Fecir | Konular | Kitaplar

2) Darwinizm ..

2




2) Darwinizm
 
Darwinizm: Darvincilik; yani,
"bütün canlılar evrim sonucu oluşmuştur, bugünkü durum doğal bir ayıklanmanın
sonucudur, insan da bu süreçte maymun türünün evrimiyle ortaya çıkmıştır,"
tezini ileri süren kuram.
Darvinizme, bir felsefî akım
denilemez. Teori, maddeci felsefeler tarafından ısrarla savunulduğu için,
felsefî bir nitelik kazanmıştır. Maddeciler, hayatı ve türleri evrimle
açıklamaya çalışırlar. Maddecilikle evrimcilik bir tende iki can gibidirler.
Oysa, evrim teorisi ortaya atıldıktan sonra köprünün altından çok sular aktı. Bu
fikrin imkânsızlığını sağlam delillerle ispat eden nice incelemeler yapıldı,
kitaplar yazıldı. Biz, konunun ayrıntılarını bu tür eserlere bırakıp, sadece
bazı esaslara işaret edeceğiz:
"Bilim", elimizden tutup, bizi
evvel zamanlara götürüyor ve diyor ki: "Dünyamız güneşten kopan bir ateş
parçasıydı. Ne toprağı vardı, ne suyu. Bitkilerin, hayvanların ve insanların
sözü bile edilmiyordu. Çünkü hayat yoktu.  Canlı varlıklar sonradan ortaya çıktı
da, yeryüzü şenlendi..." Pastör, deneylerle ispat etti ki, canlıların, kendi
hâline bırakılan cansızlardan oluşması imkânsızdır. Öyleyse canlılar, bir dış
müdâhale ile yaratıldılar. Işığı veren ışıklı olduğu gibi, hayatı yaratan da
elbette diridir ve hayat vermeye muktedirdir.
Ceylan, koyun, gül, akasya,
güvercin, balina, at, bezelye, insan... Yüzbinlerce tür. Hepsi sonradan var
oldu. Darvin, türlerin birbirinden oluştuğunu iddia eder. Güya, cansız
maddelerden tesadüfen tek hücreli canlılar ortaya çıkmış. Sonra tesadüfen
karmaşık yapılı canlılar meydana gelmiş. insan da yine tesadüfen maymundan
dönüşmüş. Yani biz, tesadüfen var olmuşuz ve tesadüfen yaşıyormuşuz!
Darvin, örnek de veriyor.
Kıravatlı güvercinlerle kalın boyunlu güvercinler eşleştirilirse ara tipler elde
edilirmiş. Şu hâlde, mevcut türlerden yeni türlerin elde edilmesi mümkünmüş. Ne
büyük delil! Düşünmüyor ki, güvercin kalın boyunlu da olsa, kıravatlı da olsa
güvercindir ve aynı türe mensuptur. Irklar arasındaki ıslah çalışmaları, türler
için geçerli değildir.
Biyoloji ilminin temel
taşlarından biri olan bilim adamı Mendel, yaptığı deneyler sonucunda şu gerçeği
ortaya koydu: Bir türün, başka bir türü meydana getirmesi imkânsızdır. iki ayrı
türün birleşmesiyle ortaya çıkan canlının nesli devam etmez. Bunun en güzel
örneği, eşekle atın ortak ürünü olan katırdır. Katırda üreme özelliği yoktur.
Mendel, görüşlerini ispat etti ve tesbitleri biyolojinin temel kanunları hâlini
aldı.
Evrimciler, çevrenin tesiriyle
türlerin değiştiğini, yeni türlerin oluştuğunu söylediler. Onlara cevap verildi:
Çevrenin etkisiyle olan değişmeler kalıcı değildir. Daha sonraki nesillere
geçmez. İşte ispatı: Müslümanlar, asırlardır sünnet oluyorlar, ama bebekler hep
sünnetsiz doğuyor. Deneyler de yapıldı. Farelerin kuyrukları kesildi. Kuyruksuz
fareler eşleştirildi. Yeni doğan yavruların kuyruklu olduğu görüldü. Aynı deney
defalarca tekrarlandı, fakat sonuç değişmedi.
Darvinciler, maymunla insan
arasında bir "geçit formu" bulmak için de çok uğraştılar. Nice mağaralar kazıp,
bataklıklar karıştırdılar, ama nâfile. Her defasında elleri ümitsizce yanlarına
düştü. Bütün araştırmalar teorilerinin aksini gösteriyordu. Tek çare kalmıştı:
Sahtekârlık! Onu da yaptılar. Maymun kemikleriyle insan kemiklerini  birbirine
ustaca tutturup, işte "ara tip" dediler. Lâkin mumları yatsıya kadar bile
yanmadı. "Bilimsel" sahtekârlıkları kısa zamanda anlaşıldı, maskeleri düşürüldü.
Nihâyet, fen mahkemesi Darvinizmin idamına ve evrim teorisinin iptâline karar
verdi.
Sonuç: Her türün bir "evvel
babası" vardır. Türler, şimdi nasılsalar ilk yaratılışlarında da öyleydiler.
Uzun zamanda evrim geçirerek değil, bir anda yaratıldılar. İnsan, maymundan
bozma bir ucûbe değildir. Hz. Âdem (a.s.), hem mükemmel bir insandı, hem de bir
peygamber.
Bütün varlıklar ilmi, irâdesi
ve kudreti sonsuz olan Allah'ın eserleridirler. Kâinatı düzenli ve mükemmel bir
saray gibi yaratan Allah, canlıları da şimdiki özellikleriyle bir anda yaratmaya
muktedirdir. Gözümüzün önünde buğday kadar çam çekirdeğinden çam ağacını yaratan
kudret, âciz değildir.  
Bu hakikatlere rağmen evrim
teorisi hâlâ gündemde. İlmî inceleme konusu olmaktan çıkıp, felsefî bir boyut
kazandı. Allah'a kul olmak istemeyenlerin sığınağı oldu. İlmî hiçbir değeri
kalmayan bir teorinin inatla savunulmasının sebebi budur. Darvinizm, "bilimsel"
kılıklı bir felsefedir, ateist bir safsatadır.[1]
  

 



[1]
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.