Fecir | Konular | Kitaplar

Bazı Uyarılar

Bazı Uyarılar




Bazı Uyarılar:

 

1-
Mustahaza kadın daha öceden de geçtiği gibi gördüğü kan, ay hali kanı olarak
değerlendirilemeyen kadındır. Bu kadının oruç tutması farzdır. İstihaza
dolayısıyla orucunu açması caiz olmaz. Şeyhu'l-İslam İbn Teymiyye –Allah'ın
rahmeti üzerine olsun- ay hali olan kadının orucunu açmasından söz ederken
şunları söylemektedir: "Ancak istihaza böyle değildir. Çünkü istihaza zamanın
bütün vakitlerini kapsar. İstihazalı kadının bu durumda oruç tutmakla
emrolunacağı bir vakti bulunmamaktadır. Böyle bir hal önlenemeyen kusmak,
yaradan kanın çıkması, irinlerden kanın çıkması, ihtilam olmak ve buna benzer
kendisinden sakınılması mümkün olmayan, sınırlı bir vakti bulunmayan,
kendisinden korunulması imkansız hallerdendir. O bakımdan bu hal ay hali kanı
gibi oruç tutmaya aykırı olarak değerlendirilmemiştir."[1]



2-
Ay hali, hamile ve süt emziren kadın, oruç açtıkları takdirde ramazan ayında
tutamadıkları oruç günleri kadarını, oruç açtığı ramazan ile bir sonraki senenin
ramazanı arasındaki sürede kaza etmelidir. Elini çabuk tutması daha
faziletlidir. Eğer gelecek olan ramazan ile arada ancak orucunu açtığı günler
kadar bir süre varsa o takdirde kaza orucu tutması icab eder. Ta ki yeni ramazan
gelince bir önceki ramazanın orucundan borçları kalmamış olsun. Eğer bunu
yapmayıp ramazan girdiğinde önceki ramazanın orucundan borçları bulunuyor ve
bunu ertelemekte bir mazeretleri yoksa kaza yapmaları icabeder ve her gün için
bir yoksula yemek yedirmeleri gerekir. Eğer tutmamakta bir mazeretleri varsa
sadece oruçlarını kaza ederler. Hastalık ya da yolculuk sebebiyle kaza borcu
olanın da yapacağı budur. Bunun da hükmü az önce geçen açıklamada belirtildiği
üzere ay hali olup orucunu açanın hükmü gibidir.

3-
Kadının, kocası yanında bulunuyor ise kocasının iznini almadan nafile oruç
tutması caiz değildir. Çünkü Buhari, Müslim ve  başkalarının rivayetine göre Ebu
Hureyre radıyallahu anh Peygamber sallallahu aleyhi vesellem'in
şöyle buyurduğunu zikretmektedir:

"Kocası yanında
olduğu halde onun izni olmaksızın oruç tutmak hiç bir kadına helal değildir."



Ahmed ve Ebu
Davud'daki kimi rivayette de; "ramazan müstesna" denilmektedir. Kocası
nafile oruç tutmasına müsaade eder yahut da yanında değil ise yahut kadın
kocasız ise nafile oruç tutması müstehabdır. Özellikle pazartesi, perşembe; her
kameri ayın üç günü ile şevvalden altı gün, zülhicceden on gün ile arefe günü
bir gün önce ya da bir gün sonrası ile aşure günü oruçları gibi. Şu kadar var ki
ramazan ayından kaza borcu bulunuyor ise kaza orucu tutmadan nafile oruç tutmaya
kalkışmamalıdır. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.

4-
Ay hali olan kadın ramazanın gündüz vaktinde temizlenecek olursa günün geri
kalan bölümünde oruçlu gibi hareket eder ve bu günü ay hali dolayısıyla oruç
tutmadığı diğer günlerle birlikte kaza eder. Temizlendiği günün geri kalan
bölümünde oruçlu gibi davranması, zamana duyulan saygıdan ötürüdür.

 



[1]
XXV,
251.