Fecir | Konular | Kitaplar

Savaş Esirleri Konusunda Kur'an'ın Direktifi

Savaş Esirleri Konusunda Kur

Savaş Esirleri
Konusunda Kur'an'ın Direktifi:

"(Savaşta) Kâfirlerle
karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. Nihayet onlara iyice vurup sindirince
bağı sıkıca bağlayın (esir alın). Savaş sona erince de artık ya karşılıksız veya
fidye karşılığı salıverin. Durum şu ki, Allah dileseydi, onlardan intikam
alırdı. Fakat sizi birbirinizle denemek ister. Allah yolunda öldürülenlere
gelince, Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmaz." (47/Muhammmed, 4).
Kur'an'ın bu âyeti, iki şıktan
birinin seçilmesi gerektiğini göstermektedir. Müslümanların kumandanı veya
yöneticisi, iki yoldan birini tercih eder: Ya esirlerden fidye alır, ya da
onları tutsak düşmüş müslümanlarla değiştirir. Eğer fidye ödemeye güçleri yoksa
ve değiştirme de söz konusu değilse, o zaman esirler serbest bırakılır.
Günümüzde de tutsakları değiştirme işlemi yapılmaktadır. Böyle bir değiş tokuşun
devam ettirilmesi gereklidir. Çünkü hem müslüman esirler, hem de düşman esirler
bu yolla kurtarılmış olmaktadır. Hürriyet dini olan İslâm, bağlılarının olduğu
kadar, kendisine ters düşen kimselerin de hürriyetlerini düşünür. Onların
hürriyetine de saygı gösterir. Eğer özgürlüğü savunan kimse, kendisi bizzat
özgürse, böyle biri hiçbir zaman bölgecilik, ırçılık ve dincilik gibi bir ayrıma
girişmez. O bilir ki, hürriyet, her insanın en doğal hakkıdır.
Yukarıdaki (47/Muhammed, 4)
âyet, bize bir üçüncü tez daha sunmamaktadır. Eğer böyle bir üçüncü tez söz
konusu olsaydı, bu, elbette bazı esirlerin köle olarak kullanılması şeklinde
olacaktı. Evet, biz, farklı fıkhî metinlerde, her ne kadar köleliği kesinlikle
yasaklayan ifadeler bulamıyorsak da, yukarıda verdiğimiz âyetin, bunu işaret
yoluyla ve köleliğin tüm kaynaklarını kurutarak yasakladığını görmekteyiz. Çünkü
bu âyet, bu iki seçenekten başka yola müsaade etmemiş, "ya iyilikle (karşılıksız
hürriyetlerini verin), yahut fidye alarak" demiş, fakat "veya köle yapın"
dememiş; esirlere davranışı sınırlandırmıştır. Kölelik meselesi, tercih
şıklarından biri olma niteliğini tamamen kaybetmiş olmakta ve diğer kölelik
kaynaklarını kesin bir şekilde yasaklayan din, köleliğin bu son kaynağını da
kurutmaktadır.