Fecir | Konular | Kitaplar

6- Kadınların Bayram Namazına Çıkmaları

6




6- Kadınların
Bayram Namazına Çıkmaları



 

Umm Atiyye
radıyallahu anha'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Resulullah bizlere
Ramazan ve Kurban bayramlarında yaşlı kadınları, ay hali olanları ve perdeleri
arkasında bulunan (bakire kız) ları çıkarmamızı emretti. Ay hali olanlar
namazdan uzak dururlar." Bir diğer lafızda: "Namazgâha çıkarmamız ve böylelikle
hayra ve müslümanların namazlarına tanık olmaları emredildi."[1]



Şevkani dedi ki:
Bu ve bu anlamdaki diğer hadisler kadınların iki bayramda namazgaha çıkmalarının
meşru olduğunu hükme bağlamaktadır. Bakire, dul, genç, yaşlı, ay hali ve diğer
kadınlar arasında herhangi bir ayırım sözkonusu değildir. Elverir ki kadın iddet
bekleyen yahut çıkışında fitne olacak ya da çıkmamakta mazareti bulunan birisi
olmasın."[2]



Şeyhu'l-İslam İbn
Teymiyye, Fetvalarında[3]:
"Peygamber sallallahu aleyhi vesellem efendimiz mümin hanımların
evlerinde kılacakları namazın, -bayram namazı dışında- cuma ve cemaatlerde hazır
bulunmalarından daha faziletli olduğunu bildirmiştir. Peygamber sallallahu
aleyhi vesellem bayramlarda namazgaha çıkmalarını emretmiş bulunmaktadır.
Doğrusunu en iyi Allah bilir ya, bunun bazı sebepler dolayısıyla olması ihtimali
vardır:

1-
Bayram senede iki defadır. O bakımdan cuma ve cemaat namazlarından farklı
değerlendirilmiştir.

2-
Cuma ve cemaat namazlarından farklı olarak bedeli (alternatifi) yoktur. Çünkü
kadının evinde öğle namazı kılması onun için cuma namazı demektir.

3-
Bayram namazında Allah'ı anmak için düz bir alana çıkılır. Bundan dolayı bayram
namazı bir kaç bakımdan hacca benzer. İşte hac mevsiminde en büyük bayram
hacılara uygun davranışlarda bulunmak olarak kabul edilmiştir…"

Şafiiler
kadınların bayram namazına çıkmaları hususunu "güzel görünüm sahibi olmayanlar"
diye kayıtlamışlardır. İmam Nevevi, Mecmu adlı eserinde[4]
şunları söylemektedir: "Şafii ve onun mezhebine mensup ilim adamları şöyle
demişlerdir: Güzel görünümü olmayan kadınların bayram namazında hazır
bulunmaları müstehabdır. Güzel görünümlü olanların hazır bulunmaları ise
mekruhtur." Daha sonra şunları söyler: Eğer kadınlar bayram namazı için çıkacak
olurlarsa güzel olmayan elbiselerle çıkmaları müstehabdır. Onlar kendilerini
tanıtacak ve dikkat çekecek elbiseler giyinmemelidir. Su ile temizlenmeleri
müstehabdır, fakat koku kullanmaları mekruhtur. Bütün bunlar ise kendilerine
karşı arzu duyulmayan yaşlı kadınlar ile onların durumunda olanlar ile ilgili
hükümlerdir. Genç ve güzel kadın ile kendisine karşı arzu duyulan kadınların
namaza hazır bulunmaları mekruhtur. Çünkü böyle bir halde onlar hakkında ve
onlar vasıtası ile fitne korkusu söz konusudur. Şayet; Bu sözü geçen Umm
Atiyye'nin rivayet ettiği hadise muhaliftir, denilecek olursa şöyle deriz:
Buhari ile Müslim'de Âişe radıyallahu anha'dan şöyle dediği sabittir:
"Eğer Resulullah sallallahu aleyhi vesellem kadınların neler ortaya
koyduklarını görmüş olsaydı İsrail oğullarının hanımları (mescitlere) namaz için
çıkmadan alıkonulduğu gibi, o da onları alıkoyardı." Diğer taraftan ilk
asırdakinden farklı olarak bu çağlarda fitneler ve kötülüğün sebepleri pek
çoktur. Doğrusunu en iyi Allah bilir…"

Biz de diyoruz ki
bizim çağımızda ise daha da ileridir.

İmam İbnu'l-Cevzi,
Ahkâmu'n-Nisa'da[5]
şunları söylemektedir: "Derim ki; bizler kadınların dışarı çıkmalarının mübah
olduğunu açıkladık. Fakat onlar vasıtası ile yahut onlardan ötürü fitneye
düşmekten korkulursa çıkmaktan kaçınmak daha faziletlidir. Çünkü birinci asrın
hanımları bu çağın hanımlarının yetiştikleri tarzdan farklı idiler, erkekler de
böyle…"

Şunu söylemek
istiyor: O zamanın hanımları daha büyük bir takva ve vera sahibi idiler.

Müslüman hanım
kardeşim; bu yaptığımız nakillerden şunu da görüyorsun ki; bayram namazı
dolayısıyla dışarı çıkmana şer'an müsaâde vardır. Ancak gerekli hususlara riayet
etmek ve gerekli tesettür kurallarına bağlanmak şartıyla. Diğer taraftan Allah'a
yakınlaşmak, dua ve namazlarında müslümanlara katılmak, İslamın şiarını açığa
vurmak kasdıyla çıkılmalıdır. Bu çıkıştan maksat zinetini başkalarına göstermek
ya da fitneye yakınlaşmak olamaz. İşte bu hususa dikkat etmelisiniz.

 



[1]
Hadisi Kütüb-i sitte sahipleriyle
İmam Ahmed rivayet etmiştir.



[2]
bk. a.g.e., III, 306.



[3]
VI, 458-459.



[4]
V, 13.



[5]
s. 38