Fecir | Konular | Kitaplar

Ululemr Etrafında Birlik

Ululemr Etrafında Birlik



Ululemr Etrafında Birlik:
 
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu
vesselâm) İslâm cemiyetinin bütünlük ve haşmetini, sulh ve saadetini bir reis
etrafında meydana getirilecek birlik ve beraberlikte gördüğü için lisanının
bütün belâgat ve talakatı ile bir imam (ululemr) etrafında toplanmayı teşvik
etmiş, bölünüp dağılmaları, birlik ve cemaatten ayrılmaları şiddetle takbih
etmiş, ayrılanları kınamış, tehdid ve terhibde bulunmuştur. İmamın etrafında
teşekkül etmesi istenen bu birlik ve beraberlik her şeyden önce imama itaate
bağlıdır.
Buhârî'nin Enes (radıyallahu
anh)'den kaydettiği bir rivayette: "Üzerinize başı kuru üzüm gibi siyah,
Habeşli bir köle bile tâyin edilse dinleyin ve itaat edin" denmektedir.
Müslim'in kaydettiği bir
rivayette, Ebû Zerr: "Halilim (Hz. Peygamber) bana: "Kolları kesik bir köle bile
olsa emîr'i dinleyip itaat etmemi tavsiye etti" demektedir.
Şârihler, gerek "kuru üzüm"
gerekse "kolları kesik" tâbirleriyle emîrin nesebce düşük, görünüşçe
çirkinliğinin ifade edilmek istendiğini, yâni emîre neseb ve fizyonomisine
bakılmadan itaat etmek gerektiğini söylerler.
Bir diğer rivayet de
şöyledir:"...Üzerinize, emîr olarak, bir Habeşli köle bile tâyin edilse onu
dinleyin ve itaat edin." "Sizden biri İslâm'ı ile boynunun vurulması arasında
muhayyer bırakılmadıkça itaate devam etsin. Böyle bir durumda boynunu uzatsın.
Anasız kalasıca, dini gittikten sonra, onun ne dünyası kalır, ne de âhireti."
Şu hadiste imama isyan kıyâmet
alâmeti olarak zikredilir: "Nefsimi elinde tutan Zât-ı zülcelâl'e kasem
ederim ki, imamınızı öldürmedikçe, birbirinize kılıç çekmedikçe ve dünyanıza
şerirleriniz reis olmadıkça kıyâmet kopmaz."
Bazı rivayetlerde emîre itaat
Allah'a itaatle aynı ayarda tutulmaktadır: "Kim bana itaat ederse Allah'a
itaat etmiş olur. Kim de bana isyan ederse Allah'a isyan etmiş olur. Emîrime kim
itaat ederse bana itaat etmiş olur. Emîrime kim isyan ederse, bana isyan etmiş
olur."[1]

 




[1]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 2/278-279.