Fecir | Konular | Kitaplar

Kur'ân-ı Kerim'de İslâm Kavramı

Kur

Kur'ân-ı Kerim'de
İslâm Kavramı

"el-İslâm" kelimesi, Kur'ân-ı
Kerim'de 6 âyette geçer.[1]
"İslâm" ve "müslim" kelimeleri, çekimleriyle birlikte Kur'an'da toplam 50 yerde
kullanılır. İslâm ve müslim kavramlarının kökü olan "silm" kelimesi ve türevleri
ise, toplam 157 yerde geçer.
"Ey Rabbimiz! Bizi Sana
teslim olanlardan/müslümanlardan kıl, neslimizden de Sana teslim olan müslüman
bir ümmet çıkar, bize ibâdet yerlerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira,
tevbeleri kabul eden, çok merhametli olan ancak Sensin." (Bakara: 2/128)

"Rabbi ona: 'Müslüman ol'
demiş, o da: 'Âlemlerin Rabbine teslim oldum/müslüman oldum' demişti."
(Bakara: 2/131)
"Bunu İbrâhim de kendi
oğullarına vasiyet etti, Ya'kub da: 'Oğullarım! Allah sizin için bu dini
(İslâm'ı) seçti. O halde sadece müslüman olarak ölün' dedi." (Bakara: 2/132)

"Yoksa Ya'kub'a ölüm geldiği
zaman siz orada mı idiniz? O zaman (Ya'kub) oğullarına: 'Benden sonra kime
kulluk edeceksiniz?' demişti. Onlar: 'Senin ve ataların İbrâhim, İsmâil ve
İshak'ın ilâhı olan tek Allah'a kulluk edeceğiz; biz ancak O'na teslim olduk,
O'nun için müslümanız' dediler." (Bakara: 2/133)
"Biz, Allah'a ve O'nun
yanından bize indirilene; İbrâhim, İsmâil, İshak, Ya'kup ve esbât'a
(torunlarına) indirilene, Mûsâ ile İsa'ya verilenlerle Rableri tarafından diğer
peygamberlere gelenlere, onlardan hiçbiri arasında fark gözetmeksizin iman ettik
ve biz sadece Allah'a teslim olduk, O'nun için müslümanız' deyin." (Bakara:
2/136)
"Allah katında gerçek din
İslâm'dır." (Âl-i İmrân: 3/19)
"Kim İslâm'dan başka bir din
ararsa, ondan (bu din) asla kabul olunmaz ve o, âhirette de en büyük zarara
uğrayanlardandır." (Âl-i İmrân: 3/85)
"Bugün sizin dininizi kemâle
erdirdim. Üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslâm'ı verip
ondan râzı oldum.." (Mâide: 5/3)
"Allah kimi doğru yola
hidâyet etmek/iletmek isterse, onun göğsünü (kalbini) İslâm'a açar, gönlüne
genişlik verir; kimi de dalâlete bırakmak/saptırmak isterse, onun
göğsünü/kalbini daraltır ve göğe çıkıyormuş gibi meşakkatlendirir. Allah iman
etmeyenlerin üstüne işte böyle murdarlık verir. Bu (İslâm), Rabbinin dosdoğru
yoludur. Biz öğüt alacak bir kavim için âyetleri ayrıntılı bir şekilde
açıkladık." (En'âm: 6/125-126)
"Kim nefsini (tümüyle)
Allah'a, O'nu görür gibi teslim ederse (gerçek müslüman olursa) muhakkak ki o,
en sağlam kulpa yapışmıştır. Bütün işlerin sonu ancak Allah'a dayanır."
(Lokman: 31/22)
"Allah kimin gönlünü İslâm'a
açmışsa o, Rabbinden bir nûr üzerinde olmaz mı? Kalpleri Allah'ı zikretmek
husûsunda katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık bir
dalâlet/sapıklık içindedirler." (Zümer: 39/22)
"İslâm'a çağrılırken,
Allah'a karşı yalan uydurandan daha zâlim kimdir? Allah, zâlimler topluluğunu
hidâyete/doğru yola erdirmez." (Saff: 61/7)[2]



[1]
Âl-i İmrân: 3/19, 85; Mâide: 5/3; En'âm: 6/125; Zümer: 39/22; Saff: 61/7.

[2]
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.