Fecir | Konular | Kitaplar

İslam'ın Tebliği

İslam

İslam'ın Tebliği

İnsanlık tarihi devam ettiği
müddetçe İslâm, herkese tebliğ edilmelidir. Bu dâvet ve tebliğin asıl gâyesi,
insanları kula kulluktan kurtarıp sadece tek olan Allah'a bağlamaktır. Bu görevi
yapacak insanlar mutlaka olmalıdır. "İçinizden insanları hayra çağıracak,
iyiliği emredip kötülükten alıkoyacak bir cemaat bulunsun. İşte onlar kurtuluşa
erenlerdir." (Âl-i İmrân: 3/104) âyet-i kerîmesi bu durumu te'yid
etmektedir. İslâm, herkese, ama özellikle müslüman geçinenlere götürülmelidir.
Çünkü onların çoğunun İslâm diye bildikleri şeyler İslâm'dan değildir. Bu durum
mutlaka düzeltilmeye çalışılıp, câhiliyye düzenlerinin ve câhilî toplumun
kurbanı olan İslâm konusunda câhil olan halka hakikat ulaştırılmalıdır.
İslâmî dâvetin gâyelerinden
biri de, İslâm'ı tekeline alıp ona kimseyi ulaştırmayanların elinden İslâm'ı
kurtarıp herkesin ona ulaşmasını sağlamaktır. İslâm, hiç bir gücün tekelinde
olamaz. Hiç bir güç İslâm'ın bazı ibâdetlerini eline alıp zorlaştıramaz. Bunu
yapanlar, ister İslâm adına yapsınlar, isterse câhiliye adına yapsınlar; her iki
durum da Allah'a karşı büyük bir edepsizliktir. Çünkü Allah Teâlâ, kendisine
ulaşma yolunda ne kadar engeller varsa kaldırılmasını ister. Hatta o engellere
karşı cihadı her müslümana farz kılmıştır. Ta ki, insanlar saf ve berrak olan
İslâm'ı kendi istekleriyle tanısınlar, öğrensinler ve onu kabullensinler.
İnsanları, insanların hâkimiyet ve sultasından, aşırı değer verdikleri
ağalardan, ağabeylerden, atalardan, babalardan, efendilerden, câhiliyye
düzenlerinden ve bağlanıp kaldıkları âdetlerden kurtarıp, hayatın her safhasında
Allah'ın nizam ve hâkimiyeti olan İslam'a ulaştırmak... İşte, İslâm budur ve
bütün peygamberler de bunun için gönderilmişlerdir.[1]



[1]
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.