Fecir | Konular | Kitaplar

Güler Yüzle Yapılan İnfak.

Güler Yüzle Yapılan İnfak

Güler
Yüzle Yapılan İnfak


Peygamberimiz'in ilk emirlerinden olan
"Hiç olmazsa güler yüzünüzle infak edin" emri, toplum mutluluğu açısından
akıl almaz güzelliklerin kaynağıdır. Aynı zamanda bu alışkanlık ilahî kadere
karşı saygıyı yaygınlaştırır. Her şartta güler yüze alışan müslümanlar, bir
anlamda Allah'a karşı rızayı gelenek haline getirir. Peygamberimiz, bu güler yüz
emrini verdikten sonra bütün ashab güler yüzü âdet haline getirdiler.
Müslümanlığın o çetin günlerinde; bütün zulme ve eziyete rağmen o yüce kişiler
hep güler yüzlü idiler. Onların yüzlerini görenler sanki cennetten henüz geldi
sanırlardı. Bir müslümanın asık suratla gezmesi, konuşurken
surat asması yasaktır. En azından bir
infakı terketme olayıdır. Çünkü, asık surat bir yandan ilâhî takdire karşı
gaflettir; ona rıza gösterilmemesinin sembolüdür. Bir yandan da kul hakkına ve
insan kavramına saygısızlıktır. İnsanlara karşı önce güler yüz ve tatlı dille
yaklaşmayı dinimiz vazgeçilmez bir infak ve sadaka saymıştır.[1]

Mü'minler, bilirler ki, sahip
bulundukları şeylerin yaratıcısı kendileri değildir. Bunlar rızık olarak Allah
tarafından kendilerine bahşedilen bir ikramdan ibarettir. İşte bu itiraf ve şuur
neticesinde mü'minler, fakir ve zayıf kimselere karşı iyilik ve ikram kapılarını
açarlar. Bu kapıların açılması, kulların birbirine karşı kardeşlik duygusunu,
insanlık şuurunu ve beşerî tesanüdü meydana getirir. Bu sıfatların kıymet ve
ehemmiyeti insandaki cimriliğin ve egoistliğin zail olup yerini iyiliğe,
cömertliğe terketmesiyle meydana çıkar. Aynı zamanda bu sıfatlar, hayatı çatışma
ve ihtiraslardan uzaklaştırıp sevgi ve yardımlaşmaya sevkeder. Zayıf ve
çaresizlere tam bir emniyet sağlayarak onlara vahşet ve hırs pençeleri arasında
değil; kalplerde, gönüllerde yaşadıklarını hissettirir. İnfak; zekatı, sadakayı
ve hayır yolda verilen her yardımı içine alan bir ifadedir. Zekat, infakın
ihtiva ettiği umumilikten bir cüzdür. Ve infak, asıl olması hasebiyle zekattan
önce emrolunmuştur. Peygamberimiz: "Malda zekâttan başka da hak vardır."
(Tirmizî) buyuruyor. Bu hadis-i şerifte kastolunan mana, zekatı içine almakta
olan infakın zekattan önce emrolunmasıdır.[2]



[1]
Bakara Suresi Yorumu, H.
Nurbaki, 41-45.


[2] Fi
Zılalil Kur'an, 1/ 80-81.