Fecir | Konular | Kitaplar

Cihad ve Mücâhede.

Cihad ve Mücâhede




Cihad ve Mücâhede
 
Cihâd: ‘Cehd' veya
‘cühd' kökünden türeyen ‘cihâd', Kur'an'ın anahtar kavramlarından biridir. Cihad
kelimesi Kur'an'da farklı formlarda kırk bir yerde geçmektedir. Cehd veya cühd,
kararlı ve şuurlu bir şekilde gayret etmek, zorluklara karşı çaba göstermek,
çalışmak gibi anlamlara gelir. Aynı kökten türeyen ‘cihad veya mücâhede'
sözlükte, düşmanın saldırısına karşı koymak üzere elinden geleni yapmak, bütün
gayreti harcamak demektir.
Bu düşmanın insanın içinde veya
dışında olması farketmez. Mü'min, kendine zarar vermek üzere saldıran
düşmanlarına karşı koymaya çalışır, onların zararlarını uzaklaştırmada gayretli
olur. Mü'minlerin kararlı ve şuurlu çabalarının bedenle yapılanına ‘cihad',
ruhsal olanına ‘mücâhede', fikir ve İslâmî ilimlerde yapılanına da ‘ictihad'
denilir. "Allah yolunda gayret göstermek, çaba sarfetmek" anlamlarına gelen ‘cihad',
her üç mânâyı da içerisine almaktadır. Allah yolunda yapılan bütün çalışmalar,
Allah'ın adı yükselsin diye gösterilen gayretler, O'nun dini İslâm'ı savunmak
için ortaya konan çabalar tümüyle ‘cihad' diye nitelendirilir. Bununla birlikte;
bedeniyle, organlarıyla, malıyla cihad edene veya mânevî yönünü olgunlaştırmak
için çaba sarfedene ‘câhid ve mücâhid', İslâmî hükümleri ortaya koymak için
gayret edene de ‘müctehid' denilmektedir.
Mü'minin, Allah tarafından
kendisine emânet olarak verilen bedeni, malı ve zihinsel imkânları Allah yolunda
harcaması, İslâm yolunda kullanması cihaddır. Kelimenin sözlük anlamından da
anlaşıldığı gibi ‘cihad' bir saldırı değil, olabilecek bir saldırıya karşı
yapılan bir savunmadır. Bu saldırıyı savabilmek üzere çaba göstermek,
çalışmaktır. O bir anlamda insanın mutluluğuna giden yoldaki engelleri
kaldırmaktır. Kur'an, "cihad" kavramı ile fiilî savaş olan "kital" kavramını
ayrı ayrı kullanmaktadır.