Fecir | Konular | Kitaplar

İslam'ın Genel Özellikleri

İslam



İslam'ın Genel Özellikleri
 
1- Rabbanîlik: (Rabba
ait olmak, ilâhî olmak) İslâm, hak ve İlâhî dindir. Vahye dayanır. Herhangi bir
insanın kendiliğinden ortaya attığı beşerî bir sistem değildir. Tümüyle Allah'ın
belirlediği hükümler topluluğudur. Hedef ve gayede Rabbanîdir. Allah'ın rızâsı
bir müslüman için her şeyde vazgeçilmez amaçtır. İslâm'ın kaynağı ve metodu da
Rabbânîdir.
2- İnsanîlik:
(İnsan fıtratına uygunluk) İslâm, İlâhî dindir; ama insanlara gönderilmiş, her
konuda insanın iyiliğini hedeflemiştir.  Kur'an insanlara indirilmiş,
peygamberler insanlar arasından seçilmiştir. İslâm; insana, insanın aklına büyük
önem vermiş, fıtratına uygun hükümler koymuştur. İslâm'a göre insan, en güzel
biçimde ve yeryüzünün halifesi olarak yaratılmış, rûhî unsur ile seçkin
kılınarak evren kendi hizmetine verilmiştir. İslâm, insanın hiç bir güç ve
enerji odağını ihmal etmez. Onların hepsini ıslaha, çalışmaya ve gelişmeye doğru
yönlendirir. İnsan, taşıyabileceği ölçülerde yüklenen bu yükümlülükleri
omuzlayarak barış, güven ve huzur içinde yoluna devam eder. Bu yükümlülükler
insanın kendi fıtratıyla uyumludur. Gönlünün ve vicdanının sesiyle bütünleşir.
Fıtratını ıslah etmeyi hedef alır. İslâm'ın tüm hükümleri insanın dünya ve
âhiret saâdetine yöneliktir.
3- Kapsamlılık ve
evrensellik: İslâm, ebediyeti kapsayacak uzunlukta, bütün insanları
kuşatacak genişlikte, dünya ve âhiret işlerini içerecek derinliktedir. Mesajı ve
hükümleri bütün zamana, bütün dünyaya, bütün insanlığa yöneliktir. İnsan
hayatının beşikten mezara tüm aşamalarını ve hayatın tüm alanlarını tanzim eder.
İslâm'ın öğretileri de kapsamlıdır. Bu kapsam, inançta, ibâdette, tasavvurda,
ahlâk ve fazilette, düzenleme ve yasalarda  kendini gösterir.
4- Vasatlık ve denge:
İslâm; denge, orta yol, adâlet, ölçü gibi temel dinamikleri olan bir dindir.
İfrat ve tefritten uzaktır. Aşırılıklar yoktur. İnsanı azdırmaz ve ezdirmez.
İnsanın gücü böyle dengeli bir nizam kurmaya yeterli değerlidir. İnanç, ibâdet,
ahlâk ve teşrîde vasat (adâlet ve denge) unsurlarını kolaylıkla görebiliriz.
İslâm nizamında dünya-âhiret, madde-mânâ, zengin-fakir arasında denge vardır.
İslâm, insanın içi ve dışını, ruhu ve bedenini, birey ve toplumu, fert ve
devleti, kadın ve erkeği, aile ve milleti dengeler. Her birinin birbirine karşı
hak ve görevlerini düzenli, dengeli ve uyumlu bir biçimde belirler. 
5- Açıklık ve netlik:
İslâm'ın inanç esasları, dinî kavramları sade ve açık seçiktir. Anlaşılması,
anlatılması ve kabulü kolaydır. Aklı, mantığı zorlamaz; çelişkiler
barındırmaz.   
6- Hâlis din:
Analiz ve sentez, atma ve katma kabul etmeyen, kaynağı sağlam ve değiştirilemez
olduğundan tahrif edilemeyecek bir dindir. Bid'at ve hurâfelere kapılarını
kapamıştır. Allah tarafından tamamlanmış ve râzı olunmuş tek hak dindir.
7- Tevhid: İslâm,
her şeyden önce tevhid dinidir. En mükemmel Allah inancını yerleştirir. İslâm'da
Allah'ın sıfatları insanlara ve diğer varlıklara verilmez. Allah'ın hiç bir şeye
benzemediği vurgulanır. İnsan ve başka yaratıklar tanrılaştırılamaz. Allah'tan
başkasına tapınılmaz, duâ edilmez.  
8- Tüm peygamberleri
tasdik: Allah tarafından gönderilen bütün peygamberlere inanılır.
Peygamberler arasında ayrım yapılmaz. Tanrılaştırma ve yakışık almayan isnatlar
gibi aşırılıklardan uzak olarak, Allah'ın elçisi ve kulu oldukları kabul edilir.

9-  Egemenlik
Allah'ın: Yasa, hukuk ve prensip belirleme, kanun koyma işi sadece Allah'a
aittir. İslâm; hüküm, hâkimiyet, egemenlik ve otoritenin Allah'a verildiği, ezen
ve ezilenin, kula kulluk yapanın olmadığı bir toplum oluşturur.
10- Sağlam kaynak:
İslâm'ın temel kaynağı Kur'ân-ı Kerim'dir. Kur'an, kıyâmete kadar tahrif
edilemeyecek bir kitaptır. Dünyanın her tarafındaki Kur'an nüshaları aynıdır.

11- Evrenle uyum:
Evren ve içindeki varlıkların tümü Allah'a teslim olup itaat ettiklerinden
müslüman sayılırlar. İslâm'ı seçip teslim olan insan da, kâinatla uyum içinde,
aynı yasalara itaat etmiş olur. Böylece insanın emeği ve enerjisi evrenin
imkânlarıyla bütünleşir. İslâm, insanı evrendeki doğal güçlerle çatışmaya ve
boğuşmaya sokmaz.
12-  Tek toplum
(ümmet) oluşturur: İslâm; uyumlu, tutkun ve dayanışma içinde hareket eden
bir toplum (ümmet) oluşturur. Akîde bağıyla bir araya gelen, ırk, renk, vatan,
ülke ve sınıf ayrımı yapmayan bu toplumun temel dinamikleri (harekete geçiren
özellikleri) kardeşlik, yardımlaşma, eşitlik, adâlet, hakkı ve sabrı tavsiye
etme, iyiliği yayma, kötülüğe karşı mücâdele etmedir. Zina, fuhuş, hırsızlık,
haksızlık, faiz... gibi  kötü ahlâk ve çirkin geleneklerin ortadan kaldırıldığı,
insanların yeme içme, barınma ve cinsel oburluklarının engellendiği, erdemli,
iffetli bir toplum oluşturur. Küfür tek millet olduğu gibi; bütün müslümanlar
da, birbirlerini ancak kardeş kabul eden tek bir millettir.
13- Kolaylık ve müjde:
İslâm; dili, ırkı, mâzisi ne olursa olsun kelime-i şehâdet getirip buna uygun
yaşayan herkesi müslüman sayar. Eşitlik ve adâlet esasına dayanır. Kimsenin
zorla müslüman yapılmasını kabul etmez. Kalpleri fethederek yayılmayı esas alır.
Hükümleri yaşanılacak kolaylıktadır. İbâdetlerin yapılmasında gücümüz dikkate
alınarak birçok kolaylıklar gösterilmiştir. Gücün yetirilemeyeceği zorluklar
emredilmez. İslâm'ın rahmet, af ve müjde tarafı ağır basar. İslâm, insanın rûhî
ve bedenî tüm ihtiyaçlarını hoşgörüyle karşılayıp,  kolaylıkla ve basit biçimde
onlara çözüm getirir. Ama bütün bu kolaylıklara rağmen, tembellik ve dünyaya
aşırı meyilden dolayı kulluğunu ihmal edenler Allah'ın azâbıyla ikaz
edilirler.  
14- Akla ve ilme önem
verir: İslâm, vahiy dini olmasıyla birlikte, akla da büyük önem verir. Akla
hitap eder, akıllıyı sorumlu tutar. Bilime de üstün değer vermiş, ilim
öğrenmenin her müslümana farz olduğunu bildirmiş, çalışma, öğrenme ve düşünce
gibi konulara gereken yeri vermiştir. Yalnız unutmamak lâzımdır ki, İslâm akılcı
değildir; akıllıların dinidir.                                       
15- İnsan hakları:
Hiç bir düzende (dinde) görülemeyecek kadar insan haklarını gözeten İslâm,
insanın şu haklarını korumaya alır:
a- Din emniyeti: İslâm,
din hakkını ve dini yaşama hürriyetini güvence altına alır.
b- Nefis (can)
emniyeti: İslâm, yaşama hakkını temin eder.
c- Akıl emniyeti:
İlim ve tefekkürü emreden İslâm, içki ve uyuşturucu gibi akla zarar verecek
şeyleri yasaklar ve aklı her türlü ârızalardan koruyucu tedbirler alır.
d- Nesil emniyeti:
Irzın, şeref ve namusun korunmasını, sağlıklı nesiller yetiştirilmesini temin
için İslâm, gerekli her türlü ortamı hazırlar.
e- Mal emniyeti:
İslâm, malı korumak için, hırsızlık vb. suçlara giden yolları tıkadığı gibi,
insanlara yeterli geçim kaynaklarına sahip olma hakkını ve imkânını tanır.  
Özetle İslâm, her insanın
onurunu, nâmusunu, özgürlüğünü, dinini, malını, canını, geçimini ve işini
garanti altına alır.
İslâm, insan hakları konusunda
hâlâ ulaşılamaz durumdadır. İnsanî kardeşlik prensibine yer verir. Irkçılığı ve
takvânın dışında üstünlük anlayışlarını reddeder. İslâm'ın emir ve yasakları,
hükümleri, ibâdetleri, ceza anlayışı... eşitliği ispat etmektedir. Diğer
düzenlerde bu denli eşitlik teoride bile yoktur. Eşitlik adına adâletsizliğe de
göz yummaz. İslâm, kadın-erkek eşitliği diyerek cinsel farklılıkların gözardı
edilip istismar edilmesine, insanların sömürülüp zulmedilmesine yol açacak
aşırılıklara da geçit vermez.

[1]
 

 



[1]
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.