Fecir | Konular | Kitaplar

Cömertlik Kalbin Katılaşmasını Önler; Kalbe Sevinç, Mutluluk ve Huzur Verir

Cömertlik Kalbin Katılaşmasını Önler

Cömertlik Kalbin
Katılaşmasını Önler; Kalbe Sevinç, Mutluluk ve Huzur Verir:


Malın çokluğu, kalpte bir katılaşma ve
azgınlaşmaya sebep olur. "Şüphesiz insan, (malına güvenerek) kendini
Allah'tan müstağnî görmek suretiyle tuğyan eder/azar." (59/Alak, 6-7) Zekât,
azgınlığı azaltıp kalbi Allah'ın rızâsını kazanmaya doğru iter.

Zekât, infak ve her türlü cömertlik, mutluluğun
merdivenidir. Alan kimse, nimetlerden geçici ve sınırlı bir şekilde
yararlanırken; veren mü'minin hazzı kısa sürede sona ermez. Mü'min kalp, mal
ile değil; iman ile mutmain olur. Allah yolunda zekât verip infak etmekle fakir
düşeceğinden korkmaz. Kendi hiçbir şey değilken Allah onu meydana getirmiş,
vücut, göz, kalp, lisan ve sayısız nimetler bağışlamış ve mal sahibi yapmıştır.
Bunlar Allah'a aittir. Öyle ise Allah'a güvenen birisi Allah yolunda ve Allah
rızâsı için malını vermekten çekinmez. Kalpler, cömertlikle, zekât sayesinde
temizlenir (Bkz. 92/Leyl, 17-20). Çünkü, küfür ve nifaktan sonra kalbi karartan
sebeplerden biri de aşırı mal sevgisi ve servete bağlılık arzusudur. Nitekim
Kur'ân-ı Kerim'de; "Serveti de düşkünce seviyorsunuz." (89/Fecr, 20)
buyrulur. İşte bu sevgi ile insan, "ben bu malı infak edersem bana bir şey
kalmaz" korkusuna düşer ve hemen şeytan harekete geçer: "Şeytan sizi
fakirlikle korkutur, size cimriliği emreder." (2/Bakara, 268) Oysa Allah'ın
bildirdiğine göre: "mal ve servet insan için bir imtihandır." (Bkz. 39/Zümer,
49-52) Bu imtihandan başarılı çıkmanın yolu da cömertlik, zekât ve infaktır (bkz.
64/Teğabün, 15-17).