Fecir | Konular | Kitaplar

AHD-İ CEDİD..

AHD



AHD-İ CEDİD

 

Yeni ahid, yeni sözleşme.
Hristiyanlara göre, putperestliğe sapan yahudîlerin bu durumlarına acıyan
Cenâb-ı Allah, İsrâiloğulları ile yeni bir sözleşme yapmıştır. Bu sözleşme
Hristiyan inancına göre, Allah'ın kendi oğlunu insan şeklinde dünyaya göndermesi,
Mesih'in çarmıha gerilmesi ve öldürülüp tekrar diriltilmesi gibi sapık
bilgilerle yoğrulmuş bir akîdeyi yansıtan muharref kitap İncil'den ibarettir.
Buna göre Ahd-i Cedîd yalnız hristiyanlara ait olan kutsal kitaba yani İncil'e
verilen isimdir. Yahudiler ve hristiyanların müşterek olarak inandıkları Ahd-i
Atik'in otuz dokuz bölümü ile Ahd-i Cedîd biraraya getirilerek bunlara "Kitâb-ı
Mukaddes" adı verilmiştir.

İncil'in Hz. İsa'ya Cenâb-ı Allah
tarafından indirildiği hususunda Kur'an-ı Kerim'in Mâide Suresi, 5/46. âyeti ile
şöyle buyrulmaktadır:

"Ardından da (bu peygamberlerin)
izlerince Meryem oğlu İsa'yı kendinden önce gelen Tevrat'ın bir tasdikçisi
olarak gönderdik. Ona da içinde bir hidâyet, bir nur bulunan İncil'i verdik. Bu
ondan önceki Tevrat'ın bir doğrulayıcısı ve takva sahipleri için bir hidayet ve
öğüt vericidir."

"Göz nuru" anlamına gelen İncil, Hz.
İsâ (a.s.)'ın kendi konuştuğu İbrânî dilinin bir lehçesi olan Süryanice ile
nâzil olmuştur. Fakat bugün Hz. İsâ'nın konuştuğu lehçe ile tam olarak uyuşan
bir nüshası yoktur. Bu da bugün hristiyanların elinde bulunan İncil nüshalarının
tamamen değiştirilmiş olup aslının bulunmadığını göstermektedir. Zira İncil'in
Hz. İsâ'nın dünyadan ayrılışından en az elli yıl sonra ve başkaları tarafından
yazıldığı bilinen bir husustur. Ahd-i Cedîd'in içinde dört adet İncil mevcut
olup bunların hepsi Hz. İsâ (a.s.)'ın hayatını anlatmaktadır.

Bugün elde olup Hristiyanlar
tarafından kabul gören dört İncil, ilk dönemlerde birçok Hıristiyan tarafından
reddedilen ve asla kabul görmeyen kitaplardı. Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde
din adamları ve kiliselerin elinde çok sayıda ayrı ayrı İnciller vardı. Bunun
için Hıristiyan dünyasında büyük ayrılık ve kargaşalıklar görülüyordu. Nihayet
hristiyanlığı Bizans'ın resmi dini olarak kabul eden imparator Konstantinos'un
buna müdahale etmesiyle Miladî 325 yılında hristiyanlığın inançlarını ve kutsal
kitabını tesbit etmek üzere İznik'te bir konsil (Ruhanî Meclis) toplandı. Bu
konsile hıristiyan dünyasından ve çeşitli mezhep ve ekolden bin civarında din
adamı ve hıristiyan bilgini katılmıştı.

Bunların içinden Hz. İsâ'nın ilâh
olduğuna inanan üç yüz on sekiz kişinin kararıyla bugünkü dört İncil kabul
edilerek diğer kitaplarla birlikte hepsine "Ahd-i Cedîd" adı verildi. Bu
konsilde günlerce süren tartışmalar neticesinde Hz. İsâ'nın ilâh olduğu hususu
kararlaştırılmış fakat bu karara çok az kimse katılmıştı. Matta, Luka, Yuhanna
ve Markos adını alan bu dört adet İncil'in Hz. İsâ'ya indirilen ve Kur'an-ı
Kerim'de zikredilen Semâvî kitapla ilgisi olmadığı, içindeki birçok basit,
birbiriyle çelişen bilgi ve hikâyelerden anlaşılmaktadır.

Her şeyden önce bu İncillerdeki uslüp
aslâ ilâhi bir özellik taşımamaktadır. Hz. İsâ'nın dünyadan ref'i esnasında üç
gün zindanda kaldığı Petros risalesinde yazıldığı halde diğerlerinde mevcut
değildir. Eldeki İncillerin hiç biri sahih bir rivâyetle adını taşıdıkları
müelliflerine ulaştırılamamaktadırlar. Bu dört İncil ele alındığında gerek kısım
gerekse âyet sayısı itibariyle ve konuyu ele alış şeklinden aralarında çok büyük
ve derin farkların ortaya çıkması, bunların ayrı ayrı kimseler tarafından
yazıldığını göstermektedir.

Bugün hristiyanların elinde bulunan bu
dört İncil'den Matta 28 kısım, Luka 24 kısım, Yuhanna 21 kısım ve Markos da 16
kısımdan ibarettir.

Bütün bu bilgilere göre bugün bir
müslüman olarak Tevrat, Zebur ve İncil'in ilâhi birer münzel kitap olduklarına
iman ediyor isek, şu mevcut değiştirilmiş halleriyle değil, Cenâb-ı Allah'ın Hz.
Musâ, Hz. Dâvud ve Hz. İsâ'ya indirdiği şekillerine ve sahih metinlerine iman
ediyoruz. Ancak bununla beraber Kur'an'ı Kerim'in gelişiyle bunların bütün
hükümleri mensuh olmuştur. Tek hüküm ve şeriat olarak Allah'ın son-mesajı
Kur'an-ı Kerim'in hükümleri geçerlidir.



[1]

 

 





[1]
Ahmed Ağırakça, Şamil İslam Ansiklopedisi: