramış
ve tahrif edilmiştir. Dolayısıyla orijinalliğini kaybetmiş olan "muharref
Tevrat"ın bu özelliği, bizim ona bir kutsal kitaptan çok, bir tarih kitabı gibi
bakmamızı gerektirir. Nitekim muharref Tevrat'ın bu yapısı ve barındırdığı
çelişkiler, -bazı bölümlerinde Kuran ile paralellikler içermekle birlikte-, Nûh
kıssasında da kendini gösterir.

Tevrat'a göre, Allah, Hz. Nûh'a yeryüzünün
zorbalıklarla dolu olması Sebebiyle, inananların dışındaki tüm insanların yok
edileceğini bildirir. Bunun için kendisine gemi yapmasını emreder ve gemiyi
nasıl yapacağını etraflıca tarif eder. Ayrıca, gemiye ailesiyle beraber üç
oğlunu ve onların üç karısını ve tüm canlılardan ikişer Âdet ve birtakım yiyecek
erzak da almasını söyler.

Yedi gün sonra Tûfân vakti geldiğinde, yerin
bütün kaynakları yarılmış, göklerin pencereleri açılmış ve büyük bir sel ortaya
çıkmıştır. Bu kırk gün, kırk gece devam etmiştir. Gemi, bütün yüksek yerleri ve
dağları örten sular üzerinde yüzmüştür. Böylece Hz. Nûh ile beraber gemide
olanlar kurtulmuşlar, geride kalanlar ise Tûfân'ın sularına kapılıp gitmiş ve
boğularak ölmüşlerdir. 40 gün 40 gece süren tûfândan sonra yağmurlar kesilmiş ve
bundan 150 gün sonra sular alçalmaya başlamıştır.

Bunun üzerine gemi yedinci ayda, ayın on yedinci
gününde, Ararat (Ağrı) dağları üzerine oturur. Hz. Nûh, suların iyice çekilip
çekilmediğini anlamak için birkaç defa güvercin yollar ve sonunda güvercin geri
dönmeyince suların iyice çekildiği anlaşılır. Bunun üzerine Allah da Hz. Nûh'a
yeryüzüne yayılmaları için gemiden çıkmalarını söyler.
Tevrat'ta yer alan Nûh
Tûfânı ile ilgili bazı bölümler şöyledir:

"Ve Allah Nûh'a dedi: Önüme bütün beşerin sonu
geldi; çünkü onların Sebebiyle yeryüzü zorbalıkla doldu, ve işte, ben onları
yeryüzü ile beraber yok edeceğim. Kendine gofer ağacından bir gemi yap; Ve ben,
işte ben, göklerin altında kendisinde hayat nefesi olan bütün beşeri yok etmek
için yeryüzü üzerine sular tûfânı getiriyorum; yeryüzünde olanların hepsi
ölecektir. Fakat seninle ahdimi sabit kılacağım; ve sen ve seninle beraber
oğulların, ve senin karın ve oğullarının karıları gemiye gireceksiniz. Ve
seninle beraber sağ kalmak için her yaşayan, bütün beden sahibi olanlardan, her
nevinden ikişer olarak gemiye getireceksin; erkek ve dişi olacaklar. Ve Nûh
Allah'ın kendisine emrettiği her şeye göre yaptı; öyle yaptı." (Tekvin,
6/13-22)      

"Ve gemi yedinci ayda, ayın on yedinci gününde,
Ararat dağları üzerine oturdu."  (Tekvin, 8/1-19)

"Bütün yeryüzü üzerinde zürriyetlerinin sağ
kalması için, kendine her temiz hayvandan, erkek ve onun dişisi olarak yedişer
ve temiz olmayan hayvanlardan, erkek ve onun dişisi olarak ikişer... " (Tekvin,
7/1-24)      

"Ve ahdimi sizinle sabit kılacağım, ve bütün
beşer artık tûfânın suları ile silmeyecektir, ve yeryüzünü helâk etmek için
artık tûfân olmayacaktır. "  (Tekvin, 9/11)

Tevrat'a göre, tüm dünyayı kaplayan bir Tûfân'la
"yeryüzünde olanların hepsi ölecektir" hükmü gereği, tüm insanlar
cezâlandırılmış, Tûfân sonrasında yaşayan yegane insanlar Hz. Nûh ile gemiye
binenler olmuştur.