Fecir | Konular | Kitaplar

İmanla İlgili Sünnetullah (Allah'ın Değişmez Yasaları)

İmanla İlgili Sünnetullah



İmanla İlgili
Sünnetullah (Allah'ın Değişmez Yasaları)

 

Allah Teala şöyle buyuruyor:

"Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer (gerçekten) iman
ediyorsanız, mutlaka siz üstün geleceksiniz."
(Al-i İmran: 3/139)

Yani, her durumda düşmanınızla cihaddan
korkmayınız. Kuvvetten düşmeyiniz. Siz üstünsünüz, yani iman ediyorsanız,
sonunda zafer sizindir. Çünkü iman, kalbe güç verir, Allah'la olan irtibatı
artırır ve düşmanlarına aldırış etmemeyi öğretir.

"Ve mü'minlere karşı kâfirlere asla yol
vermeyecektir." (Nisa: 4/141)



Yani, Allah, kâfirlerin bazı zamanlar üstünlük
sağlasalar da, dünyada mü'minlere musallat olarak, tamamen ortadan kaldıracak
şekilde istila ve işgal etmelerine yol vermez. Ayet, dünya ve ahireti
kapsamaktadır. Dünya ve ahirette mutlu son mü'minlerindir. Mü'minler, imanın
hakikatını yüreğinde yaşatan, sonra bu gerçek tevhidî iman, Allah'ın razı olduğu
ameller, teslimiyet ve cihadla imanı dışa akseden insanlardır. Bazı zamanlarda
kâfirlerin, intikam olarak mü'minlere yol bulmaları, imanlarının hakikatında
meydana gelen gedikten olmuştur. Savaş araçları, Allah yolunda cihad niyyetiyle
kuvvet hazırlığı, her türlü nisbet ve bağımlılıktan arınmış olarak sadece iman
sancağı altında bulunmak imandan ve imanın lüzum ve gereklerindendir.
Müslümanlara zamanla yapışan yenilgi, imanın hakikatında meydana gelen gedik
ölçüsündedir. Daha sonra, gerçek iman üzere bulunduklarında yardım, mü'minlere
hak olarak döner.[1]



"Andolsun Tevrat'tan sonra Zebur'da da: 'Arza
mutlaka salih (iyi) kullarım vâris olacak' diye yazmıştık."
 (Enbiya: 21/105)

"Kim mü'min olarak salih işlerden yaparsa, onun
çalışmasına nankörlük yok ve biz (onun çalışmasını) yazanlarız."
(Enbiya: 21/94)

"Kim kötülük yaparsa, sadece onun kadar
cezalanır; ama kadın ve erkekten kim mü'min olarak faydalı bir iş yaparsa, onlar
cennete girerler ve orada kendilerine hesapsız rızık verilir."
(Mü'min: 40/40)

"Erkek ve kadından her kim mü'min olarak salih
amel işlerse, onu hoş bir hayatla yaşatırız. Onların ücretlerini yaptıklarının
en güzeliyle veririz." (Nahl: 16/97)



Mü'min erkek ve kadınlara Allah, bu dünyada iyi
bir geçim hazırlar. İman ve salih amelin mükâfatı olarak böyle bir hayatı ona
kolaylaştırır. Ahiretteki ecri ise daha güzeldir. Mü'min olup salih amel
işleyenlere vaad edilen dünyadaki güzel hayat, bir çok şeyle gerçekleşir. Rıza,
gönül huzuru (itmi'nan), iç rahatlığı (inşirah-ı sadr), mutluluğu hissetmek ve
rahat geçim. Bunlar, maddî ve dış etkenlere bağlı değil; iç etkenlere, gönüle
bağlı hususlardır. Gönüllere tasarruf edebilen de ancak Allah'tır.

İmanla beraber olan salih amelin mükâfatı,
dünyada tertemiz, hoş bir geçimdir. Nimetlerle donatılmış, varlıklı ve zengin
olmak önemli değildir. Bazan zenginliğin tertemiz, hoş bir geçimi engelleyen
dünya ve ahiret belası olduğu bilinmelidir. Hayatta yetecek kadar maldan başka,
geçimi güzel kılan çok şey vardır. Allah'a bağlanma ve O'nun gözetimine,
himayesine ve rızasına sığınma vardır. Sıhhat, sükûnet, bereket, evde rahatlık
ve gönülden sevgi vardır. Amel-i salihle huzur bulmak, onun gönüldeki ve
hayattaki izleri vardır. Mü'min olarak salih amel işleyenin dünyada nâil olacağı
hoş ve güzel geçim, onun ahiretteki sevabını azaltmaz. Tersine, Allah onun
sevabının, dünyadaki amelinin en güzeli üzerine olacağını va'detmiştir. Cömert
ve Kerim olan Rabbımızın hazineleri, sevabı ne büyüktür!



[2]        
         

 

 



[1]
Fi Zılal'den alıntı. Ahmet Kalkan, İslam Akaidi 88-89.



[2]
Ahmet Kalkan, İslam Akaidi 88-89.