Fecir | Konular | Kitaplar

Kadının Haysiyetini Ve Haklarını Elinden Almak İsteyen Günümüzdeki İslam Düşmanları Ve Onların Maşaları

Kadının Haysiyetini Ve Haklarını Elinden Almak İsteyen Günümüzdeki İslam
Düşmanları Ve Onların Maşaları




Kadının
Haysiyetini Ve Haklarını Elinden Almak İsteyen Günümüzdeki İslam Düşmanları Ve
Onların Maşaları:

 

İslam'ın hatta
insanlığın düşmanı olan günümüz kafirleri, münafıkları ve kalplerinde hastalık
bulunan kimseler müslüman kadının elde ettiği şeref, haysiyet, üstünlük ve
himayeden rahatsız olmuşlar ve bundan dolayı kin gütmüşlerdir. Çünkü İslam
düşmanı kafir ve münafıklar kadını yıkıcı bir araç haline getirmek, kendisi
vasıtasıyla zayıf imanlılar ile serkeş bir takım duygulara sahip kimselerin;
galeyana gelmiş arzu ve isteklerini doyuracakları bir av haline getirmek
istemektedirler. Tıpkı yüce Allah'ın şu buyruğunda olduğu gibi:

"Şehvetlerine
uyanlar ise sizin büyük bir sapıklığa düşmenizi isterler."
(en-Nisâ, 4/27)

Kalplerinde
hastalık bulunan müslümanlar ise, kadının şehvet pazarlarında ve şeytani duyguya
sahip kimseler nazarında sergilenen ucuz bir mal, gözlerinin önünde güzel
görünümü ile zevk alacakları açık bir meta olmasını yahutta çirkin emellerini
gerçekleştirebilecek bir hale düşmesini isterler. Bundan dolayı erkeklerle yan
yana çalışmak için evinden kadını çıkarmaya yahut da hastahanede bir hemşire
olarak, uçakta bir hostes olarak, karma eğitim yapılan sınıflarda öğrenci ya da
öğretmen olarak, sahnede bir oyuncu, şarkıcı olarak, çeşitli medyatik araçlarda
spiker ya da benzeri bir görevde bulunarak, sesiyle, görüntüsüyle fitneye
düşüren açık bir görüntüye sahip bir halde erkeklere hizmet verecek bir konuma
gelmesi için özel gayret harcadılar. Pornografik dergiler genç kızların aklı
çelen çıplak fotoğraflarını yayınlayarak dergilerinin satılması ve pazarlanması
için bir araç edindiler. Bazı tüccarlar ve bazı iş yeri sahipleri ise bu
resimleri kendi mallarının pazarlanması için bir araç olarak kullandılar. Çünkü
onlar bu resimleri sundukları mallarına ve ürünlerine koydular. İşte bu yanlış
uygulama sebebiyle kadın evindeki gerçek görevinden uzaklaştırılmış oldu. Bunun
neticesinde kocaları çocuklarını eğitmek, evlerinin işlerini düzene koymak için
yabancı kadınlar getirmek zorunda kaldı. Bu ise pek çok fitnelerin ortaya
çıkmasına ve büyük kötülüklerin meydana gelmesine sebep oldu.

Bizler aşağıdaki
ilkelere uyulmak şartıyla kadının evinin dışında çalışmasına karşı değiliz:

1-
Kadının böyle bir iş yapmaya ihtiyaç duyması, yahut da toplumda bu işleri
yapacak erkeklerin bulunmaması sonucu kadının çalışmasına gerek duyulması.

2-
Bu işlerini temel görevi olan evdeki işini yerine getirdikten sonra yapması.

3-
Erkeklerden uzak bir ortamda kadınların öğretmenlik, doktorluk yahut da
hastabakıcılık gibi işleri yapması.

4-
Kadının dini emirleri öğrenmesine de engel yoktur. Hatta bu farzdır; gerek
duyacağı dini bilgileri öğrenmelidir. Bu öğrenim kadınların bulunduğu bir
ortamda olmalıdır. Mescit ve benzeri yerlerdeki derslere katılmasında ve
erkeklerden ayrı tesettür içerisinde bulunmasında bir sakınca yoktur. Bu
İslam'ın ilk dönemlerinde hanımların riayet ettiği şartlar çerçevesinde
olacaktır. Çünkü onlar o dönemde çalışıyor, öğreniyor ve mescitlerde
bulunuyorlardı.