Fecir | Konular | Kitaplar

b. İlân

b



b. İlân:



 

Lukatanın -sopa, kırbaç, ip vb. gibi insanların
değer vermediği önemsiz şeyler haricinde- 1 yıl ilânı vaciptir (Tahâvî, a.g.e.,
IV, 136; İbn Kudâme, a.g.e., V, 694; Bâcî, a.g.e., VI, 136; Nevevî, Şerhu'l-Müslim,
Kahire 1349, XII, 22). İlândan maksad malını sahibine ulaştırmaktır. Bundan
dolayı ilân insanların kalabalık bulundukları yerlerde özellikle malın bulunduğu
civarda belli aralıklarla yapılmalıdır. Mültakit lukatayı ilân ederken sadece
cinsini -altın, gümüş gibi- zikretmelidir. Vasıfların hepsini zikretmesi halinde
buna muttali olan ve sahibi olmayan birisi lukatayı kendisinin olduğunu iddia
ederek alabilir. Bu durumda multakit lukatayı tazmin eder. Buna göre lukata
başkasına gösterilemez (Erdebîlî, el-Envâr, Kahire 1326, I, 446; Bâcî, a.g.e.,
VI, 136). İlân herhangi bir masrafı gerektirirse Hanefî, Şafiî, Hanbelilere göre
ilân masrafları multakite aittir. Malikilere göre ise multakit lukatanın ilânı
için yapılacak masrafları lukatadan verilmek üzere bir başkasına yaptırabilir (Vehbe
ez-Zühaylî, el-Fıkhu'l-İslâmî, Dımaşk 1405/1985, V, 778; Abdülkerim Zeydan,
Mecmûa Buhûs Fıkhiyye, Bağdad 1407/1986, s. 329-330).

Şârî'in lukatayı alma konusundaki izni işhâd ve
ilânla kayıtlıdır. Bu görevleri yerine getirmeye multakit hakkında gasb
hükümleri uygulanır (bk. Gasb mad.).

Multakitin bulduğu malı koruması ve ilân etmesi
karşılığında bir ücret hakkı yoktur. Yaptıkları, teberrûdan ibarettir. Ancak mal
sahibi multakite bahşiş verebilir. Hanbelî ve Şafiîlere göre ise mal sahibinin
vaadi varsa mültakit buna hak kazanır (Kâsânî, a.g.e., II, 202; İbn Adilberr,
el-Kafi, Riyad 1400/1980, II, 839; İbn Kudâme, a.g.e.,V, 745; Şâfiî, el-Ümm,
Bulak 1321-25, III,.291).

Multakitin lukataya yapmış olduğu masrafları mal
sahibinden alabilmesi için masrafları hâkimin izniyle yapmış olması şarttır.
Aksi takdirde bu masraflar teberrû mahiyetindedir. Hâkimin izniyle yapılan
masrafları mal sahibinin ödememesi durumunda multakite masrafları ödettirinceye
kadar malı hapis hakkı doğar (Şeyh Bedreddin, Câmiul-Fusûleyn, Kahire 1300, II,
81; Kâsânî, a.g.e., VI, 203; İbnü'l-Hümâm a.g.e.,VI, 127).

Lukatanın sahibi olduğunu iddia edene teslimi:

Lukatanın sahibi geldiğinde kendisine malın
verilmesi gerekir. Ancak lukatanın kendisinin olduğunu iddia edenin doğruluğunu
anlamak için iki yol vardır: 1) Lukatanın vasıflarını bilmek, 2) Delil ile
ispat.

Lukatanın, kendisinin olduğunu delil ile isbat
edene verilmesi ittifakla vaciptir. Ancak lukatanın vasıflarını bilene verilmesi
Hanefîlere göre vacip değildir. Hanbelî ve Mâlikilere göre ise vasıflarını
bilene lukata verilir. Şafiîlere göre ise multakit vasfedenin doğru söylediğine
kanaatı varsa lukatayı vasfedene verebilir (Serahsî, el-Mebsût, Kahire 1324-31,
XI, 8; Kâsânî, a.g.e., VI, 202; İbnü'l-Hümâm, a.g.e., VI, 129 vd.; İbn Kudâme,
a.g.e., V, 709-711; Sehnûn, el-Müdevvene" Kahire 1324, VI, 174-175; Şâfiî,
a.g.e., III, 288; Şirbinî, a.g.e., II, 416).