Fecir | Konular | Kitaplar

İNCİL.

İNCİL



İNCİL

 

Allah tarafından Hz. İsa'ya gönderilen;
Tevrat'ın aslını doğrulayan Kur'an-ı Kerîm tarafından tasdik edilen ve bir
anlamı da "yol gösterici, aydınlatıcı" olan[1],
dört büyük kitaptan birisi. Yunanca "Evangelion"; iyi haber, müjde demektir.
Esas itibariyle Hz. İsa'nın hayatını, mucize ve faaliyetlerini, söylediği
hikmetli sözleri, tebliğ etmiş olduğu şeriat hakkındaki peygamberane hakikatları
anlatmak için kullanılmıştır. Bu kelime ile ilk hristiyanlar; İsa'nın insanlara
bildirisini, onları kötülük ve günahtan kurtarmağa ve selamete götürmeğe
geldiğine dair vaadini anlatmış ve adlandırmışlardı. Hz. İsa da onu; "Tanrı'nın
Krallığı'nın müjdesini (iyi haberini) duyurma" olarak tanımlar.[2]



Her ne kadar Kur'an-ı Kerîm, Hz.
İsa'ya gönderilen İncil'i tasdik ederse de, bugünkü İncillerin Hz. İsa'ya
gönderilen İncil'in tahrif edilmiş şekilleri olduğuna ayetlerde şöyle işaret
edilir:

"Önündeki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak
izleri üzerine, Meryem oğlu İsa'ya, arkasından gönderdik. Ve ona içinde doğruya
rehberlik ve nur bulunmak, önündeki Tevrat'ı tasdik etmek, sakınanlara bir
hidayet ve öğüt olmak üzere İncil'i verdik. İncil sahipleri Allah'ın onda
indirdiği ile hükmetsinler. Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, işte onlar
fasık olanlardır." (el-Mâide:
5/46-47)

"Ey Kitab ehli! Tevrat'ı, İncil'i ve
Rabb'inizden size indirileni gereği gibi uygulamadıkça bir temeliniz olmaz" de.
(el-Mâide: 5/68)

"Onların izleri üzerinden
peygamberlerimizi ardarda gönderdik; Meryem oğlu İsa'yı da ardlarından gönderdik
ve ona İncil'i verdik; ona uyanların gönüllerine şefkat ve merhamet duyguları
koyduk; üzerlerine bizim gerekli kılmadığımız fakat kendilerinin güya Allah'ın
rızasını kazanmak için ortaya attıkları ruhbaniyete bile gereği gibi riayet
etmediler; içlerinde inanmış olan kimselere ecirlerini verdik; ama çoğu yoldan
çıkmışlardır." (el-Hadid:
57/27)

Geçmiş peygamberlerde olduğu gibi, Hz.
İsa'nın sağlığında da İncil, yazılı kitap hâline getirilmemiştir. Çünkü İsa (a.s)'ın
tebliğ süresinin kısa oluşu ve yaşadığı devrin şartları buna elvermiyordu. En
erken yazılan İncil, İsa'dan sonra 70'li yıllarda kaleme alınmıştır. Dolayısıyla
Hz. İsa'nın tebliğ ettiği hakikatler anında kaydedilememiş, sonradan yazılan
İncillere insan sözü karışmış ve böylece kitabın aslı tahrife uğramıştır.

Bugün kilisece kabul edilmiş dört
resmi İncil vardır: Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncilleri. Bunların
Havarilerden geldiği ve sahih olduğu kabul edilir. Bunlardan ilk üçü -birtakım
ayrılıklara rağmen- ana mesele ve bölümlerinde birbirlerine yakındırlar. bunlar,
"aynı bakış açısıyla yazılmış anlamında", "Sinoptik" İnciller adı verilir. Bu üç
İncil, zaman bakımından dördüncü incilden öncedirler.[3]

Bu dört incilden Markos'un incilinin
en eskileri olduğu, Matta ve Luka incillerinin, hem bunun eski şeklinden, hem de
kaybolan ve "o" denilen bir kaynaktan metinlerini aldıkları söylenmektedir. Bu
incillerin dördüncüsü olan Yuhanna İncili ise, oldukça geç yazılmış mistik yönü
ağır basan bir incildir.[4]



İncil'in aslı da bugün elde mevcut
değildir. Hz. İsa'dan sonra gerek onun yardımcısı olan Havarilere ve gerekse
diğer hristiyanlarca yazıldığı zannedilen pek çok İncil meydana çıkmış, aklın
kabul etmeyeceği zıd ifadelerin yer aldığı bu kitaplardan dördü, İznik'te
yapılan bir toplantıda asıl İncil olarak kabul edilmiştir. Bunlar da yine
birbirini tutmayan ifadelerle doludur.[5]

Dört incil ve yazarları şunlardır:

Matta İncili:
28 babtır. Matta, Havarilerden biri olup, M. 70 yılında hristiyanlığı yaymak
için yerleşmiş olduğu Habeşistan'da ölmüştür. İncil'de Hz. İsa'nın Mesihliği
üzerinde durur. Fakat onun yazdığı İbrani veya Süryani nüsha kaybolmuş, yerini
kimin yazdığı bilinmeyen Yunanca nüsha almıştır. Bu İncil nüshasında Hz. İsa'nın
nesebi Hz. Davud'a kadar çıkarılmaktadır.

Markos İncili:
Markos, Havarilerin reisi olan Petrus'un talebesidir. Hristiyanlığı yaymak için
yerleşmiş olduğu Mısır'da M. 62 yılında ölmüştür. İncili 16 bab olup genellikle
Hz. İsa'nın hayatından ve yahudi adetlerinden bahsetmektedir. Onun veya bir
başkasının yazdığı, hangi tarihte kaleme alındığı kesin olarak bilinmemektedir.

Luka İncili:
Doktor veya ressam olduğu söylenen Luka, Pavlos'un talebesidir, Havari değildir.
İncili M. 60 yıllarında yazmıştır. 24 babtır. İsa'nın hayatı ve tebliğ ettiği
şeylerden bahsetmektedir.

Yuhanna İncili:
24 bab olan bu incili yazanın kim olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber
Yuhanna'nın talebesi olduğu sanılmaktadır. Bu İncil'de İsa'nın, Allah'ın oğlu
olduğu tezi üzerinde ısrarla durulmaktadır. Aslında bugün elimizde bulunan
İncil'de bu dört incilin dışında 23 incil daha olup toplam 27 incilden meydana
gelmiştir. Halbuki Allah'ın Hz. İsa'ya indirmiş olduğu İncil birdir.[6]



Bir ilim adamının tespitlerine göre
bugünkü incillerin gayesi; Hz. İsa'nın sözlerini ve işlerini aktarmakla, onun
yeryüzündeki risaletinin tamamlandığı sırada, insanlara bırakmak istediği
talimatları onlara tanıtmak olmuştur. Talihsizlik İncil yazarlarının,
bildirdikleri olayların görgü tanığı olmamalarından ileri gelir. Onlar, Hz.
İsa'nın hayatı hakkında muhtelif Yahudi-Hristiyan cemaatlerinin, bugün kaybolmuş
bulunan ve sözlü rivayetle nihai metinler arasında vasıta rolü oynamış olan,
sözlü veya yazılı durumda korunan bilgilerin, o toplulukların sözcüleri
tarafından anlatılmalarından başka bir şey değildir.[7]



Kur'an-ı Kerim'de semavi kitaplardan
ve İncil'den şöyle bahsedilmektedir:
"Sana kitabı hak ile ve kendinden öncekini doğrulayıcı
olarak indirdi. Bundan önce de insanlara doğru yolu göstermek için Tevrat ve
İncil'i indirmişti. (Doğruyu ve eğriyi birbirinden) ayırdeden (kitaplar)ı da
indirdi. Allah'ın ayetlerini inkar edenler için mutlaka çetin bir azap vardır.
Allah daima üstündür ve öc alandır." (Âli İmran: 3/34)

"Allah demiştir ki: Ey Meryem oğlu İsa, sana ve
annene olan nimetimi hatırla! Hani seni Ruhu'l- Kudüs (Cebrail) ile
desteklemiştim; beşikte ve yetişkin iken insanlarla konuşuyordun; sana kitab'ı,
hikmet'i, Tevrat'ı ve İncil'i öğrettim. Benim iznimle çamurdan kuş şeklinde bir
şey yaratıyor, içine üflüyordun,
benim iznimle kuş oluyordu; anadan doğma körü ve alacayı benim iznimle
iyileştiriyordun; benim iznimle ölüleri (hayata) çıkarıyordun ve
İsrailoğullarını senden savmıştım; hani sen onlara açık deliller getirdiğin
zaman, içlerinden inkar edenler; bu açık bir büyüden başka bir şey değil
demişti." (el-Mâide: 5/110)[8]

 





[1]
el-Maide: 5/46-48.





[2]
Kitâb-ı Mukaddes, Matta, I, 1, 14; S.C.F.Brandon, A Dictionary of
Comparative Religion, London, 1970, s. 310; Anne Merie Sechimmel, Dinler
Tarihine Giriş Ankara 1955, s. 210.





[3]
Maurice Bucaılle, Kitâb-ı Mukaddes Kur'an ve Bilim (trc. Suat Yıldırım),
İzmir, 1981, s. 90 vd.; Ekrem Sarıkçıoğlu, Başlangıçtan Günümüze Dinler
Tarihi İstanbul 1983, s. 206 207.





[4]
Schimmel a.g.e., s. 118; Bucaılle, a.g.e., s. 96; Ahmet Güç, Şamil İslam
Ansiklopedisi: 3/153-154.





[5]
A. Lütfü Kazancı, İslam Akaidi, Marifet Yayınları: 118.





[6]
Ahmet Kahraman, Dinler tarihi, İst. 1968, s. 189; Ahmet Güç, Şamil İslam
Ansiklopedisi: 3/154.; A., Lütfü Kazancı, İslam Akaidi, Marifet Yayınları:
119.





[7]
Maurıce Bucaılle, a.g.e. s. 369.





[8]
Ahmet Güç, Şamil İslam Ansiklopedisi: 3/154-155.