Fecir | Konular | Kitaplar

6) Adak Adamak

6

6) Adak Adamak:


"Adaklarını yerine getirirler ve şerri yaygın
olan bir günden korkarlar." (İnsan:
76/7)

Adak adamak demek; bir kimsenin, Allah'ın
kendisini yerine getirmekle sorumlu tutmadığı bir şeyi yerine getirmek için
kendi kendine söz vermesidir. Ayetteki "Adaklarını yerine getirirler"
demek, adak adamayı ibadet kabul edip bunu Allah için yerine getirirler
demektir. Allah teala onları bu davranışlarından dolayı övüyor. Allah Teala
ancak kendisine ibadet edenleri över. Bu da gösteriyor ki adak adamak ibadettir.
Kim Allah'tan başkasına adak adarsa Allah'a ortak koşmuş olur.

[1]

Bu ayetin nezrin (adakta bulunmanın) Yüce
Allah'a ibadet kapsamı içerisinde oluşunun delili şudur: Şanı Yüce Allah bu gibi
kimseleri adaklarının gereğini yerine getirdikleri için övmektedir. Bu da
Allah'ın böyle bir davranışı sevdiğine delildir. Yüce Allah'ın sevdiği bütün
ameller ise ibadetin kendisidir. Bunu da ayet-i kerimede geçen "Ve kötülüğü
yaygın olan bir günden korkarlar" buyruğu ayrıca desteklemektedir.

Şunu belirtelim ki gereğini yerine getirdikleri
için Allah'ın bu gibi kimseleri övdüğü nezir (adak) aslında yüce Allah'ın farz
kıldığı bütün ibadetleri kapsamına alır. Çünkü farz olan ibadetlere insan
başladığı takdirde onların gereklerini yerine getirmeyi de üstlenmiş olur. Buna
delil de yüce Allah'ın şu buyruğudur:

"Sonra kirlerini gidersinler, adaklarını yerine
getirsinler ve Beyt-i Atik'i tavaf etsinler."
(Hacc: 22/29)

İnsanın kendisini herhangi bir şey ile ya da
vacip olmayan bir itaat ile yükümlü kılması anlamına gelen nezir (adak)
mekruhtur. Kimi ilim adamı bunun haram olduğunu dahi söylemiştir. Çünkü
Rasulullah (s.a.v.) adakta bulunmayı yasaklamış ve şöyle buyurmuştur: "O
ayrıca bir hayır getirmez, sadece onun vasıtası ile cimri bir kimseden bir
şeyler çıkartılır." Bununla beraber insan yüce Allah'a itaat olmak üzere bir
adakta bulunacak olursa, onu da yerine getirmesi vaciptir. Çünkü Rasulullah
(s.a.v.) "Kim Allah'a itaat etmeyi adarsa O'na itaat etsin." diye
buyurmuştur.

Hulasa nezr (adak) tabiri genel olarak farz
ibadetler hakkında kullanıldığı gibi, özel olarak da insanın yüce Allah için
herhangi bir şeyi yerine getirmekle kendisini yükümlü kılması anlamında da
kullanılır. İlim adamları bu özel anlamıyla nezri (adağı) çeşitli kısımlara
ayırmışlardır ki bunlara dair geniş açıklamalar fıkıh kitaplarındadır.

[2]


[1]
Ziyaeddin el-Kudsi, İşte Tevhid, Hak Yayınları: 20.


[2]
Muhammed b. Salih el-Useymin, Üç Esas, Guraba Yayınları: 77-78.