Fecir | Konular | Kitaplar

Murâbıt

Murâbıt




Murâbıt:

 
‘Murâbıt' bu bağlamda bir
şeyle, -İslâmî mânâda söylersek- imanın gerekleriyle irtibat kuran, iç ve dış
düşmanlara karşı hazırlıklı olan kimse demektir. Murâbıt, sürekli uyanıktır. O
sınır boylarında, müslümanları zayıflatmak ve mağlup etmek için fırsat kollayan
insandan düşmanlara karşı hazırlıklıdır. Müslümanlar ve İslâm için nöbet
beklemektedir, cihad için hazırdır. O aynı zamanda imanını her türlü isyan,
günah ve harama düşmek, şeytana aldanmak gibi iç düşmanlara karşı koruma
konusunda dikkatlidir. İbâdetine devam ederek, Rabbi ile olan ‘irtibatını'
(bağını) sürekli diri tutarak imanını ve takvâ hayatını korumaya çalışır. O,
imanını devamlı diri tutmanın gayretini gösterir. Nefsine ve onun aşırı
isteklerine karşı dikkatlidir. Bir ibâdeti yapınca diğerini yapmak üzere bekler,
imanının başında olgun bir nöbetçidir.
Murâbıt iki anlamda
değerlendirilir: Birincisi; Müslümanların sınırlarında nöbet veya benzeri bir iş
için bekleyen kimse. Bu, tıpkı kendi canını koruyan kimse gibi uyanıktır. Böyle
bir kimse zorlukta, sürekli ayaktadır, tehlike ânında çobanın sürüyü koruduğu
gibi nefsini ve korunması gereken değerleri düşmanlarından korur. Bu murâbıt,
Allah yolundaki mücâhid/savaşçı gibidir. İkincisi; Yüreğini kuvvetlendiren,
kalbine cesâret veren anlamında; 28/Kasas, 10; 18/Kehf, 14 ve 8/Enfâl, 60.
âyetlerde bu anlamda kullanılmıştır.