Fecir | Konular | Kitaplar

Ehl-i Kitabın İslâm'a Ters Tutum ve Davranışları

Ehl



 



Ehl-i
Kitabın İslâm'a Ters Tutum ve Davranışları:



 

Ehl-i kitap, dinlerinde aşırı giderler.
Ehl-i kitap, dinlerinde Allah'ın koyduğu ölçüleri genellikle koruyamamışlar,
aşırılığa kaçmışlardır.  "Ey ehl-i kitap! Dininizde aşırı gitmeyin, taşkınlık
yapmayın ve Allah hakkında gerçek olmayan şeyleri söylemeyin..." (4/Nisâ,
171) Teslisi kabul etmeleri, Hz. İsa, Rûhu'l-Kudüs ve Hz. Meryem'e ülûhiyet
vermeleri hep bu aşırılıklarındandır. "De ki: ‘Ey ehl-i kitap, dininizde
haksız yere aşırılığa dalmayın ve önceden sapmış, birçoklarını da saptırmış, düz
yoldan şaşmış bir milletin keyiflerine uymayın." (5/Mâide, 77) Ehl-i kitabın
aşırılıkları, yahûdilikte neredeyse âhireti yok sayan bir dünyevîleşme ve altına
tapma şeklinde ortaya çıkarken, hıristiyanlıkta, dünyadan el etek çekme,
fıtrattan olan evlilik gibi helâlları kendilerine haram sayan ruhbanlık şeklinde
beliriyordu; her ikisi de aşırılık ve taşkınlıktı. "...Uydurdukları
ruhbanlığa gelince, onu Biz yazmadık. Fakat kendileri Allah rızâsını kazanmak
için yaptılar; ama buna da gereği gibi uymadılar..." (57/Hadîd, 27)

Ehl-i kitabın ölçüsüz istekleri vardır.
Ehl-i kitap, daha
peygamberleri döneminden başlamak üzere, çok çirkin ve ölçüsüz isteklerde
bulunan tiplerdir. Kendilerine put isteyecek (7/A'râf, 138),  Allah'ı açıktan
görmedikçe inanmayız (2/Bakara, 55; 4/Nisâ, 153) diyecek kadar aşırı isteklerde
bulunurlar. Gerek yahûdiler ve gerekse hıristiyanlar insan fıtratına uygun
mûtedil bir ilâhî ölçüyü benimseyip orta bir yol tutturamamışlardır. İşte
onlarda bulunmayan ifrat ve tefritten uzak, dengeli, adâletli, mûtedil ve orta
yol, hükmü kıyâmete kadar sürecek olan Hz. Muhammed (s.a.s.) ve O'nun vasat
ümmeti gerçekleştirmiştir (2/Bakara, 103; 22/Hacc, 78).

Ehl-i kitap kâfirleri, bir hayır
indirilmesini istemez
(2/Bakara, 105; 5/Mâide, 64; 6/En'am, 91; 11/Hûd, 110). Ehl-i kitap, yeni
gelecek Peygamber'i tasdik edeceklerine dair Allah'a verdikleri sözü tutmamışlar
ve gizlemişlerdir (5/Mâide, 15; 3/Âl-i İmrân, 81-82; 5/Mâide, 14-15;
7/A'râf, 157; 3/Âl-i İmrân, 70-71; 5/Mâide, 14; 2/Bakara, 159, 174).       

 Ehl-i
kitap, kendi kitaplarını tatbik etmemiş, tahrif etmişlerdir.
Ehl-i kitap, işlerine geldiği zaman
kitaplarına uymuşlar, basit çıkarlarına ters düşünce kitaplarını kendilerine
uydurmuş, onu tahrif etmişler, ya da bir kenara atıp tatbik etmemişlerdir
(5/Mâide, 47, 68). "Eğer onlar Tevrat'ı ve İncil'i ve kendilerine indirileni
(Kur'an'ı) gereğince uygulasalardı, muhakkak ki hem üstlerinden hem ayaklarının
altlarından (nimetler) yiyeceklerdi..." (5/Mâide, 66) Bu âyetten, ehl-i
kitabın önceleri hem kendilerine indirilen Tevrat ve İncil'i tatbikle görevli
olduklarını, hem de Kur'an indirildikten itibaren kendilerine indirilen Kur'an'ı
tatbik etmekle görevli olduklarını anlıyoruz. Bu âyette "kendilerine
indirilen" ifadesiyle ehl-i kitaba da indirildiği ve Kur'an'la mükellef
oldukları anlaşılmaktadır (5/Mâide, 8). Yani ehl-i kitabın müslüman olmaları
istenmektedir. Kitap ehli, İslâm devrinde aralarında Allah'ın kitabıyla hüküm
verilmesine râzı olmamışlardır (3/Âl- İmrân, 23). Yani iman edip müslüman
olurlarsa aralarında Kur'an'la; iman etmezlerse İslâm idaresinde bir zimmî
olarak kendi kitaplarıyla aralarında hüküm verilecektir. Kitap ehli, aynı
zamanda Kitapta olmayan şeye "kitaptandır" demişlerdir (3/Âl-i İmrân, 78). Onlar
âyet uydururlar, Allah'a yalan isnad ederler (2/Bakara, 75, 79). Kitabın
kelimelerini yerlerinden değiştirir (5/Mâide, 13) ve kitaplarını tahrif ederler
(4Nisâ, 46). Haramı helâl; helâlı haram yapmışlardır (9/Tevbe, 29;
6/En'âm, 140; 3/Âl-i İmrân, 93-94). Ehl-i kitap, İslâm'ın kıblesine
tâbi olmazlar (2/Bakara, 142-145). Hahamlar ve râhiplerden çoğu
insanların mallarını haksız yere yerler ve halkı Allah'ın yolundan çevirirler
(9/Tevbe, 34). Hahamlar ve râhipler, insanları münkerden men etmemişler,
ehl-i kitap zulüm ve günahta yardımlaşmışlardır (5/Mâide, 62-63; 2/Bakara,
84-85). Emr-i bi'l-ma'rûf ve nehy-i ani'l-münker yapmazlardı
(5/Mâide, 79). Fâizle uğraşırlar, haram ve haksız yere insanların mallarını
yerler, yalan dinlerler (4/Nisâ, 160-161). Yeryüzünde devamlı savaş ve
fesat çıkarmaya çalışırlar (5/Mâide, 64; 2/Bakara, 251).

Ehl-i Kitabın Müslümanlara Karşı
Davranış ve Tavırları: ‘Ümmîlere karşı sorumluluğumuz yoktur' derler.
Ehl-i kitap, daha önce kendilerine kitap verilmemiş olan ilk devir Arap
müslümanlarına "ümmîlere karşı sorumluluğumuz yoktur" diyerek emânetlerini
yerine getirmez, müslümanlara borçlarını ödemek istemezlerdi. (3/Âl-i İmrân,
75) Yani onlar, bu zihniyetleriyle Arapların malını kendilerine mubah
görüyorlardı. Ehl-i kitap, İslâm dini ile alay eder, müslümanlara ezâ
verirler. (5/Mâide, 57-58; 3/Âl-i İmrân, 111, 186). Müslümanlara
hâinlik ederler. (3/Âl-i İmrân, 120; 5/Mâide, 13).