Fecir | Konular | Kitaplar

Özel sebepler

Özel sebepler

Özel sebepler


Özel sebepler çoktur:

1- Kadının hastalığı, yüzünden kadınlık görevini
yapamaması. Tedavi imkânı bulunmayan kadın hastalığı, kadının çocuk
doğuramayacak durumda olması gibi. Böyle bir durumda hasta kadını boşayıp,
başkası ile evlenmek yolu bir çare gibi görülüyorsa da kocasının ve belki
çocuklarının yuvasından onu uzaklaştırmak yerine onun rıza ve muvafakatıyla
ikinci bir evliliğe imkân sağlamak daha üstün bir özlük hakkı olsa gerek.
Böylece ilk eşin hakları da korunmuş olur.

2- Bazı erkekler kendi eşi dışında başka bir
kadına öne geçilmez istekle bağlanmış olabilir. Onu zinâdan korumanın tek yolu
ikinci evliliktir.

Bu duruma göre çok evliliğin mübah oluşu
zaruret, ihtiyaç, özür veya geçerli bir maslahattır. Günümüz İslâm ülkelerinin
bazılarında çok kadınla evlenmek hâkim iznine bağlanmıştır. Çünkü, birden çok
kadınla evlenecek erkekte adâlet ve nafakaya güç yetirme niteliklerinin bulunup
bulunmadığını tesbit etmek bunu getirir. Bu iki niteliğin varlığı nass'larla
istendiği için bunu araştırmak ve bir esasa bağlamak İslâm devletinin yetkisi
altındadır.

XX. yüzyılın ortalarında yapılan âile hukukuna
ilişkin konular, Tunus dışında diğer İslâm ülkelerinde çok kadınla evlenmeyi
yasaklamamışlar, yalnız bazı koruma önlemleri almakla yetinmişlerdir. Suriye,
Irak ve Pakistan'da çok kadınla evlenebilmek için hâkimden izin alınması şartı
konmuş buna rağmen evli bir erkeğin izinsiz olarak akdettiği ikinci ve daha
sonraki evlenmeler geçerli sayılmıştır. Ancak, devletin belirlediği usullere
uymadığı için ilgiliye cezâ verme yoluna gidilmiştir (Suriye Medeni Kanunu, Mad.
17; Irak Med. Kan. Mad. 3-4, Pakistan Âile Hukuku Kararnamesi).

Diğer yandan Tunus kanunu çok eşliliği sert cezâ
tehdidi altında yasaklamış, gizli olarak çok kadınla evlenmelerin artması
üzerine de 1958'de önceden belirlenen cezâlar arttırılmıştır. Bu arada Tunus
mahkemeleri, kanun koyucunun maksadını yorumlayarak ikinci evlenmeleri bâtıl
saymıştır (Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslâm Hukuku, İstanbul 1983, s. 239,
240). (9)