Fecir | Konular | Kitaplar

C- Bâtinilik.

C




C- Bâtinilik
 
Karmati (Kirmeti), Mezdeki,
Ta'limiye, Melâhide, İsmailiye, Hürremiye ve Muhammire gibi adlarla da anılan
Bâtinilik adına çok çeşitli felsefi kavramlar (septizm, mistik unsurlar ve
akılcılığın karışımından oluşan fikirler) ileri sürülmüştür. Bâtinî anlayışa
göre İslâm dininde her ifadenin bir zâhirî (dış) diğeri de bâtınî (gizli-iç)
olmak üzere iki manası vardır. Asıl olan bâtınî manadır. Ve bu mana anlaşılıp
nüfuz edilmeden Bâtınî olunamaz. Genelde siyasi özelliği ağırlıklı olan
Batınîlik Ehl-i Sünnet birliğini yıkmak düşüncesi taşımıştır. Bâtınîliğin en
önemli özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:
a- Halifelik yerine
imamlığı kurmak. İmam, kendisinde ilâhî sıfatlar bulunan ve Hz. Ali'nin soyundan
gelen üstün bir insandır.
b- Siyasi iktidarı elde
etmek gayesiyle gizli teşkilatlar kurmuşlardır.
c- Siyâsî görüşlerine
uygun olarak bir hukuk sistemi meydana getirmişlerdir.
d- İmameti merkezi ve en
mühim bir müessese olarak görmüşlerdir.[1]

e- İmam bu dünyadaki her
şeyin bilgisine sahiptir.
f- İmam, İslâmi esaslara
ve nasslara istediği anlamı vermek kudret ve yetkisine sahiptir.
g- En yüksek mutluluk
dinin dış manası bâtınî (iç-gizli) manaya çevirmekle mümkündür. Bu durumda ancak
İmama tabi olmakla elde edilebilir.
Bâtıniliğin felsefîgi yönünün
önemli yönleri de kısaca şöyledir:
a- İslâm kelâmcıları ve
filozoflarının alemin hâdis (sonradan var edilmiş) olduğu fikrine karşıdırlar.
b- Peygamberleri ve
mucizeyi kısmen kabul ederler.
c- İmamlar masumdur;
yani, her türlü hata ve günahtan uzaktırlar.
d- Zahir (görünen-dış),
hakikatin kabuğu; batın (iç) ise, özü ve gerçeğidir. Bu sebeple, dinleri zahirî
manasıyla değil de bâtınî manasıyla anlamak gereklidir. Bu da ancak, dini
kaynakları (nasslar) açıklama (tefsir) yoluyla değil de, yorum (te'vil)
suretiyle olabilir.[2]

 

 




[1]
Ahmet Emin, Duha'l-İslâm, c.III, s. 235 vd. Kahire, t.y.



[2]
Geniş bilgi için bk. Gazzalî ve Bâtınîlik, Ankara 1964. Necip Taylan, Şamil
İslam Ansiklopedisi: 3/194-195.