Fecir | Konular | Kitaplar

b- Teşriî irâde

b




b-
Teşriî irâde:

 
Bu, Allah'ın muhabbet ve rızası
demektir. Bu manada Allah'ın irade etmiş olduğu şeyin meydana gelmesi vacip
değildir.
"Allah size kolaylık diler,
zorluk dilemez." (el-Bakara: 2/185) ayeti bu türdendir.
Allah Teâla, bu manadaki
iradesini ilâhi bir lutfu olarak kullarının iradesine bağlamıştır. Kul neyi
dilerse Allah onu irâde edip kulun isteğine uygun olarak yaratır. Kul da yaptığı
şeyleri kendi hür iradesiyle yaptığı için sorumlu olur.
Allah Teâlâ, kulun isteğine ve
çalışmasına göre hayrı da irade eder, şerri de. Fakat hayra rızası var iken;
şerre rızası yoktur.[1]
İrâde: Arapça bir sözcüktür ve
dilemek demektir. Ancak Allah Teâlâ'nın dilemesi bizimkine benzemez; Kesintili,
kopuk, belirsiz  ve sı­nırlı değildir. Bilakis O'nun Zâtı gibi irâdesi de ezelî,
ebedî, kesin, bi­linçli ve tercihlidir. O, Hepdileyicidir. O'nun dilemesi
kendisine yaraşır bir yü­celikle, süreklilik ve sonsuzlukla olur ve kuşatıcıdır.
Bu nedenle hayır ve şer, iyi ve kötü ne varsa O'nun dilemesi ile meydana gelir.
Eşya ve olayla­rın, yaratıl­masındaki düzen ve disiplin ile aralarındaki çok
ince hesaplara dayanan ilintiler, ilişkiler, etkileşim ve tepkileşimler Allah
Teâlâ'nın, (bu bilinçli ve tercihli) hepdileme sıfatını açıkça kanıt­lamaktadır.

Allah Teâlâ'nın dilemesi iki
şekilde tecelli eder. Bunlardan biri, Yaratma irâdesi, diğeri ise yasama
irâdesidir. Bunları şu şekilde açıkla­mak mümkündür:
 

 




[1]
Nureddin es-Sâbûnî, Maturidiyye Akaidi, terc. Bekir Topaloğlu, s. 105, 106;
H. Fehmi Kumanlıoğlu, Şamil İslam Ansiklopedisi: 3/172.