Fecir | Konular | Kitaplar

5- Haberî Sıfatlar

5




5-
Haberî Sıfatlar:

 
Kur'an-ı Kerim ve hadislerde
zahir manaları ile Cenab-ı Hakk'ın tenzih etme esası ile uyuşmayan bir takım
sıfatlar varid olmuştur. Sırf nakil ve haberlerde geldiği için bu sıfatlara es-Sıfatül-haberiyye
(haberlerde varid olan sıfatlar) denilmiştir.
Selef âlimleri, bu sıfatları,
teşbihsiz, tecsimsiz (mahlukatın sıfatlarına benzetmeksizin ve cismiyet
vermeksizin) temsilsiz ve keyfiyetini Allah'a havale ederek kabul etmişler ve
bunlar hakkında herhangi bir te'vile gitmemişlerdir ve yorum yapmamışlardır.
İmam Eş'arî ile İmam Matüridî
bu konuda selefin yoluna uymuşlardır.
Haşeviyye (sahih, zayıf demeyip
buldukları her hadisi alıp bunların zahirlerine bağlananlar) ile Şia'dan
bazıları haberlerde varid olan bu lafızların zahirine tutunarak teşbih vadisine
düştüler. İlk defa Hişâm b. Hakem ve Hişâm b. Salim el-Cevâlikî, Allah Teâlâ'yı
insana benzeterek O'na insanların organları gibi bir takım organlar isnad edip
Müşebbihe ve Mücessime mezhebini ihdâs ettiler. Kerramiye mezhebinin kurucusu
Muhammed b. Kerram da Yüce Allah'ın Arş'ın üzerinde durduğunu ve Arş'a temas
ettiğini söylemiştir.
Eş'ariyye ve Matüridiyye
kelâmcılarının müteahhirîni "müslüman halk bu lafızların zahirlerine bağlanarak
Allah Teâlâ hakkında teşbihe düşer" korkusuyla haberî sıfatları mecaz manalarına
hamlederek te'vil etmiş ve bunlara Cenab-ı Hakk'ın azametine layık olan birer
manâ vermişler ve verdikleri manâ da kat'idir dememişler ve bunların murad
edilen gerçek anlamım ve keyfiyetini Allah bilir demişlerdir.
Kur'an-ı Kerim de geçen haberî
sıfatlardan örnekler ve müteahhirine göre anlamları:
1- İstivâ': "Rahman
olan Allah Arş üzerine istiva etmiştir." (Ta-Ha: 20/5).
İstivâ'ya kahr, galebe, istilâ,
hüküm, idaresi ve tedbiri altına alma, tasarruf, ulûvv (yücelik) anlamı
vermişlerdir.
2- Yed, Yedeyn: Kudret,
nimet, teşrif.
"Rabbi şöyle demişti: "Ey
iblis! İki elimle yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan nedir?" (es-Sad:
38/75)
3- Vech: Zât, vücûd.[1]

4- Kabza: Kudret, mülk,
tasarruf.[2]

5- Yemîn: Tastamam
kudret ve kuvvet.[3]

6- Ayn, A'yün: Basar
sıfatına irca' olunur.[4]
Nezâret, gözetim, bakım demektir. Muhafaza ve yardım etmeyi de ifade eder.
7- Cenb: Türkçede, yan
ve kat anlamına gelen bu kelimeyi emir ve taat olarak yorumlamışlardır:
"Her bir nefsin, Allah
cenbinde (katında) işlediğim kusurlardan dolayı vay hasret ve nedametime
diyeceği..." (ez-Zümer: 39/56)
8- İstihyâ: Türkçede
utanmak anlamına gelen bu kelimeye; terk etmek, çekinmek, sakınmak (istinkaf)
anlamını vermişlerdir:
"Gerçekte Allah, bir sivri
sineği ve bunun üstündekini (büyüğünü) mesel ve (misal) getirmekten çekinmez..."
(el-Bakara: 2/26)
9- İtyân ve Meci': Bu
kelimelerin mahlukat hakkındaki gelmek, bir yerden bir yere intikal etmek
anlamlarından Cenab-ı Hakk münezzehtir.
"Ve cae Rabbüke" (Rabbinin
emri geldi) (el-Fecr: 89/22);
"En ye'ti-yehümullahü:
Allah'ın âyeti ve azabının gelmesi" (el-Bakara: 2/210)
Cenab-ı Hakk, büyüklüğünü ve
kemallerinin sonsuzluğunu kullarına anlatıp tanıtmak ve onların anlamlarını
kolaylaştırmak için Kitab-ı Kerim'inde bu kelimeleri mecaz olarak kullanmıştır.
Yoksa Cenab-ı Allah, haberî sıfatlardaki geçen bu kelimelerin mahlukâtı hakkında
geçerli olan manalarından münezzehtir.[5]

 

 



[1]
bk. er-Rahman: 55/27.



[2]
bk. ez-Zümer: 39/67.



[3]
bk. ez-Zümer: 39/67.



[4]
bk. Ta-Ha: 20/39; Hud : 11/37.




[5]
Sa'deddin et-Taftâzânî, Şerhul-Makasıd, İstanbul 1305, 2/61-79, 108-111;
Şerhu'l-Akaid, İstanbul 1310, s. 65-84; es-Seyyidü'ş-Şerif el-Cürcânî,
Şerhu'l-Mevakıf, İstanbul 1239, s. 147, 471-479; İmam Zeyneddin Mer'î,
Ekavilü's-Sikat Te'vilül-Esma-i ve's-Sıfat, Beyrut 1406/1985; Ahmet Asım,
Merhu'l-Meâli Şerhu'l-Emali, İstanbul 1304; Abdüllatif Harput, Tenkihu'l-Kelam,
Abdüsselam, b. İbrahim el-Lakkanî, Şerh-ü Cevherati't-Tevhid; İzmirli İsmail
Hakkı, Yeni İlm-i Kelam; Şehristanî, el-Milel ve'n- Nihal; Muhiddin Bağçeci,
Şamil İslam Ansiklopedisi: 5/403-404.