Fecir | Konular | Kitaplar

İmama Ne Zaman İsyan?.

İmama Ne Zaman İsyan

İmama Ne Zaman İsyan?

Yukarıda kaydedilen hadislerden
itaatin sınırlı olduğu anlaşılmıştır. Ancak bu sınırları kesin hatlarla tesbitte
zorluk olduğunu söyleyebiliriz. Bununla beraber, bir kısım açıklamalar nazar-ı
dikkate alınınca, bu hususta vâzıh bir ölçünün "açık küfür" olduğu anlaşılır.
Yâni imam, hiç bir te'vil götürmeyen açık bir küfre düşmüş ise, o zaman itaat
gerekmez.
Buhârî'de Ubâdetu'bnu's Sâmit (radıyallahu
anh)'den gelen şu rivayet, imama itaatin hududunu tâyin meselesinde "açık küfür
işlemedikçe" ölçüsünü vermektedir:"
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu
vesselâm) biat etmek üzere bizi çağırdı. Gittik, biat ettik. Bizden biat
sırasında koştuğu şartlar meyanında dinlemek ve itaat etmek şartı da vardı. Öyle
ki, emîr hoşumuza gitse de, gitmese de, darlıkta olsak da bollukta olsak da,
başımızdakiler bencilliğe düşerek makamlarını kendi menfaatlerine kullansalar da
itaat edecektik. Keza makam sâhipleriyle, yanımızda Allah'tan sarîh bir delile
muhalefetle açık bir küfre düşmedikleri müddetçe, makam husûsunda nizâ etmemek
şartı da vardı."
Âlimler, "açık küfür" tâbirine
dayanarak, küfür olup olmadığında tereddüd edilen veya te'vil yoluyla "küfür"
olarak değerlendirilen (amel, fikir vs.) hususlardan dolayı itaat vecîbesinin
düşmeyeceğini, isyânın helâl olmayacağını bilhassa belirtirler. Küfür, te'vil
imkânı olmayan bir nassla, yâni ya Kur'ân'dan bir âyet veya sahîh bir hadisle
sâbit olmalıdır.[1]



[1]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 2/296-297.